David Harvey bir kitabında dünyanın en zengin kapitalistlerinden Warren Buffett’ın şu sözünü alıntılamıştır: “Sınıf savaşı var, tamam ama savaşı veren benim sınıfım, zenginler sınıfı. Ve de kazanıyoruz.”
Üretim, sadece mal ve hizmetin çıktısını sağlayan faaliyetlerin bir sonucu olmayıp, aynı zaman da toplumsal yeniden üretimin sağlandığı nüfus, aile, iktidar, öznel ve nesnel tüm unsurların yeniden üretimini içerir.
Türkiye iki ayı aşkın bir zamandan beri Soma’nın kömür madenlerinde 301 işçinin hayatına mal olan işçi katliamını konuşuyor. Gün geçmiyor ki katliamın gerçekleştiği ocakta, toplu cinayetin yeni bir kanıtı ortaya çıkmasın!
2014 yılının ilk 6 ayında 700 ün üzerinde işçinin iş kazalarında hayatını kaybetmesi 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanununun işçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin ülkemizde yaşanan sorunları çözmeyeceğini göstermiştir. Elbette ki; işçi sınıfı yalnızca yasal düzenlemelere bağlı kalmadan işçi sağlığı ve güvenliğinin sağlanması, geliştirilmesi mücadelesini sürdürürken yasal düzenlemelerle oluşturulan sistemin olanaklarını da en iyi şekilde kullanmalıdır.
İlerledikçe galeri daha darlaşıp, alçalıyor, insanı iki büklüm yürümek zorunda bırakıyordu. Etienne kötü halde başını vurdu. Eğer başında başlık olmasa idi, kafası yarılacaktı. Halbuki diğer işçiler çok rahat yürüyorlar, her çukuru ve tümseği, kaya çıkıntılarını herhalde ezbere biliyorlardı. Gittikçe ıslak bir hal alarak, kayganlaşan zemin de Etienne’i kötü halde rahatsız ediyordu.
Soma’da 301 işçinin yaşamını yitirdiği katliam, Türkiye’de en kitlesel ölümün yaşandığı iş cinayeti olarak tarihe geçti.
Alt işverenlik uygulaması, 1980 sonrası yaygınlaşan neo-liberal politikalarla birlikte, emeğe saldırının koç başı haline gelmiştir. Yargının da, alt işveren işçilerinin, asıl işveren işçilerinin faydalandığı toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı şeklindeki içtihat değişikliği, bu konuda işverenlerin önünü iyiden iyiye açmıştır.
Taşeron sistemi, 12 Eylül darbesi ile hayata geçirilen 24 Ocak kararlarının ta kendisidir. O dönem yapılan yasal düzenlemelerle taşeron çalıştırmanın önü açılmıştı. Belediyelerde de hizmetlerin büyük bir bölümü taşeron eliyle yaptırılıyor.
Son yaşanan Soma madenlerindeki işçi cinayeti gerçeği bir kez daha acı şekilde yüzümüze vurdu.Madenler başta olmak üzere ülkemizin birçok üretim alanı taşeronlaştırma yoluyla özel şirketlere peşkeş çekildiği için başta işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmaması olmak üzere birçok sıkıntıyla karşı karşıyayız.
Dünyanın en deneyimli kadrosunun olduğu bir hastanesinde dünyanın en iyi cerrahlarından birine ameliyat olabilirsiniz. Ameliyatınız başarılı geçmiş de olabilir. Ameliyathanede/yoğun bakımda/serviste ya da hastanenin tamamında var olan hastane enfeksiyonu nedeniyle ölüm kalım savaşı veriyor olabilirsiniz.
İş Sağlığı Yasasının 2. Maddesinde “Bu Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır” deniliyor. Bu ifadeyle kamu emekçileri de yasa kapsamına alınıyor.
Bursa, Türkiye ekonomisinin can damarı otomotivin üssüdür. Ana fabrikaları ve yan sanayisiyle birlikte 50 bini sendikalı, 200 bin metal işçisi çalışır. Yan sanayide çalışan işçilerin büyük kısmı güvencesiz ve örgütsüzdür.
2010 yılında Karayolları Genel Müdürlüğü bünyesinde yaklaşık 9 bin taşeronlarda çalışan işçi bulunmaktaydı. İşçiler; Karayolları Genel Müdürlüğünün iş programını, iş disiplinini, iş araçlarını ve hiyerarşisi ile çalışıyorlardı.
Meslek hastalığı denilince akla ilk gelen isimlerden biri, İtalyan hekim Bernardino Ramazzini. Yaklaşık 400 yıl önce Ramazzini, hastalarına, “Ne iş yapıyorsun” diye sorarak, hastasının sağlık sorununun yaptığı iş ile ilgisi olup olmadığını incelermiş ve hatta elde ettiği bulgular üzerinden “Çalışanların Hastalıkları” diye bir kitap bile yazmış.
Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’nın, taslak aşamasından Mecliste kabul edilmesine kadar geçen süreç, bazı gerçekleri yeniden gözler önüne serdi.Birinci olarak, bu süreç, AKP hükümetinin emek düşmanı yüzünü ve AKP’nin çoğunluğa sahip olduğu bir Meclisten -emek&cce
Tek kanatla kuş uçmaz”. Bu söz, kadın istihdamının ülke ekonomisinin gelişmesinde ne kadar hayati olduğunu göstermek için patronlardan hükümet temsilcilerine kadar pek çok kesimin dilinden döküldü. Uzun süredir gündemde olan bu konu AKP’nin 63 maddelik programında da “kadın” kelimesinin ge&cce
Yasanın gerekçesinde aynen şu ifade yer alıyor: “Mevcut düzenlemeler nedeniyle, özellikle 1980 sonrası ülkemiz, ILO’nun denetim mekanizmasının etkisiyle uluslararası alanda hak etmediği muameleye maruz kalmıştır. Bu durumun farkında olarak, Kanunda sendikal hak ve özgürlükler ile serbest toplu pazarlık süreçleri, 87 ve 98
Son yıllarda yaşanan krizlerin istihdama yönelik en somut etkisi işsizlik oranlarının belirgin bir şekilde artması ve işsizlik sorununun giderek büyüyen bir sosyal sorun haline gelmesi oldu. Özellikle Türkiye gibi az gelişmiş kapitalist ülkelerde, işsizlik oranlarının uzun süre yüksek seyretmesi, işsizlik süresinin uzunluğu vb. gibi ne
Önce ölüm fermanını imzaladı, sonra kurbanıyla kağıt oynadı
Türkiye kapitalizminin ‘kriz’ine doğru
Liberallerin emekli düşmanlığı
Latmos'a sahip çıkmak
Tombul kentler tombul insanlar yaratır
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
Taahhüt süresi dolan tüketiciler, yüzde 200 ila yüzde 300 oranında artan faturalarla karşı karşıya. Vatandaşlar, sosyal medyada faturalarını paylaşarak operatörlere tepki gösteriyor.
Mahsa Amini’nin katledilişinin ikinci yılında bir araya gelen kadınlar, Adana ve Diyarbakır'da yürüyüş düzenledi.
Kayseri’de veliler, 2024-2025 eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte artan okul ve kırtasiye masraflarına dikkat çekti: “Bir öğrencinin masrafı 10 bin lirayı buluyor, maaşımız yetmiyor.”
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Narin Güran’ın şüpheli olmayan tek ağabeyi Baran Güran’ın baroya hukuki destek talebiyle başvurduğunu duyurdu.
MÜSİAD’ın rapor hazırlığını değerlendiren Göç İstihdam Uzmanı Haluk Deniz Medet, “MÜSİAD aslında ekonomik olarak daha kötü durumdaki ülkelerden gelecek bir ucuz işçi ithalatını talep ediyor" dedi.
Hazinenin faiz ödemelerini katlarken, dolaylı vergilerin payı yüzde 67’yi aştı. Şirketlerden alınan kurumlar vergisi payı, toplam vergi gelirleri içinde sadece yüzde 11 olurken vergiyi halk ödedi.
Aralarında gazetemiz Evrensel’in İmtiyaz Sahibi Kürşat Yılmaz ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Görkem Kınacı’nın da bulunduğu pek çok gazeteci bu hafta hakim karşısına çıkacak.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen tahliye edilmeyen ve milletvekilliği düşürülen Can Atalay'a ilişkin hükümetten savunma istedi.