16 Ağustos 2011

Zamlar kimin için yapılıyor?

İşlerine gelince “mübarek Ramazan”ı dilinden düşürmeyenler, “Aman ramazanda karıncayı bile incitmeyelim” diye vaazlar verenler, işlerine gelince “mübarek Ramazan” filan tanımayıp, ülkenin en yoksullarının en çok canın acıtacak zammı dayattılar!
Bu sefer zam öyle zenginlerin ya orta sınıfın tükettiği mallara da yapılmadı. En yoksulların, asgari ücretlilerin, işsizlerin faydalandığı, faydalanmaktan başka çaresinin olmadığı bir hizmete yapıldı: Şehiriçi kitle ulaşım araçlarının ücretlerine! Otobüsten tramvaya, metrodan vapura, metrobüsten öğrenci servislerine kadar tüm toplu taşıma araçlarının taşıma ücretlerine yüzde 7 ile yüzde 33 arasında zam yapıldı.
Televizyonlar gazeteler, yoldan geçen sade vatandaşa mikrofon uzattılar. Onlar da ulaşım zamlarından, “zamların çok kötü olduğu”ndan, zamları yapanlardan şikayet ettiler. Yine Emek Partisi’nin kimi ilçe örgütlerinin ve kimi siyasi çevrelerin basın açıklamalarıyla zamlara tepki gösterdiği haberleri de var. Bazı emekten yana parti çevrelerinden benzer tepkiler de gelecektir. Ancak, bu zamlara tepki göstermekten birinci dereceden sorumlu olması gereken sendikalardan hiç bir tepki yok! Sadece ciddi bir eylem değil, laf olsun diye bir tepki bile yok!  
Oysa başlıca tüketim mallarına hizmetlere yapılan zamlar, TİS ve başka yollarla, uzun uğraşlarla  emekçilerin elde ettiği ücret ve maaş artışlarının geri alınmasının en başlıca yoludur. Bu, kapitalist ülkelerde sendikaların ve az çok dünyada ne olduğundan haberli her emekçinin bildiği bir şeydir. Ancak ülkemizde sendikacılar, hatta emekçilerin bizzat kendileri bu gerçeği adeta bilmezden gelirler. Zamlar sanki başka ülkenin emekçilerinden çıkarılmak için yapılıyormuş gibi duyarsızdırlar!
Hadi birer birer kişilerin duyarsızlığı ya da bilinçsizliği bir dereceye kadar anlaşılırdır. Birer birer kişiler duyarlı olsa da çok bir şey değişmez. Ancak, işçi sınıfının ve kamu emekçilerinin en örgütlü, en deneyimli kesiminin örgütleri olan sendikaların tutumu elbette çok vahimdir.
Sendikalar zamlardan sadece; sendikaların genel kurul raporlarında ya da TİS masalarında söz ediyorlar. Ya da zamlar birer birer işçilerin sohbetlerinde “Zamlar belimizi büküyor” gibi alışılmış kalıplar içinde bir şikayet konusudur. Ya da zam söz konusu olduğunda gösterilen tutum; “Bu millete az bile, yapsınlar, daha da çok yapsınlar!”, “Yaparlar tabi. Biz ses etmezsek sırtımıza yük vuran çok olur!” gibi yine kalıplaşmış, içinde sitem olan ama gerçekte kabul etmeyi, tepkisizliği içselleştirmiş, “tepki kalıpları”ndan ibarettir. Nitekim bugüne kadar onca zamma karşın sendikaların “Zamlara hayır!” diyerek yaptıkları bir tek gerçek eylem yoktur.
Sadece son İstanbul ve Ankara’da büyük şehir belediyelerinin  kitle ulaşım zamların düşünelim. İşine giderken iki kere araca binen bir emekçinin, günlük ulaşım harcaması günlük 50 kuruş
artmıştır. Bu da ayda 15 TL yapar ki, asgari ücrete Temmuz ayında yapılan günlük bir lira dolayındaki zammının yarısını, ulaşıma yapılan bu zam alıp götürmüştür.
Eğer hükümetler, yerel yönetimler rahatça zam yapıyor, dolaylı ve dolaysız vergileri arttırabiliyorsa, işçinin, kamu emekçisinin emeklinin aldığı ücret ve maaş zammının hiçbir değeri kalmaz. Çünkü zamları ve dolaylı vergileri arttırma emekçinin ücretine, maaşına yapılan zamları geri alınmasın en kestirme ve hükümetlerin en çok kullandığı yoldur.
Bu yüzden de sendikalar ve sendikal konfederasyonlar hizmetlere ve emekçilerin tükettiği başlıca zamlara karşı çıkmaları; zammı hükümetlerin, belediyelerin kolay gelir kaynağı olmaktan çıkarmaları gerekir. Aksi halde, bugün olduğu gibi, TİS yapılan işyerlerinde bile alınan ücret zamları, bir iki zamda eriyebilir. 

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp

101 milyarlık gasp

Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek imzasıyla taşıt alım satımı hariç ülkedeki tüm alım satım işlemlerinde dövizle ödemenin önü açıldı.

Evrensel'i Takip Et