Türkiye gençliğine daha “daha çok üret, daha az kazan, yaşamından daha fazla ödün ver” programına baskı ve şiddet yoluyla mecbur edileceği bir program ilan ediliyor.
Gelecek kaygısı elbette yaşıyorum. “Ya kazanamazsam ya beceremezsem” gibi korkularım var.
Taleplerim konteynerde yaşayan kardeşlerimiz için konteyner kentlerde kütüphane bulunması ve öğrencilere burs desteği sağlanması.
Zamanımızın büyük bir bölümünü staja harcıyoruz. Hem fiziksel olarak yoruluyoruz hem de KPSS çalışmamıza engel oluyor hastanede harcadığımız zaman.
Kültür-sanat faaliyetlerine ulaşım gençler için zorken sansürsüz, özgürce sanatımızı icra etmek, erişmek bizim hakkımız ve sadece birleşirsek ulaşabileceğimiz bir hedef.
Hangi ülkelerin katılacağı, kime oy vereceği, kimin kazanacağı siyaset arenasında yaşananlara, sermayenin kimi nasıl desteklediğine göre değişiklik gösteriyor.
Filistin için çözümü boykottan ibaret tutan ve iğnenin sivri ucunu İsrail’le ticari anlaşmaları devam ettiren Erdoğan hükümetine batırmayanlar gerçekte neyi amaçlıyorlar?
“Bence imam atamakla uğraşmasınlar. Bizim müdürlere imamlık belgesi versinler, olsun bitsin. Zaten bir imamın yapacağı her şeyi yapıyorlar.”
Sağlıkta şiddet vakalarının artışı, tıp öğrencilerinin eğitim koşullarının gerilemesi ve daha ekleyebileceğimiz birçok sorun kâr odaklı sağlık sisteminden kaynaklanıyor.
Tek başına iktidar olamayan AKP kendi politik manevralarını sağlayacak adımlarını atmak adına bugün de seçimlerden ilk parti olarak çıkan CHP’yle masaya oturuyor.
Evlerine yakın zamanda dönecekleri umut ederek yanlarına anahtarlarını alan Filistinliler, o anahtarları nesilden nesle aktarıyor ve 15 Mayıs’ı “El Nakba” olarak anıyorlar.
TÜÖBİK öğrencilerin katılımını ve sunumunu esas alması itibari ile öğrencilerin çeşitli sorunlar hakkında derin araştırma yapabilmesine önayak oluyor.
Geçtiğimiz hafta Dokuz Eylül Eğitim Fakültesinde AGD tarafından örgütlenen eylemlerden sonra, DEÜ Emek Gençliği’nin Filistin ile dayanışma çağrısı Rektörlük tarafından aynı tepkilerle karşılanmadı.
Madencilik; özelleştirme ve taşeronlaştırma gibi politikaların etkisiyle mühendisliğin bilim ve tekniğinden gün geçtikçe uzaklaşmakta ve yeni facialara zemin hazırlamaktadır.
Sanatçılar, yaratıcılıklarını ifade etmek için verdikleri mücadelede desteklenmelidir, sanatta sansürün karşısında durulmalıdır.
Kamudaki istihdamın daraltılması özellikle eğitim ve sağlık hizmetlerinin gençler için daha pahalı ve ulaşılmaz olması demek.
Üniversite yönetimi, şimdi de Kadıköy'ün simgesi hâline gelen ve üniversitemizin merkez kampüsü olan Göztepe Kampüsünü taşımayı hedefliyor.
Ülkedeki çöken ekonomi ve devlet kurumlarında artan liyakatsizlik sorunları, sonuçlarını yalnızca halkın özellikle de işçi sınıfının çektiği problemlere yol açıyor.
İçeride ve dışarıda kriz...
Suriye ve yeni Osmanlıcılık
Çetin günlere hazırlanmak gerek
Yerinden oynayan taşlar 2025'te yerine oturacak mı?
Erbaa’da bir garip sponsorluk öyküsü
Almancılar
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
Eylül ayında 5 işçinin hayatını kaybettiği şirket olan Oba Makarna iktidardan ödül aldı. Şirketin CEO’su Alpaslan Özgüçlü ödülünü Ticaret Bakanı Bolat’ın elinden aldı.
HTŞ’nin Suriye yönetimini almasının ardından IŞİD tehlikesi gündemde. Türkiye’de bazı militanlar serbest bırakılırken, Suriye’deki bazı firari IŞİD'lilerin HTŞ’ye katılabileceği kaygıları büyütüyor.
Aralık 1978’de 100’ün üzerinde insanın can verdiği Maraş Katliamı’nın 46. yılı… Araştırmacı Yazar ve Hukukçu Orhan Gazi Ertekin, katliamın halen güncel bir hesaplaşma konusu olduğunu söyledi.
Ülke genelinde pek çok iş kolu ve iş yerinde irili ufaklı işten atmalar yaşanırken, tüm bu işten atmalar/çıkışlar patronlar için bir ‘gelir kapısı’ haline geliyor.
Dünyada ve Türkiye'de 2024'ün kelimeleri seçiliyor. TDK 'Kalabalık yalnızlık' kelimesini seçerken, Cambridge 'Manifest', Oxford 'Brain rot', Merriam-Webster “Polarization” kelimelerini seçti.
İstanbul Şişhane’de gözaltına alındıktan sonra tutuklanan 7 gazetecinin avukatlarından Özcan Kılıç, hukuken bir suç olmadığını belirterek “Slogan attıkları için tutuklandılar. Bu bir gözdağı” dedi.
Fast food zinciri KFC'nin Eskişehir'deki bir şubesinde çalışan Büşra Başar, mobbing ve baskılarla işten atıldı. Başar'ın eşi Gökay Başar, eşinin haklarının verilmesi için KFC önünde eyleme başladı.
Gratis'te 'gofret çaldı' iddiasıyla hakkında tutanak tutulan işçi açtığı davayı kazandı. Mahkeme, işçiyi haklı bularak işçiye 4 yıllık tazminat ve fazla mesai ücretlerinin ödenmesine hükmetti.