6 Mayıs 2013 10:01

Denizlerin mezarında barış ve demokrasi sözü


6 Mayıs 1972’de idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ile 5 Mayıs 2011’de onların yanına giden Avukat Halit Çelenk bugün Karşıyaka Mezarlığı’nda mezarları başında anıldı. Anma için sabah saatlerinden itibaren Karşıyaka Mezarlığı doldu taştı. Ortak anma etkinliği için saat 12.00’de Karşıyaka Mezarlığı 2 No’lu Kapı’da toplanıldı. Ortak eylemin ortak sloganı ise “Emperyalizme ve Savaşa Karşı Barış, Demokrasi ve Özgürlük” oldu.

Anmada, Halit Çelenk’in eşi Şekibe Çelenk ile birlikte okuduğu Bandiera Rossa (Kızılbayrak)  marşı kendi sesinden verilirken, Şekibe Çelenk burada da marşa eşlik etti. Anmaya Çelenk ailesi, Deniz Gezmiş’in ağabeyi Bora Gezmiş, Denizlerin yoldaşı Aydın Çubukçu, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ve Ayaş Belediye Başkanı Ali Başkaraağaç da katıldı.

CHP de kalabalık bir grupla, ayrı bir kapıdan Denizlerin mezarı başına yürüdü. Aralarında İl Başkanı Zeki Alçın’ın da bulunduğu CHP’lilerin bir bölümü ortak anmaya da katıldı.

Konuşmaların ardından katılımcılar grup grup Denizlerin ve Halit Çelenk’in mezarlarını ziyaret edip, karanfiller bıraktı, mücadele sözü verdiler.

Anmada Denizlerin yanı sıra Mahir Çayan, İbrahim Kaypakkaya ve Mazlum Doğan’ların fotoğrafları da taşındı. Denizlerin mezarları konan karanfillerden adeta çiçek bahçesine dönerken, sigara bırakma geleneği de sürdü. Her yıl olduğu Sivas Madımak katliamında kaybedilen 33 can  da “unutmadık, unutturmayacağız” yazılı fotoğraflarının yer aldığı pankartla Denizlerin yanında oldu. Denizlerin mezarı ortak anmanın dışında gün boyunca ziyaretçi akınına uğradı.

Ortak açıklamayı KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Dengiz Sönmez yaptı.

68’lerden bugüne tüm dünyada ve Türkiye’de, ABD emperyalizmi ve onun savaş örgütü NATO‘ya karşı mücadelenin sürdüğünü belirten Sönmez, AKP’nin dış politikasını, emperyalistlerin çıkarları için tüm komşularla düşmanlık noktasına taşıdığını söyledi.

Emperyalist savaşa karşı barışı, halkların düşmanlaştırılmasına karşı kardeşliği öne çıkarmanın bugün de elzem olduğunu vurgulayan Sönmez, Denizlerin Kürt sorununun çözümüne dair son sözlerine atıf yaptı.

‘SÜRECİ İZLEYEN OLAMAYIZ’

Kürt halkının yok sayılmasını, halkların birbirine düşürülmesi politikalarını eleştiren Sönmez, “Kürtler dışındaki diğer halklardan işçi ve emekçilerin barış sürecini uzaktan izleyen olamayacağını” vurguladı. Sönmez, “Ülkemizde barış umudu büyümektedir. Ama biliyoruz ki, barışın içeriği, demokrasi ile ilişkilendirildiğinde anlamlı olacaktır” dedi.

Özerk üniversite ve bilimsel eğitim mücadelesinden, işçi sınıfının kölece çalışma koşullarına karşı çıkışına, doğal alanların yağmasına karşı mücadelelere kadar her alanda yürütülen mücadeleye değinen Sönmez, demokratik anayasa talebinin de hala orta yerde olduğunu söyledi. Sönmez, yoldaşlarına sözleri olduğunu belirterek, “Umudu büyüterek geleceğin sınıfsız ve sömürüsüz dünyasını mutlaka kuracağız” dedi.



Denizlerin mücadele arkadaşı, yoldaşı Aydın Çubukçu da yaptığı konuşmada “mücadelenin süreceği” sözü verdi. Çubukçu, Denizler’e ve mezar başında buluşanlara şöyle seslendi: “Kardeşler, Deniz, Hüseyin,Yusuf,  Halit Abimiz yine buradayız. 1 Mayıs’ın  öfkesiyle ve coşkusuyla buradayız. Bu sene 1 Mayıs karşımızdakilerin korkaklığının yeni bir kanıtı olarak kutlandı. Dilan Alp, kardeşimizi alnının ortasına biber gazı sıkarak öldürmek istediler. Vali onun bir militan olduğunu, Başbakan onun çiçek çocuğu olmadığını söyledi. Onun militan olması öldürülmesini mi gerektiriyordu?

Daha dün İsrail Şam’ı bombaladı. Başbakan ise Esad’ın çocuk katili olduğundan bahsetti. İsrail Şam’ı bombalarken neden kalkıp bunu dile getiriyorsun? Kapitalistler, işbirlikçiler, kalleşler! Deniz,Yusuf, Hüseyin tam dişinize göre bir düşman var karşımızda. Şimdi buradan kalkıp savaşma zamanıdır. Ant olsun ki yeryüzünün bu güzel ülkesinden onların kirli ellerini silene kadar mücadele edeceğiz. Sizler iyi ki bizlere bu yolu gösterdiniz. Yeneceğiz, kazanacağız. Çünkü yenmenin mutluluğu ve kazanmanın onurunu sizler bize öğrettiniz.

Biz bugün aynı zamanda ezilen halkları, emperyalizmin boyunduruğundan kurtarmak, egemen sınıfların düşmanlığına karşı başı dik mücadele etmek için buradayız. Bizler emperyalizmin iki yüzlü ve kalleş olduğunu biliyoruz.

Ama bununla özgürlük ve demokrasi mücadelesini karşı karşıya getirmiyoruz. Her çatlaktan sızan emperyalizme karşı açık sözlü, savaşarak ve okuyarak öğrenmiş devrimcilerimiz var. Hak yemeyiz, hakkımız olanı almasını biliriz. Hem emperyalizme karşı mücadele etmek, hem özgürlüğü savunmak birbiriyle çelişen şeyler değildir.

Deniz, Hüseyin,Yusuf, Halit Çelenk kazanan ve kazanacak olan Kürt halkının yanında olmayı size bağlılığımızın bir göstergesi olarak alnımızda taşıyoruz. Tekrar söylüyoruz, ant içiyoruz  kazanacağız ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Sizin adınıza ve tüm devrimci şehitler adına da mücadele edeceğiz. Kazanacağız! Kazanacağız!” (Ankara/EVRENSEL)