Liseli gençler olarak iktidarın politikalarının şekillendirdiği eğitim sistemini kabul etmiyor, mücadelemizi basamak basamak ilerleterek büyütüyoruz. Ya hep beraber ya hiçbirimiz.
Staj için gittiğimiz dükkanlar, fabrikalar ve özel kurumlar bırakın bizler için iyi koşullar sağlamayı, bizleri nasıl daha fazla sömürebileceklerini dert ediniyorlar yalnızca.
Meslek dersleri için gerekli alet çantalarının öğrencilere ücretsiz bir şekilde temin edilmesi gerekirken okulumuz öğrencilere aldırıyor. Birçok öğrenci ise bu çantaları alamıyor.
Bizim yaşadığımız hayatla okulda gördüğümüz şeyler çok ayrı işliyor, bence bunların iç içe geçmesi gerek. Bu sağlanabilir, Köy Enstitüleri bunun bir örneğiymiş mesela.
İstenilen şey çok basit; ekonomik krizin derinleşip sağlıklı gıdaya erişimin güçleştiği şu günlerde devlet okullarında günde bir öğün ücretsiz ve sağlıklı bir yemeğin verilmesi.
Ben meslek lisesinde okuyan bir öğrenci olarak şunları söyleyebilirim, kullandığımız temrin defterinden ölçü aletlerine kadar her şeyin fiyatı üç kat arttı.
Yeni eğitim dönemi ulaşımdan beslenmeye, kırtasiye ürünlerinden üniformalara kadar eğitimin en temel gereçlerinin devlet tarafından karşılanması talebinin yakıcılığıyla açılıyor.
Yurt dışında görece daha iyi koşullara sahip olunduğunu kabul etmekle birlikte aynı zamanda kaçtığımız sorunları yaratan sistemin çarklarının orada da işlediğini kabul etmeliyiz.
Bir tarafta yemek hakkımız için direnen biz öğrenciler, öbür tarafta sabah akşam yorulmak bilmeksizin çalıştıkları belediyeden emeğinin karşılığını isteyen işçiler…
Öğrencilerin öğreneceği yeni bilgileri, edineceği yeni arkadaşlıkları değil de okula nasıl gidip geleceğini düşünmeye başladığı bir döneme gireceğimiz kesin.
Öğrencinin derdi test çözmek, kitap okumak değil artık, kitaplara para bulmak!
Türkiye kapitalizminin ihtiyaçları ve onun siyasal iktidarının çıkarları hayal ettiğimiz eğitimden mahrum kalmayı gerektiriyorsa, biz tam aksini yapacağız!
Kardeşimin geleceği için yapamayacağım hiçbir şey yok ama son zamanda gelen zamlar ve hayat pahalılığı beni ve annemi çok fazla düşündürüyor.
Metinler daima yaşar
Metin Göktepe ve Metin Göktepe gazeteciliği hep yaşayacak
Gazetecilik nedir?
Kapitalizmde Göç
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'ne karşı 3. kez iş bırakan ASM çalışanlarına bugün 2. ve 3. basamaktaki sağlık emekçileri de katılıyor.
Polisler tarafından öldürülen Gazetemiz Evrensel Muhabiri Metin Göktepe, katledilişinin 29. yılında mezarı başında anıldı: "Metin'in bayrağı Evrensel'de dalgalanıyor."
ABD ve Suudi Arabistan yetkililerinin, Lübnan ordusu komutanı Joseph Aun’un cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Lübnan’ın yeniden inşasını finanse etmeye hazır olduğunu söylediği ileri sürüldü.
Diyarbakır Barosu, yas ve gömülme hakkının insancıl hukuk güvencesi altında olduğunu belirterek, Daştan ve Bilgin'in cenazelerinin alınabilmesi için gerekli koşullar sağlanmalı çağrısı yaptı.
İzBB’de ödenek kesintisinin faturasının işçilere kesilmesine karşı iş bırakma eylemlerine 2. gününde de devam eden İZELMAN ve İZENERJİ işçileri: “Mağduriyetimiz giderilene kadar mücadelemiz sürecek.”
Yeni yıl zamlarının ardı arkası kesilmiyor, benzinden sonra motorine de zam geldi. Benzine yapılan 1 lira 26 kuruşluk zam sonrasında motorinin litre fiyatına da 98 kuruş zam geldi.
Elâzığ Valiliği, kentte sahnelenecek olan ve HÜDA PAR'ın hedef aldığı "Evlilik Komedisi" adlı tiyatro oyunu için yaptığı açıklamada, "İslam'a ve ahlaki değerlere aykırı değil" dedi.
SASA fabrikasının inşaatında çalışan 1092 işçinin toplam 112 milyon TL alacağı ödenmedi. Duruma tepkili olan işçiler fabrika önünde eylem yaptı: “Alacaklarımız bir an önce ödensin.”