01 Ağustos 2011 03:51

Bu hamur daha çok su kaldırır!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Mustafa Yalçıner

Tüm yazıları

Konu: generallerin emeklilik istekleri. Dün Çaralan’ın bıraktığı yerden söylenecek epey şey var: “Ordunun AKP’lileşmesi polis ve yargıya göre daha uzun bir zaman alacak.” AKP’nin ömrü komuta kademesini AKP’lileştirmeye yeterse tabii.
İktidarın “ipi”ni kim elinde tutacaktı? Sorun buydu ve aslında bir süredir ve sınırlı bir süre için yanıtlanmıştı. “İp” Erdoğan’ın elindeydi. Arkasında Amerikan emperyalizmi, önünde onun çizdiği rotayla menzil, elinde onun politikaları, “Allah yürü ya kulum” demişti. İktisatsa iktisat, sosyalse sosyal, dışsa dış politika, Batıcı neoliberal içerikleriyle izlenmekteydi. “Nükleer kalkan olmaz”dı, “Libya’ya müdahale kabul edilemez”di, Suriye ve “Esad kardeşimiz”di, ortak bakanlar kurulu toplantılarıyla “stratejik işbirliği konseyi”ydi falan derken örneğin, o ünlü “stratejik derinlik”li dış politikadan geriye koskoca bir sıfır kalmış; tümüyle tam tersine dönüşmüştü. Değişmeyen tek şey Amerikan çıkarını çıkar bilmek ve su sızmaz ilişkiye “amin” deyip, “kabe”yi Washington bellemekti!
Bu eskiden en çok askerlerin niteliğiydi oysa. Amerikan başkanlarının kulağına “bizim çocuklar becerdi” diye fısıldanırdı. Çok mu değişti? Yok canım, sadece “boynuz kulağı geçti”. Ve şimdinin güncel koşullarında şu Ortadoğu’da İslami “niteliği” belirgin bir yönetime ihtiyaç gösteriyor emperyalist çıkarlar. Yoksa bazı aklıevvelleri Rusya’ya yakınlık ve “Avrasyacılık”tan söz açmış olsalar bile, haşa, askerimiz sıkı NATO’cu, baştan ayağa Amerikansever ve içerde de tabii ki en az AKP kadar işçi ve halk karşıtıydı, Kürdü “bir kaşık suda boğma”ya teşneydi. Yapardı, yapabilirdi değil, yapmıştı. Sınavdan geçirilmiş temel bir dayanağıydı gericiliğin. Ancak neylesin ki, emperyalistler, başta Yankiler AKP’nin “ılımlı İslamı”nın sırtını sıvazlamaktaydı.
Ve becerikliydi AKP, yüzde 50’yi daha yeni derlemişti. Güçlüydü. Yargıyı, polisi ele geçirmişti. Onlar nispeten kolaydı. Sırada ordunun komuta kademesini ele geçirmek vardı ve çekişme, iktidar “ipi”ni ele geçirme çekişmesi anlamına da gelerek, bunun üzerineydi.
Balyozdu, ıslak imzaydı derken 40’tan fazla general tutuklanmıştı. Doğru yanlış önemli olmadan, iş “ip”in ucunun kimde kalacağına çoktan bağlanmış, “ileri demokrasi” propagandasına rağmen, darbe/demokrasi tartışmasının unsuru hiç olmamıştı. Üstüne, iş, Ege Ordu komutanıyla genelkurmaydan sair generallere “yakalama emri” çıkarılmasına gelip dayandığında, genelkurmay başkanına istifadan başka yol kalmamıştı. Yoksa zaten “uzlaştı” diyerek hakkında ileri-geri konuşan astları yüzüne hiç bakmazlardı.
Dönüşü olmayan bir noktaya gelinmişti. Niyet öyle olmasa bile, “böyle gitmez” deyip istenen emeklilikler bir radikalleşme çağrısı olurdu artık. Artık uzlaşma kolay değildir. 4 komutan “biz yokuz” demiştir, görünüş kişiseldir; ancak anlamı daha fazlasıdır. Artık AKP’ye el uzatma hiç iyi karşılanmayacaktır ve artık bir askeri istihbaratçının sözleriyle “gevezelik yapılmayacak”, ama “sessiz ve derinden” gidilecektir. Ordunun aşağıları açık bir “savaş ilanı” olarak yorumlayacak, ellerde silah, irili-ufaklı cunta örgütlerinden kaçınılamayacaktır.
AKP kısa vadede kazanmış gibidir. Görüntüdür. Komutan yapacak “badem bıyıklı” bulamayacaktır. Harp okullarından başlayarak eleme sıkıdır. Şimdi değiştirilmeye girişilse bile, AKP’nin şunun şurasında kaç yıllık ömrü kalmıştır, yetişmez. Ve emperyalistler AKP’nin arkasında olsalar bile, bu, bugün içindir. Yarını yarının koşulları belirleyecektir ve kesindir ki, komuta kademesi bir yana, ordu, hem emperyalistler ve hem de burjuva iç gericilik için iktidarın gözden çıkarılamaz temel kurumudur.
Zamanında yüzde elliden de fazla oy alan Bayar-Menderes kendi komuta kademelerini de kurmuşlardır. Ama bu komuta, başta emrindeki orduyu kontrol edemeyen genelkurmay başkanı R. Erdelhun darbe sonrası Yassıada’da müebbed almıştır.
Neden söyleniyor bunlar? Gericiliğin, AKP’nin örneğin işi kolay değildir. Ve bu zorluk gericiliğin birleşik olmayışını, birbiriyle dalaşını büyütecektir. Bu iyidir. Halka manevra alanı sağlar. Hele ayaklanmalar, Araplardan Avrupa’ya sirayet etme belirtisi göstermişken…

evrensel.net