Hoşgörüsüzlük’ten Linç’e
Kim nasıl düşünürse düşünsün, ben, bu topraklar üzerinde yaşayan insanların ezici bir çoğunluğunun “Hoşgörüsüz” olduğuna inanıyorum. En tepeden en aşağıya kadar hemen her yerde bu hoşgörüsüzlük kendini gösteriyor.
Türkiye insanı “Unutma” konusunda, olayları, konuları 17 günde unuttuğu için bir Dünya şampiyonluğuna sahipmiş, yapılan araştırmalara göre. Ben de buna dayanarak, şu son birkaç ayda olan “Hoşgörüsüzlük olayları”nı, unutulduğuna inanarak, bir-iki satırla da olsa yeniden anımsatmak istiyorum. Örneğin bir “Ucube” olayı yaşandı. İlk günler herkes ayağa kalktı. Sonra “Tak fişi, bitir işi” örneği, heykel yıktırıldı, konu bile edilmedi. Sahi sonuç n’oldu? Bu bir hoşgörüsüzlüktür…
AKP’lilerin Başbakanı Hopa’da bir miting yaptı. Bir yurttaşımız öldü. Ve R. T. Erdoğan, bu ölüm sonrası, “Bir tanesi kalpten ölmüş, üzerinde durmak istemiyorum,” demişti. Bu söze tepkilerin sonucu n’oldu? Bu da bir hoşgörüsüzlük örneğiydi…
Van’ın Yemişli (Narik) köyü sakinleri, köylerinde Blok adaylarına çok oy çıktığı için Karakol Komutanı, Korucubaşı ve Köy Muhtarı tarafından sürekli tehdit edildiklerini söyledi. Olay kapandı. Bu da bir hoşgörüsüzlüktür…
Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesi ve KCK sanığı bağımsızların tahliye edilmemesini protesto eden ve içlerinde bağımsız milletvekilleri S.Tuncel, L.Tüzel, S.S.Önder ve E.Kürkçü’nün de katıldığı yürüyüşçülere polis gaz bombasıyla saldırdı. Bu da bir hoşgörüsüzlüktür…
Sivas olaylarının 18. Yıldönümü nedeniyle düzenlenen etkinliklerde Madımak Oteli’ne gitmek isteyenlere polis biber gazıyla saldırdı… Bu da bir hoşgörüsüzlüktür…
Adana Balcalı Hastanesi’nde, bahçede eylem yapan meslektaşlarıyla halay çeken Ayşe hemşire, birkaç dakika sonra sorgusuz sualsiz işten atıldı. Bu da bir hoşgörüsüzlüktür…
“Bize oy vermeyenin yaşam tarzı namusumuz,” diyen AKP’lilerin Başbakanına inat, bu sözleri söylemesinden tam 5 gün sonra, İstanbul’da, Kadıköy’de gezen bir ana kıza çarşaflı, türbanlı kadınlar saldırırken bağırıyorlar: “Bu kıyafetle defolun, Amerika’da yaşayın. Yüzde 50 oy aldık.” Bu da bal gibi hoşgörüsüzlüktür…
Bir Vali, kız öğrencilerin yılsonu eğlencelerinde askılı elbise giydirilmemesi ve etek boylarının diz üstünde olmaması gibi hükümlerin yer aldığı bir genelge yayınladı. Evet, bu da bir hoşgörüsüzlüktür…
AKP’lilerin Başbakanı, kendisi için “2. Peygamber” pankartının asılmasına, yine kendisi geleceği için ezan ve iftar saatlerinin değiştirilmesine, bir AKP İlçe Başkanı’nın, “Sayın Başbakanımız için günde iki rekât şükür namazı kılınsın,” sözlerine (Acaba Şükür namazı kim için kılınır?), bir AKP milletvekilinin, “Sayın başbakanımıza dokunmak bile inanın bence ibadettir,” deyişine (Acaba sözlük anlamı “Kulluk etme, Tapma, Tapınma” olan ibadet kime yapılır?) karşı çıkmaz, ama bir CHP milletvekili, İstanbul’daki Zincirlikuyu Mezarlığı’nın giriş kapısındaki yazıyı söz konusu edince yeri-göğü inletir. İşte bu da neresinden bakarsanız bakın hoşgörüsüzlüktür…
Ve hoşgörüsüzlükler hızla çoğalıyor, dal-budak salıyor… Linç teşebbüslerinin kapısı aralanıyor…
Amacımız neydi? “Barış, Dostluk ve Kardeşlik. En sonunda da Demokrasi..”
Cezaevlerindeki “İleri Demokrasi”
Arkadaşım İsmail Ç. (Behzat Ç.’yle bir ilişkisi yoktur) müzmin bir “Yetmez ama Evet”çiydi. Sürekli olarak “İleri Demokrasi”nin çok kısa zamanda geleceğini iddia ederdi. Ve geçen gün gazetemde şöyle bir başlık çıktı: “Gazeteciler ‘İleri Demokrasi’yi cezaevlerinde yaşıyor.” Sansürün sözde kaldırılışının 103. yıldönümde 70 gazetecinin tutuklu olduğuyla birlikte çeşitli gazetecilerin görüşleri yer alıyordu haberde.
Haberin hemen altında da BİA’nın, 2011 yılının ilk üç ayıyla ilgili Medya Gözlem Raporu’ndan alıntılar yapılmış: “3 ayda 13 kişi Kürt sorunu üzerine görüşlerinden dolayı, 5 gazeteci yazdıkları, 42 gazeteci de çeşitli davalar yüzünden 31 Mart 2011 itibariyle tutuklu bulunuyor.” diye yazılı.
Oysa Bülent Arınç, “Türkiye’de basına müdahale yok,” diyordu. (Evrensel, 15.06.2011) Benzeri sözleri AKP’lilerin C.Başkanı da söylüyordu.
Ve final… AKP’lilerin Başbakanı da şöyle diyordu: “... hiçbir basın mensubunun mesleki faaliyetleri dolayısiyle baskı görmesine, bu baskılar yoluyla basın özgürlüğünün tehdit edilmesine müsaade etmeyeceğiz.” (Radikal, 25.07.2011)
Bugün 70 gazeteci zindanda… İsmail Ç. ve tüm “Yetmez ama Evet”çilere hayırlı olsun, o biçim “İleri Demokrasi”…
EVRENSEL'İNMANŞETİ

Baykar İsrail’e silah satan Leonardo’ya ortak oldu

Kadınlar güvencesiz, esnek ve düşük ücrete çalışıyor

Gensoru oylanacak, sokaklar boş kalmayacak

Evrensel'i Takip Et