Kadına yönelik şiddet, kadının toplumdaki ikincil konumu sayesinde doğan ve bu ikincil konumu güçlendiren bir biçimde ortaya çıkan şiddet türüdür.
KYK, eğitimimizi ve geleceğimizi tehdit eden bir sorundur. Gençler bu sorunla başa çıkmak için seslerini yükseltmeli, mücadele etmelidir. Devlet de kulak vermekle yükümlüdür.
Adil ve özgür bir toplum inşa edene kadar, bu mücadelenin sürmesi gerektiği açıktır.
Güya “sosyal” olan devletimizi ancak kendi taleplerimizle, kendi örgütlü mücadelemizle “sosyale” yaklaştırabiliriz.
Demokratik üniversite ve onun inşası üniversite öğrencilerinin müdahalesine muhtaç. Çünkü öğrencilerin karar süreçlerine katılımı ne kadar mümkünse üniversiteler de ancak o kadar demokratik olur.
Biz gidip yerine koymadıkça bulunacak bir adalet yok. Bunu bilmeli ve sınıflardan kulüplere her yere yayılarak anlık değil, günlük olarak taleplerimizi örgütlemeliyiz.
Alışmayacağız, kabullenmeyeceğiz, normalleştirmeyeceğiz mücadeleye hiç durmadan devam edeceğiz çünkü kalanın gidene borcudur mücadele.
Bunca umutsuzluk kaynağına rağmen, biz kadınlar yaşamakta ve mücadele etmekte ısrarcıyız. Çünkü biliyoruz ki yalnız değiliz.
Bugün ülkede insanlar sırf yapabildikleri için bile kadınları öldürebilir hale gelmişken kötülüğün de örgütlü olduğunu bilmeliyiz.
Yaşadıkça tek bir şeyi anlıyoruz: Eğer işe girebilirsek zorunlu mesailerle, mobbinglerle bir evin arabanın hayalini kurup onlara bile sahip olmadan hayatımızın bitip gideceğini.
Biz birlikte hareket edersek bu haklılığımızı da birlikte gösterebiliriz.
Her öğrencinin sözünü söyleyip katkısını sunabileceği kendi temsilciliklerimizi kuralım.
Cemaat, tarikat, vakıf, ocak adına ne denilirse denilsin, emekçi ailelerin çocukları genç yaşta sermayenin temsilcilerinin, bürokratlarının eliyle gericiliğe teslim ediliyor.
Bir kadın bile hava karardığı için endişelenmeye başlamayana kadar, yaşam hakkımız korunana kadar, kız kardeşlerimiz katledilmeyene kadar özgürlük mücadelemizde ısrarcı olacağız.
Birliğimiz sağlam oldukça, CİTÖB’leri kurup devamlılığını sağladığımız müddetçe ölümlerle, cinayetlerle burun buruna yaşamı biz kadınlara layık görenlerin karşısında durabiliriz.
Birçok okulda yardımlar art niyetli müdürler tarafından ihtiyaç sahibi öğrencilere değil de kendi çıkarları için ayrılıyor.
Liselerde bütçesizliğe, gerici müfredata ve bu sorunları bize dayatanlara karşı tüm liselileri Emek Gençliği olarak bilimsel eğitim ve demokratik lise için mücadeleye çağırıyoruz!
Kadınlar yaşamak istiyor, 6284’ü ve İstanbul Sözleşmesi’ni haykırıyorlardı.
Acemoğlu ve arkadaşlarını neden kutlamamalıyız?
Şimşek’in haraç şovu
Sineğe övgü…
Meydana maya çalmaya çağırıyoruz
Anılarda bir gezinti
Ekim Devrimi'nin 107. yılında fotoğraf
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
Grevdeki As Plastik işçileri grev kırıcıları protesto etmek istedi. Fabrika önüne dizilen jandarma işçilere müdahale etti. Gözaltına alınan 3 işçi akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
Fernas işçilerinin eylemleri sürerken birçok kentte yapılan dayanışma açıklamalarında “İşçilerin talepleri kabul edilsin, atılan işçiler geri alınsın” denildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski avukatı Mustafa Doğan İnal'ın açtığı hakaret davasında Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 'zorla getirme' kararı verildi. Kılıçdaroğlu: "Saray yargısına teslim olmayacağız."
Kaybolduktan 19 gün sonra cenazesine ulaşılan Rojin Kabaiş için Van’da kadınlar açıklama yaptı. Polis barikatıyla yürüyüşü engellenmek isteyen kadınlar engeli aşarak meşalelerle yürüdü.
Rojin Kabaiş’in cansız bedeni bulunduktan sonra savcılık makamının sivil toplum kuruluşlarını ATK sürecinin dışında tuttuğunu söyleyen Van Baro Başkanı Özaraz, "Sızdırılan rapor yanıltıcı" dedi.
Bakanlığın taklit-tağşiş gıda listesini, gıda güvenliğindeki sorunları ve bu konuda neler yapılması gerektiğini Gıda Mühendisi ve Akademisyen Bülent Şık ile konuştuk.
Açık Radyo’nun karasal yayınının RTÜK tarafından iptal edilmesi protesto edildi: “Açık Radyo açık kalmalı.”
Gelecek hafta Diyarbakır'dan Van'a bölge illerinde olacaklarını duyuran CHP lideri Özgür Özel, gezi öncesi 21 Ekim'de Selahattin Demirtaş’ı ziyaret edecek.