Zeren Ertaş cinayetinin üzerinden 1 yıl geçmiş olup, sorunlarımız aynen hatta daha da kuvvetli devam etmektedir.
Şikâyette bulunduğumuzda bize genel bir tasarrufa gidildiği söyleniyor fakat yurt harçları zamlanmış, devlet ödeneği artmışken biz öğrencilerin mağdur edilme sebebi nedir?
25 Kasım’a geri sayımlarla giderken günümüzde kadınların önüne çıkarılan engellere, 25 Kasım’ın tarihinin, kadınların mücadele birikiminin ışığını tutalım.
Mücadele etmediğimiz sürece bir gelecek mümkün mü? Mümkün olsa bile istediğimiz gibi olmayacağı çok açık, demek ki tüm endişelerimize rağmen her yeni güne yan yana gelerek başlamalıyız.
Sembolizmiyle öne çıkan filmde güzellik, kibir ve baskı konularında her zaman ince bir denge var.
Filmde gösterilen ve gerçek dünyayı kurgusal olarak yansıtan toplum yapısında iki kişiyiz: Olmamızı istedikleri kişi ve olduğumuz kişi.
Yönetmenin beden algısı üzerindeki eleştirisiyle kadın bedeninin metalaştırıldığı, sermaye üzerine pazarlandığı tablo yüzümüze vuruluyor.
Van’daki mazbata olaylarında sokağa inerek ne pahasına olursa olsun hakkını savunan bizler olmasaydık, sizler olmasaydınız inanın bana gün geçtikçe bu tür şeyleri kabullenmeye başlardık.
Bu geçtiğimiz dönemde yapılan tavır ve görüşmelerden hemen sonra atanan kayyumlar aslında bu nidaların temelsiz bir çatıya ait olduğunu bizlere göstermiş oldu.
İradesini savunan Batman halkı çıktığı sokaklarda canice yerde sürükleniyor, gözaltına alınıyor, polis güçleri tarafından işkenceye uğruyor.
Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar dedikleri tarikat ve cemaat sermayesi yüzünden gençler bir yandan kredilerle bir yandan da beslenme ve barınmayla boğuşuyor.
Katledilen kadınlar bizim için birer rakamdan ibaret değil. Karanlığı aydınlığa çıkartmak, kimsesi olmayanların kimsesi olmak için kolektif çalışmamız gerekiyor.
Emeğimizle, umudumuzla, azmimizle kuracağımız aydınlık yarınlar yalnızca bizim ellerimizde.
Liselerde hep birlikte, dayanışma içinde ortak bir program hazırlamamız gerekli. Her birimizin farklı önerileri, katkıları ve yaratıcı fikirleri olduğuna inanıyorum.
Son dönemde kadınım demeye korkar olduk. Sadece kadınım demeye değil sokağa çıkmaya da korkuyoruz.
Bizlerin toplum yararına bir bütçe sağlanması ve kullanılması meselesine dair daha ileriden tartışmalar yürütüp, neler yapabileceğimizi konuşmamız gerekiyor.
Yalan açıklamalarda bulunan, arkadaşlarımızı bastırmaya çalışan ve parmak sallayıp “Sen ortalığı karıştırma!” diyebilen bir yönetim var oldu karşımızda.
Kayyım siyasetinin karşısında birleşmeli ve el birliğiyle hareket etmeliyiz. Ancak bu şekilde demokrasiyi koruyabilir, gerçek bir halk iradesini yaşatabiliriz.
Kürtçe eğitim Türkiye’yi böler mi?
Büyümeden annen sana, ölüm alacak
Asgari ücret tartışmaları
Ormanlarımız için direneceğiz
Buyrun cinnet ortamına...
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
Türkiye'nin dört bir yanından yüzlerce kişi, geçtiğimiz cumartesi Kaz Dağı'nı Cengiz Holding'in hışmından kurtarmak için buluştu. Çepeçevre Yaşam, kameralarını Kaz Dağları'ndaki mücadeleye yöneltti.
MEB bütçe görüşmelerinde söz alan EMEP'li Sevda Karaca, "TÜSİAD, TİSK, MESS kurguluyor; Koç, Arçelik, Tüpraş vurguluyor, Milli Eğitim Bakanlığı da bu patron programına 'eğitim' deyip uyguluyor" dedi.
Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli, "sürece dair görüş ayrılığı yaşandığı" iddiaları tartışılırken Beştepe'deki sarayda bir araya geldi.
Yerli halklarla ilgili Waitangi Antlaşması'nı 'yeniden yorumlayan' yasa tasarısının görüşmelerinde muhalefet, tasarıyı yırtıp atan Hana-Rawhiti Maipi-Clarke önderliğinde haka dansı yaptı.
Genel-İş şubesinin işçilere sormadan imzaladığı sözleşmenin ardından Buca Belediyesi işçileri deklarasyon yayımladı. İşçiler, "İrademiz çiğnenmiştir" dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu ziyaret etti. Hatimoğulları onurlu bir barış için sorumluluk alma çağrısı yaptı.
Kanal İstanbul Projenin iptali için açılan davada yeni bir bilirkişi incelemesi yapılacak. İnceleme öncesi yapılan açıklamada, “ÇED olumlu kararı iptal edilsin” denildi.
İzmir'de 13 yaşındaki kız çocuğu AIDS nedeniyle hayatını kaybetti. Türkiye’de çocuk HIV vakaları artıyor, ancak verilerdeki çelişkiler gerçeğin gizlendiğine işaret ediyor.