Dalında güzel
Fotoğraf: Envato
Yerinden etme, geleneksel bir Hollywood politikası. Kaç haftadır Şirinler’in son filmlerinde köylerinden çıkmalarını kabullenemeyenler konuşuyor. En ilginci, bunu ideolojik bir saldırı olarak değerlendirenler bile olması.
Aslında kahramanları gezintiye çıkarmak, bir öykü anlatmanın en kolay başlangıç noktalarından biri. Tebdili mekanda ferahlık olduğundan değil de, değişiklik yeni öykülere gebe olduğundan. Bu masallardan beri böyle. Belki Hollywood sinemasının sürekli tuttuğunu New York’a getirmesi, biraz sinir bozucu olabilir.
Daha birkaç hafta önce Şirinler New York’taydı. Bu hafta yeni gösterime giren Babamın Penguenleri de, Antarktika’dan gelen penguenleri New York’a götürdü. Mesela Red Kit de son filminde Vahşi Batı’nın taşrasını bırakıp şehrine, New York’a iniyordu. Ormanlar kralı Tarzan’ı bile şehre götürmüşlükleri var. Adamların tarzı bu, kim olursa olsun önce bir eve getirip orada bir macera yaratmayı deniyorlar.
İşin içinde ideolojik bir mesele yok değil. Geleni gideni Amerikan kapitalizminin başkentine sokuyorlar sonuçta. Ama çoğunlukla yaptıkları hava atmakla sınırlı kalıyor. Ehlileştirmeye çalışmalar genellikle başarısız oluyor.
Hepsine rağmen, Şirinler’in köylerinden çıkarılıp şehirde geçen bir öykünün kahramanı olmalarına ilişkin yorumlar, tuhaf. Diyorlar ki, köylerinde komünal bir hayat süren mavi adamları oradan alıp da kapitalist şehre koyunca, çizgi film de eskiden verdiği komünist mesajları veremez oluyor. İddiaya göre böylece Şirinler, zorla kapitalizmin adamı oluyor, yapılıyor.
Bir çizgi filmin bu kadar ayrıntıyla deşilmesi, izlerken eğlenen çocuklara tuhaf ve anlaşılmaz gelebilir. Ama Şirinler bu, komünistlikleriyle meşhur olmuşlar bir kere. Onu demelerinin nedeni de belli, komünizmden öcü gibi korkan Amerikalılar, ürettiklerini paylaşan, dayanışma içinde kardeşçe yaşayan, birbiriyle savaşıp öldürmeyen Şirinler’i kendi kabuslarına benzetmiş. Bu filmi izleyen bazı arkadaşlar da şöyle düşünüyor olmalı, Şirinler kendi köylerinden çıkınca birlikte üretip paylaşma düzenleri bozulduğuna göre, komünistlikleri de elden gitti.
Bu mantıkta iki sorun var. Bir kere Şirinler, bizim modern politika dilinde anladığımız anlamda komünist değiller, hiç olmadılar. Ama komünal bir hayat yaşadıklarından, yabancı değiller. Dolayısıyla, kurdukları alternatif yaşam tarzı daha basit şeylere dayanıyor, dayanışma ve birbirini kollama gibi. Onu sürdürmek için köyde olmalarına gerek yok, hatta film bunun bariz bir kanıtıydı. New York’ta Gargamel’e karşı birlik olup üstesinden gelmeyi becerdiler işte.
Dahası, yer değiştirmekle komünistliğe halel geldiği fikri, komünizm karşıtı birtakım önyargılardan besleniyor. Düzene karşı en güzel durulacak yerin, düzenin en dışında kimsenin ellemediği izole komünler olduğu gibi mesela. Oysa hareketin kendisine değil, durduğu yere bakmak, burjuvanın işi. Belki de Şirinler, anarşizan bir dünyadan kaçma arzusunun cisimleştiği yerdi, birçoklarının gözünde, bir çeşit hippi köyüydü. Onun için de köyden çıkınca her şey bitti onların gözünde. New York’a da gelince aynı paylaşımcı hayatlarını korumak için mücadeleyi göze alacaklarını düşünmediler bile.
Filmlere “Alıştığımızın dışında bir şey göstermesinler” gözüyle bakmak, aslında tutuculuktan başka bir şey değil. Asıl önemli olan yolun kendisi, sinema için de bu geçerli. Ve gidilen yer New York da olsa, orada izlerini bırakmayı becerdikten, köylerine dönüp hayatlarını yeniden kurabildikten sonra, yolculuk hayırlı bile olur.
Çiçekler dalında güzel olabilir. İnsanlar (ya da bu örnekte insansı hayali canlılar) yolda.
- Androidler üç boyutta ne düşler? 06 Ekim 2017 01:00
- Yedi kişilik oyun 01 Eylül 2017 01:00
- Erkeklere gününü gösteren pehlivan 18 Ağustos 2017 01:02
- Etkili ama bilinmeyen bilim kurgu 28 Temmuz 2017 00:15
- Zombilere karşı iki tutum 21 Temmuz 2017 01:00
- Maymun nasıl maymun oldu? 14 Temmuz 2017 00:15
- Sürüden ayrılanı kamera kapar 07 Temmuz 2017 01:33
- Ey ruh, sen kimsin? 30 Haziran 2017 00:52
- Karanlık Çağ’da vampirlere karşı 08 Haziran 2017 23:52
- Genç Karl Marx: Bir başlangıç 19 Mayıs 2017 01:00
- Kaygı'yla gerçeği hatırlamak 12 Mayıs 2017 00:30
- Beyazlar Afrika'da neler çekmiş 05 Mayıs 2017 00:59