06 Ağustos 2011 09:21

Sen benim sağımda, ben senin solunda, çamlıca yolunda

Sen benim sağımda, ben senin solunda, çamlıca yolunda

Fotoğraf: Envato

Paylaş

AKP bir kaleyi daha zapt ederek bir zafere daha imza atmış oldu ve en nihayetinde YAŞ toplantısında Başbakanın nezdinde masanın başına oturdu. Bir hafta bu resim tartışıldı. Kim aslında nerede oturması gerekir? Temel soru buydu. Bu sayede devlet protokolünün de ne olduğunu ve ne anlama geldiğini biz cahiller kısmî de olsa öğrenme fırsatını bulduk. Yaşanan gelişmelerin ışığında konuya ilişkin resmi birkaç açıdan değerlendirmeye çalışacağım.
Buna göre; kim, kimin sağında oturuyorsa devlet protokolüne göre başta oturana göre sağda oturan kişinin, kendi solundakinin emrinde olduğunu anladık. Daha öteye gitmeden hemen bir not düşeyim. 2003 yılından bu yana YAŞ toplantılarında Başbakanın konumu Genel Kurmay Başkanıyla birlikte masanın başında ve fakat Genel Kurmay Başkanının sağında oturmak biçimindeydi. Demek ki, belirtilen devlet protokolü çerçevesinde Genel Kurmay Başkanı amir ve Başbakan da memur konumundaydı.  Devlet protokolüne ilişkin ilkeye dayanarak son YAŞ resimde o gün itibarıyla Başbakanın sağ cenahında oturan ve resmen Kara Kuvvetleri Komutanlığına ve vekâleten de Genel Kurmay Başkanlığına atanan Necdet Özel artık Başbakanın amirliğini kabullenmiş oldu ve bu da kayıtlara geçerek müseccel hale geldi. Hâl bu iken, Başbakanın sağına Millî Savunma Bakanına da yer verilmeyerek devlet protokolündeki düzenlemeye de halel getirilmemiş oldu.
Bu aşamada söyleyecek olduğum söz şudur. Evet, belirtilen protokol çerçevesinde bunun böyle olduğu teyit ediliyor ve bundan sonra da oturma düzenin böyle olacağı ağız kulaklara vardırılarak ballandıra ballandırıla malûm çevreler tarafından dillendiriliyor. Ancak, burada bir an için duralım ve bu hamlenin AKP’nin bir başka fırsatçılığı olarak görmek gerektiğini vurgulayalım. Genel Kurmay Başkanı olması için sadece bir gün bile Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevinde kalması yeterli olan Necdet Özel, bu atamaya yani Genel Kurmay Başkanlığına ilk aşamada mazhar olamıyor. Böylece, bu atamanın geciktirilmesiyle birlikte durumdan yararlanılarak yani bu durum fırsat bilinerek böylesi bir resim ortaya konuyor. Daha açıkçası, YAŞ toplantısı başlamadan Necdet Özel’i Genel Kurmay Başkanlığına atayıp, yanınızda oturtmasaydınız daha manidar olurdu. Şeklî tasarruflara bakılarak askerî vesayetten kurtulmak mümkünse, o zaman bu görüntünün ya da resmin 2012 yılında yapılacak YAŞ toplantısında da gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine bakmak gerekli. Bu sayılmaz. Bu nedenle, yaşanmış gelişmenin 2012 yılında bir kez daha teyit edilmesi ve askerî vesayetten kurtulduğumuzu tam anlamıyla ilân etmek için bir yıl daha beklememiz uygun olacaktır. Bu bir.
Şimdi bu yaklaşımımı bir tarafa bırakayım ve gelişmelere bir başka açıdan bakmaya çalışayım. Yukarıda yazdıklarımı tümüyle unutun. Daha açıkçası, protokolü, şeklî unsuru yani verilen resmi göz ardı edin yani kim nerede oturtmuş olursa olsun, yaşanan gelişmenin fiilî olarak ve somut bir biçimde askerî vesayetin kalktığının bir göstergesi olduğunu düşünün. Mademki Genel Kurmay Başkanı nezdinde TSK Başbakanlığa bağlıdır yani Başbakanın memurlarıdır, iş yüksek komutanların istifasına geldiğinde bir adım daha atıp, YAŞ toplantısı da Başbakanlıkta yapılsaydı. Bu durumda gazetelere yansıyacak görüntü, sizin mantığınız çerçevesinde askerî vesayetin daha da keskin ve kesin bir biçimde sonlandırıldığının resmi olmaz mıydı? Daha açıkçası, hem ortaya çıkan görüntü üzerinden askerî vesayetin kalktığını ilân edeceksiniz ve hem de Genel Kurmaya gidecek, Fevzi Çakmak salonuna girecek ve masanın başına oturacaksınız. Bu olmadı işte! Bu da iki.
Yazımı bir suç duyurusu ve bu ülkenin geleneklerine ilişkin bir hatırlatmayla bitirmek istiyorum.
Malûm olduğu üzere Başbakan Recep Tayip Erdoğan zamanında muhalefetin kendisine yönelik olarak ‘Muhtar Bile Olamaz’ söyleminden hareketle, değişik zamanlardaki konuşmalarında söz konusu çevrelere veryansın etmişti. Bu sefer de Bülent Arınç YAŞ’ta verilen görüntüyü ‘Bir Köyde İki Muhtar Olmaz’ diyerek özetledi ve bilerek ya da bilmeyerek Başbakanı yeniden muhtar koltuğuna oturttu. İlân olunur.
Yazımı bu ülkenin geleneklerinden bir tanesini hatırlatarak sonlandırayım. Unutmayın ki, ülkemizde evimize gelen misafir her zaman başköşeye oturtulur.
Selâm Ola.

NOT: Sakın ola ki yazımın içeriği nedeniyle askerî vesayet taraftarı olduğum sonucuna varılmasın. Ne askerî ve ne de sivil vesayet! Pardon devlet protokolünü çiğnedim özür dilerim.  Ne sivil ve ne de askerî vesayet!
Sadece ve sadece BAĞIMSIZ TÜRKİYE!

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa