23 Ağustos 2011 11:06

Anadolu Ajansı’nda neler oluyor?

Anadolu Ajansı’nda neler oluyor?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Eski Anadolu Ajansı Genel Müdürü Hilmi Bengi, ajansın yönetim kurulu üyeleriyle birlikte,  Bülent Arınç’ı, AA ve TRT’den sorumlu bakan olmasının ardından ziyaret ettiklerinde, AA’da bugün yaşananların bir işareti verilmişti. Arınç, o bilinen müstehzi ifadelerle ve ‘dangıl dungul’ konuşma biçimiyle, “Ben size küskünüm. Şu emeklilik meselesini halletmediniz” demişti.
Bu ziyaretten bir süre sonra da Bengi görevinden istifa etmişti. Yerine o koltuğa ise, Bülent Arınç’ın Meclis Başkanlığı dönemindeki danışmanı ve aynı zamanda Başbakan’ın bir ay öncesine kadarki Basın Danışmanı Kemal Öztürk getirildi. Ardından da, Arınç’ın o ifade ettiği ‘emeklilik’ meselesinin nasıl ‘çözülmeye’ başlandığını gördük. İnsanlar Somali’ye gönderilmekle tehdit edilmeye varıncaya kadar çeşitli biçimlerdeki baskılarla emekliye zorlandı. Sendikalı 52 çalışanın ise yerleri değiştirildi.
Aralarında Ankara’nın en iyi sendika muhabirlerinden ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Ankara Şube Başkanı Göksel Yıldırım’ın da bulunduğu deneyimli gazeteciler, pasif görevlere gönderildiler. TGS yaptığı açıklamada, AA’nın yeni yönetiminin işyerinde tasfiyeden başka bir anlam ifade etmeyen bu tasarrufları hayata geçirirken, ortaya çıkan boşluğu, geride kalan personeli herhangi bir fazla mesai ücreti ödemeden daha fazla çalıştırmakla doldurmaya çalıştığına dikkat çekerek, işe geliş saatlerinin 08.00’a çekilmek ve haftalık izinlerin de bir güne indirilmek istendiğine  vurgu yaptı. Diğer yandan, Toplu İş Sözleşmesi’ne ve yasalara aykırı olarak taşıt servisi ile stajyer gazetecilerin “taşeron” şirketlere devredileceğine dair niyetlerin bulunduğu da sendikanın açıklamasında yer aldı.
Bugün TGS’nin çağrısıyla Ankara’da, AA Genel Müdürlüğü önünde saat 12.00’da bir basın açıklaması yapılacak.
AA’da bu yaşananların birkaç boyutu olduğunu vurgulamak gerekiyor. Birincisi yukarıda da aktardığımız, varolan yasaları da çiğneyerek basın emekçilerinin kazanılmış haklarının gasbedilmesi. Bir başka boyutu, AA’daki deneyimli gazetecilerin zorla emekliye sevk edilmesiyle kurumda deneyim aktarımı ve bir kamu hizmeti olarak halkın haber alma hakkı ilkesinin sağlıklı işlemesine de darbe vurmak. AA’nın yaptığı haberciliği olumlu bulmak ya da bulmamak başka şey, ama Türkiye’nin her yerinde örgütlü tek ajansının bu biçimde darbelenmesinin, Türkiye’nin en ücra köşesinde haber alma ve tüm basın organlarına ileterek halkın bilgilenmesine kaynaklık etme rolü de tasfiye edilmeye çalışılmış olunuyor.
Yani bu operasyon amacına ulaşırsa, AKP’nin propaganda faaliyetlerinin izlenmesi dışında, Türkiye’nin herhangi bir yerindeki bir gelişmenin bilgisine ulaşmak çok daha zor olacak.
AA’da yaşanan bu sürecin diğer bir boyutu da sendikanın tasfiye edilmek istenmesidir. Dikkat edilirse, AA’da yürütülen bu tasfiye süreci, son tahlilde sendikanın tasfiyesini de amaçlıyor. TGS’nin temel dayanak noktasının AA’daki örgütlülük düzeyi olduğu düşünüldüğünde, bu operasyonun sendikal potansiyeli zayıflatarak giderek sendikayı tasfiye etmeyi amaçladığını söylemek erken bir iddia olmaz.
AA’daki yeni yönetimin AKP yönetimiyle uyumlu olarak giriştiği bu operasyonun diğer bir nedeninin de, TGS’nin Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun temel bir örgütü olarak, tutuklu gazetecilere yönelik ciddi bir faaliyet yürütmüş olmasıdır. Pek çok tutuklu gazeteciyi cezaevinde ziyaretten, gazetecileri davalarını aksatmadan takip etme ve bunları uluslararası düzeyde gündemleştirmeye kadar bir dizi önemli etkinliğin TGS yönetimince aktif biçimde sürdürülüyor alması, AKP iktidarını fazlasıyla rahatsız eden bir husustu.
Tüm bu etkenler düşünüldüğünde Anadolu Ajansı emekçilerine yönelik bu saldırı karşısında sessiz kalmamak birçok bakımdan önem taşıyor. Yapılan sadece AA’da çalışan basın emekçilerine yönelik bir saldırı değil, halkın haber alma hakkını ve basın özgürlüğü mücadelesini de hedef alan bir saldırıdır aynı zamanda.

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa