İnsan makina değildir
Fotoğraf: Envato
Modern tıp bedenimizi giderek daha fazla şeyleştiriyor, ruhumuzdan koparıyor. Bundan on yıllar öncesinde İvan İlliich ‘Sağlığın Gaspı’ adlı eserinde tıp kurumunu “sağlığa bir ‘mühendislik modeli’ olarak yaklaştığı için eleştirerek bizleri uyarmıştı aslında. Sanırım hepimiz farkındayız tıbbın insanları makine gibi algıladığı noktasında. Adeta araba misali mekanizmalar olarak görülüyoruz. En basitinden arabaların birim zamanda yaktıkları yakıt ve karşılığındaki kat ettikleri yol hekimlerce insana “metabolizman hızlı veya yavaş “olarak tercüme edilmekte.
Mevcut tıp ortamının “İnsanların kendi insani zaafları, incinebilirlikleri ve biriciklikleriyle, kişisel ve özerk bir biçimde baş etme potansiyellerini yok ettiği” tespiti karşısında itirazı olan var mı?
Maalesef hepimiz; gerek hastalar ve sağlıklı bireyler, gerekse sağlık çalışanları ilaç üreticilerinin etkisinden kurtulamıyoruz. Farkında mısınız hazır giyimde dahi beden numaraları yanında drop numarası; yine yazlık ve kışlığı vardır kıyafetlerin ama ilaçta yoktur. Diyelim ki yüksek tansiyondan muzdarip bir hastasınız. Otuzunda da olsanız altmış yaşında da; buz gibi havada da yazın kavurucu sıcağında da günde tek doz ilacın 24 saat etkili olacağı ön kabulü ile hazırlanır reçeteler.
Tıpta “mühendislik yaklaşımını” anlatırken mühendislere de haksızlık etmemek gerek. Buradaki temel sorun yeryüzündeki tüm insanları aynı fabrikada üretilmiş tek tip araç misali ele almakta yatıyor.
Söğüt kabuğundaki şifa: Aspirin
Aspirin özü binlerce yıldır kullanılmakla birlikte ilaç olarak mevcut halinin keşfi 1897 yılına dayanır. Öncesinde başta Anadolu’da olmak üzere söğüt ağacı kabuğu ve kimi coğrafyalarda mersin yaprağı içerdiği aspirin etken maddesi nedeni ile kullanıla gelmekte idi. Tıbba andını miras bırakan ünlü hekim Hipokrat’ın reçetelerinde de söğüt kabuğu ağrı kesici amaçlı yer almıştır.
Aspirinin alımını kolaylaştıran ve kimi yan etkilerini azaltan tablet formu onu geçmişten bugüne en bilinen, vazgeçilmez, en çok kullanılan ilaçlar arasında ilk sıraya oturttu. Tablet formunda üretmeyi ilk başaran kimyager Dr. Felix Hoffmann Aspirin’den on gün sonra ise diasetilmorfin ve eroini bulmuştur. Eroinden beklentisi dönemin ölümcül hastalığı “verem ve kuru öksürüğe iyi geleceği” yönündedir. Gerek aspirin gerekse diasetilmorfin ve eroinin yolu 1. Dünya Savaşı’nda ağrı ve ilaç başlığında buluşmuştur. Nice yaralı savaş mağduru reçetesinde ilaç olarak aspirin ve eroini görmüştür. Ama sonrasında eroinin kimi zaman geri dönüşümsüz zararlı özellikleri ve ölümcüllüğü zaman içerisinde fark edilince 1930’lu yıllarda ilaç listelerinden çıkartılmıştır.
Eroinin ‘ilaç’ olarak kabulünün tarihsel arka planına bakınca sigarayı anmamak olmaz. Sigara da benzer bir şekilde ilaç olarak algılanmış; hatta Dünya Sağlık Örgütü kimi hastalıkların tedavisinde önermiştir. Yanılmıyorsam bu hatadan dönüşün tarihi eroinden daha geç dönemlere denk gelmektedir.
Diyeceğim o ki; ilaç sektörünün mümkün olduğunca etkisinden kurtulmak gerek. Onlara kalsa sigaradan eroine nice bağımlılık yapıcı, insan sağlığına zararlı ürün ilaç olarak kalmaya devam edecekti. Ama neyse ki tıbbi etiğe sahip onurlu bilim insanları tarihin her döneminde dur demesini biliyor. Sağlıcakla kalın, ağrınızı kesen her mamulü ilaç olarak hissetmeyin.
Kediniz, sevgiliniz ve aspirin
İnsan evladı oldum olası tılsımı çok sever. Evvel zamanın şişeden cin çıkartan masallarından tutun da; gak deyince su guk deyince et sunan efsanelerine bunu hep hissederiz. Masalda kalsa neyse ama gündelik yaşamda tılsım umudu reddedilemez bir gerçekliği insanın. Bu arka plan “her derde deva” sözü ile de vücut bulur.
“Her derde deva” başlığını ilaç denince hak eden belki de tek ürün Asetil Salisilik Asit yani bilinen adı ile Aspirin. Ucu kimi zaman kalbe kadar uzanan çocukluk çağı romatizmalarından tutun da nasır tedavisine; kas ağrılarından kalp krizine, beyin damar hastalıklarından baş ağrılarına nice hastalıkta şifa dağıtır Aspirin. Aslında tıptan beklenen koruyucu ve aynı zamanda tedavi edici bütünlüğe sahip bilinen tek ilaçtır o. Bir taraftan kalbi ve beyni tıkayıcı damar hastalıklarından korurken öte yandan romatizmal hastalıklarda tedavi edicidir. Hele kalp krizinin ilk anlarında çiğnenerek alınması var ki mucizevî bir güce sahiptir.
Ama ‘her derde deva’ hallerinin vazgeçilmezi doğası gereği barındırdığı risklerdir. İnsanlığın yaygın kullana geldiği bu en eski ilacı misal astım hastaları, alerjik solunum yolu hastalığı olanlarda kullanmak belli riskler içerir. Yine kimi zaman özellikle yüksek yani ağrı kesici dozlarında ciddi mide rahatsızlıkları hatta sindirim kanalında kanama yapabilir.
İnsanların yaygın hatalı davranışlarından birisi de evcil hayvanlara doktorluk eylemektir. Diyelim ki kediniz kış günü keyifsiz, hatta size göre hapşırıyor. Siz siz olun bu yazının hatırlatıcılığında binlerce yıldır kullanıla gelmesinin verdiği güvenle Aspirini çok sevdiğiniz kedinize vermeyin. Kediye aspirin vermek ölümcül olabilir.
Yine sırf çok seviyorsunuz diye yaşı kırkı bulan ‘turp gibi’ yakınlarınızı kalbi koruyucu amaçlı aspirin kullanmaya zorlamayın. Yani siz siz olun sevdiğiniz kedi de olsa insan yavrusu da onun makine olmadığına razı olun; tıbbi danışmanlık almaya üşenmeyin.
- Günah vergisi: Alkol 20 Ocak 2025 06:20
- Piyasalaşma ektiler, biçilen sağlığımız oldu 13 Ocak 2025 04:07
- Verem değil yoksulluk ve yoksunluk öldürüyor 06 Ocak 2025 04:41
- Alfa kuşağı: Çeyrek yüzyıl biterken sağlık 30 Aralık 2024 04:32
- Nar: Sağlık, barış, esenlik 23 Aralık 2024 04:45
- Tamamlayıcı sağlık sigortası: Eksik olan ne? 16 Aralık 2024 04:47
- Barış kokusu: Ege denizi 09 Aralık 2024 04:53
- İnsandan inşaata demir eksikliği 02 Aralık 2024 04:48
- Bir davayı seyretmek: Başka bir sağlık sistemi mümkün 25 Kasım 2024 04:43
- Kırmızı kurdele: AIDS ve çocuk 18 Kasım 2024 04:04
- Hekim grevleri tüm dünyada tarihsel bir eşikte 11 Kasım 2024 04:50
- Özelleştirme yolunda aile hekimliği ya da sağlık hakkımız 04 Kasım 2024 04:11