‘Kötü şeyler olacak’a dönüş!
Son aylarda Kürt sorunuyla ilgili tartışmalar gündeme geldiğinde, “Bundan sonra bizden kimse iyi niyet beklemesin! Stratejiyi değiştiriyoruz” diyen Başbakan AKP’nin kuruluşunun 10. yılında yaptığı konuşmada daha da ileri gitti: “Bıçak kemiğe dayandı. Ramazan’dan sonrası barışın miladı çok daha farklı olacak. Terör örgütüyle arasına mesafe koymayanlar da suça iştirak ediyor. Bedelini ödemeye mahkum olacaklar. Ramazan’a hürmeten sabrediyoruz” diye, bir sivil yöneticiden çok cunta şeflerinden ya da sıkıyönetim yetkililerinden duymaya alıştığımız bir üslupla konuştu.
Başbakan böyle konuşunca, Başbakanın neleri kastettiği de gazete sayfalarına dökülmeye başlandı. İçinde legal parti yöneticilerinin, DTK üyelerinin, gazetecilerin de olduğu bin-bin 500 kişilik bir tutuklanacaklar listesinin hazırlandığı, yemin etmemiş Blok vekillerinin tutuklanabileceği, sınır ötesinde askeri operasyonların planlandığı, … gibi hazırlıklar gazetelere yansımış bulunmaktadır.
Gerek Başbakanın kullandığı üslup ve sözlerinden, gerekse basına yansıyan “plan ve önlemler”den anlaşılıyor ki; Hükümet, Başbakan Erdoğan, Ramazandan sonrası için “Kötü şeyler olacak!” diyor. Oysa “Kürt açılımı”, 2009 Mart’ında İran’a giderken Cumhurbaşkanı Gül’ün, “İçeride ve dışarıda iyi şeyler olacak” demesiyle başlamış, gerek Kürt siyasi çevreleri gerekse Türkiye’nin aydınları ve demokratları, böyle bir açılımı olumlu karşılamış ve destelemişlerdi.
Şimdi Başbakan Ramazan sonrasını “milat” alarak, bundan sonra “Kötü şeyler olacak!” demeye getiriyor.
Bu elbette kan, gözyaşı ve acının büyümesi, yayılması, daha da önemlisi ülkede nereye varacağı belli olmayan bir şiddet döneminin de açılması anlamına gelmektedir. Buna sadece şiddetten rant sağlayan odaklar sevinebilir; böyle bir gelişmeyi “iyi şeyler olacak” diye niteleyebilir. Nitekim Başbakanın strateji değiştirdiğine sevindiklerini ifade edenler de; “Nihayet bizim dediğimize geldi” (MHP açıklaması) diye açıklamalarda bulunmaktadırlar.
Peki Başbakanın bu açıklamalarından, şiddetin öne çıktığı bir stratejiye dönülmesinden; bu sorunun birinci dereceden muhatabı olan Kürtler, AKP’ye oy veren Kürtler de dahil, “İyi şeyler olacak!” gibi bir sonuç çıkarıp sevinebilirler mi? Aynı biçimde Türkiye’nin aydınları, demokratları, ırkçılığın, ve şovenizmin aklını iyice karıştırmadığı Türk kökenli halk kesimleri (AKP’ye oy verenler de dahil) bu şiddet içerikli strateji içini “Ülkemizde iyi şeyler olacak, bu strateji uygulansın!” diyebilir mi?
Hiç sanmıyoruz! Çünkü gerek bölgede gerekse diğer illerde kan ve gözyaşı, herkesin yedi sülalesine yetecek kadar akıtılmıştır. Sınır içinde ve dışında sayısız askeri operasyonlar yapılmıştır; faili meçhullerini, kayıpların, suikastların haddi hesabı yoktur; cezaevleri doludur, daha da dolmaktadır. Ama gelinen yer şimdiki; çözümsüzlük halidir!
Başbakan, “Onlar iyi uygulamadı ben iyi uygularsam sonuç alırım” diye bu eski yöntemlere, “eski stratejiye” dönmektedir. Ancak bu, ülkede daha çok kan ve gözyaşı dökülmesi, acının büyümesi demektir; ülkenin birlik ve bütünlüğünün bozulmasından fayda umanların ekmeğine yağ sürmektir.
Bunu bilmek için hiç de derin bilgi sahibi olmak gerekmiyor.
Bu yüzden şiddetin ayakları üstünde strateji değişikliği; ülkeyi kana, kine bulayacak yeni stratejiler geliştirmek bu ülkenin ihtiyacı değildir. Tersine, ülkenin gerçekten birliğini bütünlüğünü isteyenler, barış ve kardeşliği geliştirmeye, demokrasi ve özgürlükleri herkes için kullanılır hale getirmeyi amaçlayan stratejiler geliştirmek zorundadır.
Bunca yaşanandan sonra bu bir tercih değil, bir zorunluluktur.
GÜNÜNYAZILARI






EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Tüm gruplar silah bıraksın, PKK kendini feshetsin’
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın, bir süredir beklenen mesajı, DEM Parti İmralı heyeti aracılığıyla duyuruldu. Öcalan, “Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” çağrısı yaptı. Açıklamada Suriye’deki Kürtlerin siyasi ve askeri durumuyla ilgili bir ifade yer almadı.
Evrensel'i Takip Et