Toplumda özellikle kadınlara uygun görülen meslektir öğretmenlik. Çünkü genellikle yarım gün çalışırlar. Hem ev işleri ve çocuk bakımı işleri aksamaz hem de ev bütçesine katkı sunar.
Eğitim Sen 4 No’lu Şube olarak Sincan Tren İstasyonu çıkışında etkili hatta konusu gereği tepkileri ve dikkatleri çeken bir etkinlik düzenledik. İstasyonda stant açıp, kesilmiş kuru bir ağaçtan dilek ağacı yaptık.
O gün iyi değildim, hem de hiç iyi değildim. Anlatılanlar karşısındaki yüz ifadem, aklımdan geçen bin bir düşünce, şok geçirişim, üzüntümü belli etmemeye çalışmam… Hiçbirini unutamıyorum.
Aydın’da Kırcılar İncir Fabrikasında çalışan kadınlarla bir kez daha buluşmaya, hayatlarımızın orta yerine bir kabus gibi çöken kadın cinayetlerini ve kadına yönelik şiddeti konuşmaya, neler düşündüklerini öğrenmeye gidiyoruz.
Kocası tarafından katledilen Meral Timtik’in davası 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü’ne denk gelmişti... Bundan önceki mahkemelere göre daha çok sahiplenilmişti Meral...
Etrafımız, her yanımız hep şiddetle dolu, her yer kadınlara cehennem. Derya’nın öyküsü de bunlardan yalnızca biri. Dernekte (Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği) kadınlarla bir araya gelmiş sohbet ediyor iken bir telefon geldi.
“Sen neyi doğru yaparsın ki zaten!” ile başlayan ve yüksek perdeden çıkan seslerle devam eden, aşağılayan cümleler var hayatlarımızda. Olanlara anlam vermeye çalışır, hatayı belki de kendimizde ararız; şiddeti sadece kaba dayak olarak görür, aslında yaşadıklarımızın psikolojik şiddet olduğunu bilmeyiz çoğu kez...
“Ağlama anne, yaslan bana, biliyorsun o bizim ağlamamıza hiç dayanamazdı.”Kızımın koluna girip yavaş yavaş ilerliyorum kilisenin ortasındaki boşlukta.
‘’Ben Sofiya Kuntseviç, Berlin’e savaşı öldürmek için geldim’’ ... Bu sözler, İkinci Dünya Savaşı’nda faşist Alman ordularını yenip Berlin’e ulaşan Sovyet ordusunda savaşan bir kadına ait.
İnatçı ağrılar, kronik yorgunluk, dinlendirmeyen uykular, aşırı üşüme, unutkanlık...
25 Kasım için çalışmalarımızı tamamlamıştık, heyecanlıydık. Bu, Kız Kardeşim Kadın Dayanışma Derneği’nin ilk “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma ve Mücadele Günü” etkinliği olacaktı.
Biliyoruz ki 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele günü etkinlikleri kapsamında Türkiye’nin birçok yerinde, birçok mahallesinde, işyerlerinde, derneklerinde kadınlar bir araya geldi ve hep bir ağızdan “Şiddete hayır” dedi.
Kadının hayatı, dar bir üçgende geçiyor. Eş, çocuk, temizlik... Daha anne karnında bebeğin cinsiyeti belli olduktan sonra her şey pembeye bulanır, sanki başka renge hakkımız yokmuş gibi. Kıyafetten beşiğe, beşikten hayallere kadar her şey pembe…
Emek Partisi Yenimahalle İlçe Örgütümüzün, süreklilik arz etmese de bir kadın çalışması vardı. Yerel seçimlerde Yenimahalle Belediye Başkan adayıydım.
Yaşanan çatışma ortamı ve savaş tehtidi ekonomik sorunları, daha da ağırlaşan çalışma ve yaşam koşullarını, kadına yönelik şiddet ve cinayetleri ikinci plana atıyor, görünmez kılıyor.
Çocuklarımız küçükken bizim bulunduğumuz ortamlarda bulunur. Yanımızdayken onların davranışlarını izleyebilir, konuşabilir, paylaşabiliriz.
Sen gittikten sonra ilk defa sensiz işçi eylemine gitmiştim. Arabaya bindim, baktım yanımdaki yerin boş ve o anda neler hissettiğimi anlatmam çok zor. “Yoldaşımın yarım bıraktığı yerden devam etmeliyim” dedim. ..
Yoğun iş temposundan biraz kurtulup, kendime zaman ayırıp, belki birçok kadının yapmadığı, yapamadığı bir şey yaptım; Selçuk’un Şirince ilçesine gezmeye gittim.
Grev hak, yasak hukuka aykırı
ABD emperyalizminin Suriye’ye karşı uzun savaşı
Başarısız devletin yıkılışı mı, yeni bir felaketin başlangıcı mı?
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
Türkiye, ABD, Avrupa Birliği ve Arap ülkelerinin temsilcileri Suriye’yi konuşmak üzere Ürdün’de bir araya geldi. Rusya ve İran zirveye davet edilmedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yabancı tekellere ait devasa kârlar elde eden 8 işletmedeki grevi ‘milli güvenlik’ gerekçesi ile yasakladı.
Faiz miktarları yükseldi, ihtiyaç kredisi miktarı azalmadı. Kredi ödemeleri kolaylaştırıldı, yasal takibe düşen kredi miktarı azalmadı. Emekçiler, kredi borcunu yeni krediyle ödeyerek geçim sürdürüyor
2001 krizi sonrasında neoliberal uygulamaların başka coğrafyalara göre görünürde daha az tepki çekmesinin arkasında sadece Türkiye otoriterliğinin baskıcı yüzünü aramak yeterli olmayacaktır.
Bugün bizlere düşen asgari ücret alan-almayan ayrımı gözetmeksizin, asgari ücrete gelecek olan zammın tüm ücretlere etkisini gözeterek birlikte mücadele etmektir.
As Plastik'teki grev süreci yasaların patronlara tanıdığı imkanlardan sendikalardaki bürokratik yapıların işçi hareketine verdiği zarara kadar birçok soruya yanıt veriyor.
Avrupa'nın Gündemi'nde bu hafta Suriye'deki gelişmelerin yansımaları var. Hem mültecilerin durumu hem de Suriye'deki İslamcı hükümetin nasıl olacağı tartışılıyor. Fransa'da ise hükümet krizi sürüyor.
Devlet engelli çocukları görmezden gelirken kadınların sırtındaki yük katbekat artıyor. 26 yıldır otizmli çocuğuna bakan Saliha, bu yıl yüzde 98 engelli çocuğunun maaşının kesildiğini anlatıyor.