Barış isteyenler, “tek adam için ölmek, öldürmek istemiyoruz” diyenler ise vatan haini ilan ediliyor.
71 gencin hayatını kaybettiği Fırat Kalkanı Harekatı’nın hesabını vermeyenler, Türkiye gençliğini savaş cephesine sürüyor.
Görüyoruz ki iktidar bu kılıfla üniversiteleri de kendi ideolojisine uygun dizayn etmeye çalışıyor.
“Doçent” unvanı tam anlamıyla bilimselliği aşındırılarak idari kararların hakimiyetine bırakılıyor.
15-16 Haziran Direnişi ile doruğuna ulaşan işçi sınıfı mücadelesi, 1970’li yıllar boyunca dalgalı bir seyir izlemiştir.
"Türkiye’nin işgalci tavırlarını bırakıp işçinin emekçinin yanında olması gerekiyor. Çünkü çalışırken bir lokma ekmek için ölmek istemiyoruz."
İlerleyen saatlerde iş eldivenin içinde parmak uçlarınız donuyor ama akşama kadar oradasınız, çare yok katlanacaksınız.
Sorunlarımızın aynı olduğu konusunda hemfikiriz. Sıkça değişen eğitim ve sınav sisteminden hepimiz muzdaribiz!
Hayatımızın merkezine koyduğu üniversite sınavının sadece bir ay içerisinde dört kez değiştirilmesi de bizlerin gelecek kaygısını epey arttırdı.
Biz hipodromdaki yarış atları misali rekabet içine sokulup, final düzlüğüne arkadaşlarımızı geride bırakarak girmemizi istiyorlar.
“İktidar en çok bizlerden, kadınlardan korkmaktadır. Kadının ikincil rolü benimsemesi isteniyor."
İstanbul’da bir hastanede 155 çocuğun hamilelik sebebiyle hastaneye başvurduğu ortaya çıktı. Peki, bu utanç kime ait? Bu tablonun sorumlusu kim?
Bu kitabı okuduktan sonra bakış açınız değişecek.
Ben iki yıldır evde kalıyorum. Düzenli olarak haftalık alışverişe çıkıyoruz ve fiyatların her alışverişimizde daha da arttığını görüyoruz.
Umarız karnelerimiz istediğimiz gibi gelmiş; finallerimiz hızlıca ve varsa bütünlemelerimiz başarılı geçmiştir
“Ben gazetecilik öğrencisi olarak bundan sonra başka gazetecilerin ölmesini istemiyorum ve gazeteciliği hangi koşulda olursa olsun yapacağım.”
KYK yurdu 285 lira, yemek masrafı 225 lira. Senede iki kez öğrenim harcı yatırıyorum, bir taksit 470, etti 880..
Kim her yıl binlerce Dilek’in ilaçlara ulaşamadığı için hayatını kaybettiğini görmek ister?
Kent hakkının sınıfsallığı
Merhaba yeni sene, mutluluk hangi seneye?
Kan durmuyor
Trump’ın ilk yenilgisi
Yapay Zekanın arkasındaki görünmez maliyet
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
Gelir grupları hesabına göre emekçinin enflasyonu yüzde 70’i aşıyor! Buna rağmen 7.5 milyon asgari ücretliye %30, 16 milyonu aşan emekliye %15.75, sayısı 4.5 milyonu bulan memura %11.5 zam yapıldı.
MESEM’de çalışan çırakların payına yeni asgari ücretten 6 bin 630 TL, kalfalara 11 bin 50 TL düşecek. MESEM’liler cep harçlığı gibi olan yetersiz ücretlere tepkili.
Akademisyen, Antropolog Dilşa Deniz, Suriye’de yaşanan gelişmelerle birlikte Alevi yurttaşlara yönelik ortaya atılan “Siyasal Alevilik” kavramını gazetemize değerlendirdi.
Türkiye’nin tarım ürünleri, pestisit ve aflatoksin kalıntıları nedeniyle geri gönderiliyor. Denetim eksiklikleri, üretici köylüleri ve halk sağlığını tehdit ediyor.
Türkiye'de derinleşen yoksulluk, yetersiz denetimlerle güvensiz gıdaların yaygınlaşmasına yol açıyor. Kansere ve gen değişimlerine neden olan mikotoksin ve pestisitler halk sağlığını tehdit ediyor.
Yükselen gıda enflasyonu ve sağlıksız gıda tüketimi halk sağlığını tehdit ediyor. Bitkisel yağlar, et ve süt ürünlerindeki tehlikeli katkı maddeleri alarm veriyor!
Artvin başta olmak üzere Karadeniz’de meydana gelen afetlerin nedenine ilişkin konuştuğumuz Cemalettin Küçük, bunların doğal olmadığını, bilimin göz ardı edilmesinin sonuçları olduğunu vurguladı.
EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan ve Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, ZSF fabrikasında hayatını kaybeden işçilerin ailelerini ziyaret etti.
