Barış Anneleri ve bayram!
Fotoğraf: Envato
‘Barış Anneleri’nin sınır noktasında savaş ve operasyonlara karşı başlattığı ‘canlı kalkan’ eylemi bir haftasını geride bıraktı. Bu eylem, 16 ilden sınır bölgesine DTK’nın öncülüğünde yapılan yürüyüşle destekleniyor. Barış Anneleri, bayramı da barış eyleminde geçirecek. Sadece bu eyleme bakarak bile Erdoğan’ın ‘Savaş Hükümeti’nin OHAL tedbirleriyle Bölge’de 90’lı yılları geri getirme hesaplarının tutmayacağını söylemek mümkündür. Kürt halkı dün nasıl ki çocuklarının cenazelerine sahip çıkmak için sınırları aştıysa, bugün de operasyonlara karşı kendini siper etmektedir. Kürt kadınları, bu eylemde olduğu gibi Kürt özgürlük mücadelesinin hep en önünde yer aldılar. Çünkü bu mücadele Kürt kadınları için ulusal özgürlük mücadelesiyle birlikte kadının toplumsal yaşama katılımını engelleyen gerici zincirleri kırma mücadelesi olarak da anlam kazanmıştır. İşte bugün de ‘Barış Anneleri’ barış mücadelesini yeni bir boyuta taşıyan eylemin öncülüğünü yapıyor.
Kim bu ‘Barış Anneleri’?
Kimisi Bölge’de otuz yıla yakın bir süredir devam eden savaş ve çatışmalarda çocuklarını yitirmiş, kimisi dağdaki çocuğunu umutla bekleyen ve kimisi de içerdeki çocukları gibi yıllarını hapishane kapılarında geçiren Kürt kadınları…
Onları çocuklarının cenazeleri başında bile “Artık savaş bitsin! Barış istiyoruz” haykırışlarından tanıyoruz.
Hapishane kapılarında her türlü eziyete rağmen beklerken…
Ya da eylem alanlarında, barış çadırlarında, seçim çalışmalarında hep en önde koştururken…
Bazen de burjuva medyada “Yetmişlik terörist nineler” olarak gördük onları…
Onlar başlarındaki beyaz tülbentler gibi barışın, kardeşliğin, dayanışmanın her türlü insani değerin savaşçıları, sembolleri…
Eyüp Peygamberin sabrı vardır onlarda. Ama dini inançları onları mücadeleden alıkoymaz. Oruç tutup eyleme gider, hapishane kapısında namazlarını kılarlar. Ramazan Bayramı’nı sınırda eylemde geçirmeleri gibi…
Ramazan ayını şatafatlı iftar sofralarında geçirenlerse yarın bayramda sahte “barış ve kardeşlik” mesajları verecekler. Ardından talimatlar yağdıracak; askerlerini, polislerini ‘Barış Anneleri’nin üzerlerine sürecekler.
Nice bayramdır şekerler de yetmiyor ağızlarını tatlandırmaya ‘Barış Anneleri’nin…
Onlar bu topraklarda bomba ve ağıt sesleri değil; barış ve kardeşlik türkülerinin yankılanmasını istiyor, bunun için bedenlerini siper ediyorlar.
Bu bayram onlara verilebilecek en büyük hediye Bölge’nin ve ülkenin her tarafından savaş naraları atan ülke gericiliğine karşı barışın sesini hep birlikte yükseltmek.
Çünkü Ritsos’un dediği gibi barış; annelerin ve çocukların en büyük düşü olmaya devam ediyor.
- 2025 acaba nasıl geçecek? 18 Ocak 2025 05:30
- Ekonomik kriz çevrimleri ve emek 12 Ocak 2025 04:51
- Emek zulmü meselesi irdelenmelidir 21 Aralık 2024 04:36
- Ortadoğu: Bataklığın kan gölüne dönüştürülmesi 14 Aralık 2024 04:31
- Asgari ücret konusu hafife alınmamalıdır! 07 Aralık 2024 04:50
- Çöküş ivmesi durabilir mi, durdurulabilir mi? 30 Kasım 2024 04:51
- Sistemin sis perdesi: Bütçe tartışmaları 23 Kasım 2024 05:00
- Akılcılığa yöneliş 16 Kasım 2024 04:51
- TÜYAP konuşmaları 09 Kasım 2024 04:25
- Cumhuriyet halk rejimidir, fakat… 02 Kasım 2024 05:08
- Kaos 26 Ekim 2024 03:57
- Kevork Ağabey, müjde, oğlun Nobel aldı! 19 Ekim 2024 04:46