Garê olayı, ‘şehitler’ edebiyatıyla geçiştirilmeyecek. Bu kez muhalefetin eline büyük kozlar geçmiş bulunuyor, bunları nasıl kullanacağını göreceğiz.
Erdoğan daha önceki anayasa tartışmalarında olduğu gibi bu kez de yeni anayasa talebini “darbe anayasasına karşı sivil anayasa” çerçevesinde meşrulaştırmaya çalışıyor.
Ciddi, sinsi bir tuzak var değişmez maddeler konusunda ve ciddi bir perdeleme var. O da Türkiye'nin demokrasi hedefindeki susamışlığı, çoğulculuğu bastırılması.
İşçi, kendisinin hiçbir değerinin olmadığını görüyor. Hani balonla uçuyorsun ama düşmeye başlayınca ilk atman gereken şeyler oluyor ya, işçilere de aynı muamele yapılıyor.
Pandeminin ve katmerlenmiş ekonomik kriz ortamının alt üst ettiği koşullarda, birbirinden farklı, bazen de çelişki halindeki manevraların ortamı test etme niyeti taşıdığını düşünüyorum.
Gösterilen tepkiler, Türkiye’deki üniversite sisteminin siyasetin değil, bilimin ışığında yönetilmesi, özgür araştırma ve eğitim alanlarının yeniden açılması açısından önemli.
Yoksulluk, işsizlik, açlık arttı, kapanma nedeniyle psikolojiler bozuldu. Tüm bunlar bir yerde patlayacaktır. Bu, bütün dünyada yeni bir kitle hareketleri döneminin açılmasının dayanağı olacaktır.
İnsan zihninin en büyük özelliği adaptasyon becerisi. Adaptasyon becerisi sayesinde insanlık pek çok zorlukla baş etti. Yine öyle olacaktır. Ben bu beceriye çok güveniyorum.
Erdoğan’ın zorunlu olarak bazı hamlelerde bulunduğunu ama gerek kendisinin önceki yaptıkları, gerekse de farklı öncelikleri olan ortağı yüzünden engellendiğini söyleyebilirim.
Türkiye'nin Kürt meselesi tek başına partiler arası bir rekabet meselesi değil. Yeri geldiğinde bu mesele çok rahat araçsallaştırılıyor. Bazen barış, bazen şiddet söylemiyle.
Asgari ücret için üç konfederasyonun bir araya gelmesi önemli bir adım. Ama bununla yetinilirse kuşkusuz sonuç alınamayacaktır. Bunun işyerlerine, sanayi sitelerine yansıması gerekiyor.
Bu dönem, tüm olumsuz tabloya rağmen emeğin sesinin daha duyulur olduğu, duyargaların daha açıldığı bir dönem aynı zamanda. Çünkü çok geniş kesimler, ortak bir kaygıya sahipler.
Reform söyleminin bu kadar büyütülmesinin temel sebebinin yaşanan sıkışmışlık olduğu kanaatindeyim. Ama herkesin medet umduğu reform söyleminden ciddi sonuçlar çıkacağı kanaatinde değilim.
"İstifa meselesinde, 'muhalefete adam yedirme' adımını görmüyorum. Esas mesele Albayrak’ın parti içinde de tepki çekmesi, partiye de bir maliyet üretmesi ve okların Erdoğan’a yönelmesi."
Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü. “Çocuk hakları dendiğinde akla ilk gelen insan hakları olmalı” diyen Prof. Dr. Serdar Değirmencioğlu ile dünyadaki ve Türkiye’deki çocukların durumunu konuştuk.
Toplum, “Partiler bizi bu çukurdan kurtarsın” diye bekliyor. Dünya tarihine baktığımızda otoriter rejimlerden çıkış bu şekilde olmuyor, daha yaygın toplumsal aktörlerin de devreye girmesi gerekiyor.
Başvurduğun yerden elin boş dönmek insanın çok gücüne gidiyor. Aynı fabrikaya gidip dört kez form doldurduğumu biliyorum. İşçi alıyorsanız beni niye almıyorsunuz? Beni niye umutlandırıyorsunuz?
"Denizlili esnaf da o kadar bunalım içinde ki, yoksa bir insan ölümü ister mi? Valinin de empati kurup “Sıkıntılarınız ne?” diyeceğine “kapatın” demesi çok vahim bir olay, esefle kınıyorum"
Kolektif irade
Lazkiye’de neler oluyor? Aleviler ne istiyor?
Tan ile Bulu
Galatasaray yerinde sayıyor
"Yeni nesil" esnek çalışma
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
21 Ocak Gecesi yaşanan Kartalkaya Katliamı'nda şu ana kadar ortaya çıkan bilgilere göre 4 otel çalışanı işçi hayatını kaybettti.
Kartalkaya Katliamına ilişkin soru önergesi veren EMEP’li Bayhan: “Katliamın sorumlusu kâr, sömürü ve rant düzeni için bakanlıklar da içinde olmak üzere tüm kurumlarıyla holdingleşmiş AKP iktidarıdır"
Kartalkaya Katliamı sonrası konuşan Erdoğan "Gün siyaset yapma günü değil" dese de, iktidar gazeteleri Erdoğan'ın sözüne uymadı, CHP ve Tanju Özcan'ı hedef alan manşetler attı.
HTŞ yönetiminin 'Dışişleri Bakanı' Şeybani, Davos öncesi, devlet kontrolündeki limanları ve fabrikaları özelleştirmeyi, yabancı 'yatırımları' davet etmeyi planladıklarını söyledi.
Sınıfsız sömürüsüz dünya ideali için uzun soluklu mücadelesiyle silinmeyecek iz bırakan Erol Büyükkaraca, Almanya'da yaşama veda etti. Büyükkaraca, 26 Ocak’ta İstanbul’da son yolculuğuna uğurlanacak.
Katliamının ana sorumlusu bakanlıklar, gerekli denetimleri yapmayan bürokrasi, yerel yöneticiler ve 200 milyon liralık kârının binde beşini bile güvenlik önlemleri için harcamayan patron.
Adalet Bakanlığı, Kartalkaya katliamında yaşamını yitirenlerin tamamının kimlik tespitinin tamamlandığını ve hayatını kaybedenlerinin sayısının 78 olduğunu açıkladı.
78 kişinin çıkan yangında yaşamını yitirdiği Grand Kartal Otel son üç yılda 95,2 milyon kâr elde etti. Şirket, kârından harcayacağı 1,2 milyon TL ile facianın önüne geçecek ekipman alabilirdi.