“Ekmek ve Gül”
Gördüğüm, okuduğum tüm gazete eklerinin dışında ayrı bir yeri olan bu eki, “Ekmek ve Gül”ü, aslında mümkün olsa da keşke herkes okuyabilse. Kadınlar, erkekler; iktidarda, muhalefette olan politikacılar; laikler, dinciler; cübbeli, cübbesiz Ahmet Hoca’lar; Türkler, Kürtler, Lazlar, Çerkesler, Gürcüler, Abazalar, Tatarlar, Boşnaklar, Balkan göçmenleri; Aleviler, Sünniler; askerler, polisler, bürokratlar, kısacası herkes okuyabilse…
Bugüne dek çıkan tüm sayılarında, kadınlarımız açısından Türkiye’nin nereye geldiğini gösteren öylesine önemli yazılar var ki…
İşte bir örnek, “Ekmek ve Gül”ün son sayısından. Devrim Avcı yazmış, “Fethiye yolcusu kalmasın!” başlığıyla (2.7.2011).
Devrim Avcı, 6 Mayıs akşam üzeri Fethiye’ye gitmek için otobüsün kalkacağı Şişhane’ye gelir. Erken geldiği için bir çay bahçesine oturur. Kulağı, yan masadaki, ellerinde telsiz olan sivil görevlilerin konuşmasına takılır. İçlerinden biri, telsizle, amiriyle konuşur. Devamını D.Avcı’dan okuyalım:
“ Amirim, şimdi de saat 8’de Fethiye’ye gidecek otobüsü bekliyoruz. Gelişmeleri haber vereceğiz amirim,’ demesi üzerine yan masadaki konuşmalara daha da kulak kabarttım.
“Telsiz konuşmaları bitince aralarında sohbet başladı:
“- Bu kadınlar n’apmaya gidiyor Fethiye’ye?
“- Tatile gidiyorlar herhalde, canları sıkılmış anlaşılan.
“- Yaa, karının tekini mi ne gırtlaklamışlar, onun için gidiyorlarmış.
“Başımdan aşağı kaynar sular döküldü o an. Ülkemizde kadınlara erkek egemen bakışın tipik ifadesi buydu. ‘Kadının teki n’aptı acaba ki öldürüldü, tecavüze uğradı, şiddet gördü.’ ‘Şiddete maruz kalırsanız, en yakın karakola gidin’ tavsiyesine uyup, karakola gittiğimizde karşılaşacağımız zihniyet işte buydu. Tayt giydi, boşanmak istedi, beni istemedi gibi sudan sebeplerle öldürüldüğümüzde, sanık hakkında, ‘Ama bunlar da yanlış hareketlerdi’ diyerek cezasında ‘Haksız tahrik adında indirim yapılıp, suçluyu yine biz kadınları ilan eden zihniyet işte buydu. 13 yaşındaki kız çocuğunun tecavüze uğraması ile ilgili davada, ‘O da karşı koysaymış madem’ diyerek cezada indirim yapılmasına sebep olan zihniyet işte buydu. Şiddet mağduru kadını, ‘Sen de karşı koymasaydın kocana’ diyerek evine geri gönderen zihniyet buydu.
“Biz bu zihniyetle yeni karşılaşmıyoruz elbette. Maalesef içinde yaşıyoruz. Değiştirmek için mücadele ediyoruz. İşte Fethiye davası da bu açıdan önemle…”
Devrim Avcı’nın bu sözlerini okurken, kadına yönelik bir yığın baskı, şiddet, taciz, tecavüz gazete sütunlarını kaplıyordu:
“Koruma altındaki eşini öldüren koca.” / “Kadın sendikacıya bürokrat saldırısı.” / “Koruma istediği halde koruma verilmeyen Fatma Bağcı’yı kocası öldürdü.” / “Trabzon Valiliği Eski Özel Kalem Müdürünün taciz ettiği sekreter başka bir yere sürüldü.” / “Birahanede çalışan kadın garsonlara uzun etek şartı getirildi.” / “Giresun Valisi, mezuniyet törenlerinde kız öğrencilerin kolsuz elbise giymesini yasakladı.” / “Dünya 2.’si Bayanlar Basketbol Takımızın fotoğrafının kullanıldığı reklamı bir gazete yayınlamadı. Nedeni, kızların dizleri gözüküyormuş.” / “İstanbul’da bir adam, boşandığı karısını benzin dökerek yaktı.” / “Antalya’da tecavüzü protesto eden kadınlara soruşturma açıldı.”
Ve bu arada, Los Angeles Times gazetesinden Amerikalı okurlarına bir öğüt: “Türkiye’nin turistik batı kentlerinde yalnız iki kadının tatil yapması tehlikelidir…”
Ünümüz dünyaya yayıldı. Ne denli övünsek(!) azdır…
HALKIMIZ LÜKS İÇİNDE YAŞIYOR
- Bildiğiniz gibi devletimizi yöneten muhteşem büyüklerimiz, bundan epeyce bir süre önce KDV oranlarını tespit ederken, lüks sayılan bazı maddelere yüzde 18 KDV koymuşlar, ana ihtiyaç maddelerinin de KDV’sini yüzde 8’e, hatta yüzde 0’a indirmişlerdi. İşte yüzde 18 KDV’si olan lüks maddeler: Tabak, bardak, kaşık, çatal, bıçak, biberlik, tuzluk, şehir içi otobüs bileti, tencere, odun, kömür, sandalye, masa, tava, tükenmez kalem, sabun, bebek emziği ve dikkatinizi çekerim: Toplu iğne ve tezek… Buna karşılık KDV’si düşürülen, sıfırlanan ana ihtiyaç maddeleri: Havyar (KDV’si yüzde 8). Altın, elmas, zümrüt, yakut, inci, pırlanta (KDV’leri yüzde 0). Lüks içinde olduğunuz devletçe tespit edilen yaşamınızın değerlerini bilin…
- Bu arada halkımızın bazı dizi hayranlıkları da çok hoşuma gidiyor. Örneğin “Asmalı Konak” hayranlığı o dizideki eşarpların vitrinleri doldurmasına neden olmuştu. Sonra “Aliye” geldi gündeme, tostları çıktı. Arkasından “Avrupa Yakası”ndaki kapıcının pijaması. Daha sonra “Aşk-ı Memnu”daki Bihter’in çizmeleri ve intihar ettiği tabancasının plastik örneği. Şimdi de “Muhteşem Yüzyıl”ın Hürrem’inin perukları, takıları ve aynaları. Son olarak da, Hürrem Sultan’la Kanuni’nin oynadığı tavlanın kopyaları satışa sunuldu...
EVRENSEL'İNMANŞETİ

Baykar İsrail’e silah satan Leonardo’ya ortak oldu

Kadınlar güvencesiz, esnek ve düşük ücrete çalışıyor

Gensoru oylanacak, sokaklar boş kalmayacak

Evrensel'i Takip Et