Uzun mesafeli bayrak koşusu

Tüm sendikal kadrolarımız ve üyelerimizle birlikte uzun mesafeli bir mücadelenin koşucularıyız.
Güçlüğümüz, tek kulvarda değil, birçok kulvarda birden koşuyor olmamızdan kaynaklanıyor.
Gazeteci meslek örgütleriyle birlikte, halkın gerçekleri öğrenme hakkına saygı adına, “gazetecilere özgürlük” kampanyasının bir parçasıyız. 94 meslek örgütünün oluşturduğu Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) tarafından yürütülen tüm etkinliklerde çok emek harcıyoruz, çok yoruluyoruz… Cezaevlerindeki meslektaşlarımızın ve onların ailelerinin acılarını –onlar kadar olamasa bile– paylaşmaya gayret ediyoruz...
“Herkese özgürlük” mücadelesinin bir neferi olarak, başımızı öne eğmeden, hızımızı giderek artırarak, koşumuzu sürdürüyoruz…
***
Türkiye Gazeteciler Sendikası, hem bir meslek örgütü, hem de bir sınıf örgütü… Basın ve ifade özgürlüğü mücadelesinin yanı sıra işçi sınıfının bir parçası olan basın emekçilerinin sendikal hakları için de kavga veriyoruz… TGS, Türk-İş bünyesindeki 10 sendikayla birlikte, dayanışma, direniş ve mücadele için yola çıktı, Sendikal Güçbirliği Platformu’nun bir parçası olarak uzun mesafeli sınıf koşusuna da katıldı…
TGS, böylece demokrasi mücadelesinin iki kulvarında birden tüm sendikal kadrolarıyla birlikte yerini aldı.
Siyasi iktidarın baskılarına ve tehditlerine aldırış etmeden, demokrasi mücadelesinin bir neferi olarak, başımız öne eğilmeden, hızımızı giderek artırarak, iki kulvarda birden koşuyoruz…
***
Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu İstanbul bağımsız milletvekili Levent Tüzel, dün bu sendikaların temsilcileriyle bir araya geldi. Demokrasi mücadelesinin siyaset kulvarında, işçi sınıfıyla ortak hareket edebilmenin ortamını yaratmak için girişim başlattıklarını anlattı.
Henüz düşünce aşamasındaki bu iyi niyetli yaklaşımı yaşama geçirmek kolay olmayacak elbette…
***
Gazetecilerin temsilcisi sendikal kadrolar olarak, iki kulvarda yürüttüğümüz demokrasi mücadelesinde bir köprü görevini de üstlenmeyi amaçlıyoruz, ancak mesleki mücadele ile sınıfsal mücadeleyi aynı kulvarda birleştirebilmeyi henüz başaramadık.
Sınıf mücadelesinin yürekli sendikacıları, gazetecilerin “basın özgürlüğü” mücadelesine de ilgili, ona da destek veriyorlar; fakat gazeteciler henüz kitlesel olarak sınıf mücadelesine katılmaya hazırlıklı değiller…
***
Şimdi bu mücadelede üçüncü bir kulvar daha açılıyor… Demokrasi mücadelesinin siyasetten ayrı yürütülmesi düşünülemez. En azından işbirliği, güç birliği yapılabilir, yapılmalı…
Çünkü hedef aynı, mesafe aynı, kulvarlar birbirine paralel…
Bu uzun mesafeli koşuyu, tek bir kulvarda bayrak yarışına dönüştürmek, kuşkusuz ki hem süreyi kısaltacak hem de başarıyı beraberinde getirecek…
***
Siyasi iktidar, tribünlerden izlediği bu yarışta –kendisini hiç de yormadan– her kulvarda farklı rakipler çıkarabiliyor… Bu, kimi zaman asker ya da bürokrat, kimi zaman savcı ya da yargıç, kimi zaman milletvekili ya da bakan, kimi zaman patronlar ya da işyeri yöneticileri olabiliyor…
***
Mücadele giderek kızışıyor, baskılar yoğunlaşıyor, işyerlerinde sıkıntılar artıyor, kulvara konulan yeni engellerle koşu zorlaştırılıyor…
Başımızı öne eğmeden, onurlu bir mücadele vermenin yüreklerimizde yarattığı heyecanla, dayanışma ve güç birliği duygularıyla, inançla, hızımızı giderek artırarak, tüm kulvarlarda birden koşmaya devam ediyoruz…