Emeğin ve özgürlüğün tam anlamıyla karşılık bulduğu bir iktidar… Bunun düşünü kuruyoruz.
Böylesine cesur bir senaryonun bu kadar ustaca kameraya alınmasının gelecekte de benzer eserlerin çıkmasına büyük fayda sağlayacağı şüphesiz.
"İki yıl eğitimden uzaklaşmamın sonucunda öğrenci kimliğim yerini emekçi kimliğine bıraktı. Bu yüzden parasız eğitim talebinin önemini yaşayarak öğrendim, bu talebi yükseltmeliyiz.”
Yıllar sonra ilk defa Kocaeli’ deki bir KYK yurdunda bir dayanışma ağının kurulması, Kocaeli Üniversitesi öğrencilerinin mücadele etmeye bir adım attığının göstergesi.
Tiyatro Fısıltı ekibin yönetmeni ve oyuncusu Baran Öztürk, “İnsanları düşünmeye, düşündükçe sorgulamaya, sorguladıkça bir şeyler yapmaya itmek istiyoruz” diyor.
Öğrenciyken bir sosyal yaşam sahibi olmaya, ihtiyaçlarımı almaya, geçinmeye, aileme yük olmamaya hâlâ çok uzağım.
Dikkatimizi çeken şey şu idi, bir yandan patronların kârını düşünürken bir yandan emekçinin halini iyi tutmak ne tutarlı bir söylem ne de bir gerçek olabilirdi.
Devlet üniversiteleri, kamusal kaynaklarla yurttaşlarına parasız, eşit ve nitelikli eğitimi vermekle yükümlüdür. Bu, bizim kazanılmış hakkımız.
Sahneye çıkarken giymem zorunlu olan dans ayakkabılarını dahi senelerdir yenileyemedim sürekli yırtık olan yerlerine yama yapmak zorunda kalıyorum
Parasız, bilimsel ve demokratik eğitim talebimizi her yerde dile getireceğiz. Gençlik, talepleri ve özlemleri uğruna mücadele edecek ve zulme sessiz kalmayacaktır.
Kantin fiyatları arttı, herkes evinden yemek getirmeye başladı. Yemek getirmeyen öğrenciler aç kaldı. Ailelerimizden harçlık isteyemez hale geldik.
Farkında mısınız? Bugünkü taleplerimizin ne kadar da fazlası, belki şimdi belki de birkaç sene önce kaybettiklerimizi tekrar almaya yönelik- daha ucuz ve sıcak yemek, gibi.
Talep etme mevzisinin daha da geri çekilmesine izin vermemek ve ortak taleplerimiz etrafında yan yana gelmek, üniversitemizi “hayalimizdeki” üniversiteye dönüştürmenin yoludur.
Gündemdeki anayasa teklifiyle kadınların mücadelesiyle elde edilen kazanımlar ciddi bir tehdit altında.
Yalnız olmadığımızın farkındayız. Her ne kadar farklı sorunlar gibi görünse de temelinde, niteliksiz eğitime karşı tüm liselilerle ortak bir noktada mücadele ediyoruz.
Geçtiğimiz günlerde okulumuzun futbol sahasının yıkılacağını ve yerine ana sınıfı yapılacağını duyduk. Peki biz öylece durup bu duruma sessiz mi kalacağız? Tabii ki hayır!
Tıpkı üniversitede, lisede, iş yerindeki talepler için olduğu gibi, tüm Türkiye’de en “büyük” özlemler için de böyle bir siyaseti icra etmenin, kendi adımıza konuşmanın vakti.
Kent hakkının sınıfsallığı
Merhaba yeni sene, mutluluk hangi seneye?
Kan durmuyor
Trump’ın ilk yenilgisi
Yapay Zekanın arkasındaki görünmez maliyet
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
DEM Parti heyetinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yle görüşmesiyle ilgili konuşan Ahmet Türk “Görüşmeler sonucunda iki veya üçüncü İmralı ziyaretinde silah bırakma çağrısı gelebilir" dedi.
Gelir grupları hesabına göre emekçinin enflasyonu yüzde 70’i aşıyor! Buna rağmen 7.5 milyon asgari ücretliye %30, 16 milyonu aşan emekliye %15.75, sayısı 4.5 milyonu bulan memura %11.5 zam yapıldı.
MESEM’de çalışan çırakların payına yeni asgari ücretten 6 bin 630 TL, kalfalara 11 bin 50 TL düşecek. MESEM’liler cep harçlığı gibi olan yetersiz ücretlere tepkili.
Akademisyen, Antropolog Dilşa Deniz, Suriye’de yaşanan gelişmelerle birlikte Alevi yurttaşlara yönelik ortaya atılan “Siyasal Alevilik” kavramını gazetemize değerlendirdi.
Türkiye’nin tarım ürünleri, pestisit ve aflatoksin kalıntıları nedeniyle geri gönderiliyor. Denetim eksiklikleri, üretici köylüleri ve halk sağlığını tehdit ediyor.
Türkiye'de derinleşen yoksulluk, yetersiz denetimlerle güvensiz gıdaların yaygınlaşmasına yol açıyor. Kansere ve gen değişimlerine neden olan mikotoksin ve pestisitler halk sağlığını tehdit ediyor.
Yükselen gıda enflasyonu ve sağlıksız gıda tüketimi halk sağlığını tehdit ediyor. Bitkisel yağlar, et ve süt ürünlerindeki tehlikeli katkı maddeleri alarm veriyor!
Artvin başta olmak üzere Karadeniz’de meydana gelen afetlerin nedenine ilişkin konuştuğumuz Cemalettin Küçük, bunların doğal olmadığını, bilimin göz ardı edilmesinin sonuçları olduğunu vurguladı.
