Söz ve İletişim Atölyesi sosyal iletişimimi iyileştirip beni toplum önünde konuşmaya korkan kızdan kötü sesine rağmen rahatça şarkı söyleyen birine dönüştürdü.
Söz ve İletişim Atölyeleri sayesinde kendimle daha barışık oldum, beni yargılayan iç sesi biraz da olsun kısabildim.
Genç kadınlar olarak hayatımızın bir bölümünü geçirdiğimiz kampüslerimizin saldırı ve tehdide açık olmasını istemiyoruz.
Öğrencilerin 60’ı aşkın ilde düzenlediği eylemler, ODTÜ’de de bu taleplerin yurtlardan, bölümlerden yükseliyor olması değişen tutumlara, kazanımlarımıza sebep oluyor.
"CİTÖB’ün Rektörlük tarafından işlevsiz hale getirilmesi ve soruşturmalarda faillerin korunması kadınların yalnız hissetmesine sebep oluyor. Kampüsü daha güvensiz hale getiriyor.”
İşveren 3000 TL fazla verse onun için bir şey fark etmez ama işçinin birçok yarasına merhem olur.
Okulu bırakıp çalışma ihtimalim var ancak ben okumak istiyorum.
Biz pasif bir şekilde hayata karışmayı beklemiyoruz çünkü zaten hayatın ve mücadelenin içindeyiz.
Karanlığı aydınlatacak meşaleyi elden ele dolaştırıp koşulları lehimize çevirmenin mücadelesini vereceğiz.
Psikoloji öğrencileri olarak Psikolojik Danışma Biriminin denetlenmesini, psikolog ve psikolojik danışman sayısının arttırılmasını ve gereken desteğin sağlanmasını talep ediyoruz.
Bizi bu noktaya çekip kendi umutsuzluklarımızla baş başa bırakmak da kendi çıkarlarına karşı mücadele etmeye meyilli herkesi çaresizleştirip yalnızlaştırma politikasıdır.
Kaybettiğimiz kimse "zayıflık" veya "bencillik" gibi sığ yorumlarla anılamaz ve bu düzende yaşamaya devam eden hiçbir üniversite öğrencisinin hak ettiği okul hayatı bu olamaz.
Asla yalnız yürümeyeceğimizi tüm kız kardeşlerimize hissettirmeliyiz çünkü birlik olursak umut var. Eşit hak ve özgürlüklerimizin tamamını alana kadar mücadeleye devam edeceğiz.
Bu sistem karşısında değiştirici ve dönüştürücü gücü yüksek olan üniversiteli kadınların elde ettiği kazanımlar bir sonraki genç kuşağın rotasını belirleyebilir.
Demokratik haklar için ses yükseldikçe, saldırılara karşı birbirimizi koruyacak mekanizmalar ne kadar genişse, hukuk normlarının da o kadar korunduğunu görüyoruz.
Bilkent bir holding olarak sürekli büyürken ve tacizci akademisyenlere maaş vermeye devam ederken öğrencinin cebine göz dikiyor, verdiği bursu da kendi yemek şirketiyle geri alıyor.
Genç kadınlar yaşadıkları ekonomik sıkışıklığın karşısında katı kurallar içerisinde, düşük ücretlere çalışmak zorunda bırakılıyor.
Suriye’de emperyalizm nasıl yok oldu?
AFAD ve 13 kare fotoğraf ve sanat festivali
Öküz’lemeler
Ortadoğu’da yeni döneme girerken vaziyet
Eski dostlar
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Suriye'deki son gelişmeleri değerlendirdi.
TBMM Genel Kurulunda bütçe görüşmeleri sürüyor, muhalefet ödeme garantilerine ve şirketlere aktarılacak yüzlerce milyar liraya dikkat çekti.
Kremlin, Suriye’deki geçici hükümetle iletişimde olduklarını ve diplomatik temsilcilerinin korunmasının önem taşıdığını söyledi.
Suriye'de Esad yönetiminin düşmesinin hemen ardından patronlar HTŞ ile 'serbest piyasaya' geçilmesi, küresel ekonomiyle bütünleşilmesi ve ülkenin dışarıdan ‘yatırımlara’ açılması için anlaştı.
Petrol-İş'in örgütlü olduğu Temel Conta'da işçilerin başlattığı grev ikinci gününde. İşçiler, işverenin sendikayı tanımasını isterken, insanca yaşayacak bir ücret mücadelesi veriyor.
İsrail güçleri, Suriye'nin güneybatısındaki Kuneytra bölgesinde işgali genişletiyor. Kuneytra iline bağlı 2 köy daha işgal edildi.
Mardin Büyükşehir Belediyesinde kayyım işe iade edilen işçileri tekrar işten attı. 50’yi aşkın işçinin işten atıldığını söyleyen Genel-İş Mardin Şube Başkanı, işçi kıyımının devam edeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünya İnsan Hakları Günü Kardeşliğin Yüzü" programında konuştu.