Kadınlar, Aleviler ve sokakta beklenenler
Fotoğraf: Envato
Bir yandan her gün kadına yönelik şiddet haberleri alıyoruz diğer yandan hafta sonunda 8 Mart dolayısı ile ülkenin dört bir yanında kadın yürüyüşleri yapılacak. Kadın mücadelesinin geldiği nokta ve kazanımları şüphesiz ciddi bir anlam içeriyor. Dahası toplumsal alanda örgütlü mücadele yürüten bir çok çevre ile kıyasladığınızda umut verici, örnek oluşturacak mesafeler alındığı ortada.
Her alanın kendine göre riskleri, handikapları, avantajları, imkanları var şüphesiz.
Karadeniz başta olmak üzere çevre misyonu ile yola çıkan bir çok yerel çalışma köylü hareketlerine dönüşmüş durumda. Daha önce kısmen daha elit ve mağdurlardan kopuk yürüyen çalışmalar, şimdi öznesi mağdurlar olan bir dinamizmi ortaya çıkarttı. Suyun insan hayatında ne kadar vazgeçilmez anlam ifade ettiğini bizzat yaşayarak öğrenen köylüler, bunu tüm ülkeye ve ülkeyi yönetenlere de öğretmekte kararlı gözüküyorlar. Önümüzdeki günlerde sokağa taşacak hak arama mücadelesi ve sokakta taşınacak direniş bayrağını onlar devralacaklar.
Aleviler “demokratik anayasa” talebi ile İzmir’de buluşacaklar. Sadece kendi sorunlarının çözümüne değil, ülkenin bir bütün olarak demokratikleşmesine yönelik talepler gün geçtikçe daha net biçimde kendini hissettiriyor. Devletin tüm inançlara eşit mesafede durması ve inançların özgürce kendisini ifade edebilmesi eksenli çözüm perspektifi anayasal beklentinin temel dayanaklarından birisini oluşturuyor.
Kürtler ülkenin batı illerinde de daha adresi net eylemler yapıyorlar. Yine ön saflarda kadınlar, barış anaları var. Bazı medya organları görmemekte ısrarlı davransa da toplumsal zeminde ciddi bir hareketliliğin başladığı açıkça görülmektedir. Bu dalganın sadece seçime endeksli olduğunu sanmak oldukça yanıltıcıdır. Hatta seçimlerden sonra çok daha yüksek doz ve yaygınlıkla devam etme ihtimali kendini hissettirmektedir.
Ortadoğu’da yaşananları, hâlâ “Bize bir şey olmaz” refleksi ile göğüslemeye çalışan iktidar algısı ile, halklara olan güvenini, inancını kaybetmiş muhalifleri bir kenara bıraktığınızda ciddi bir sürecin arifesinde olduğunuzu okuyabiliyorsunuz.
Küçük hesaplar ve bildik maniple etme girişimlerine rağmen, dünya, uygarlıklar beşiği olan coğrafyada yeniden şekillenecek bir tarihin yazılacağı günlere gebedir.
Herkes hesabını bu dalgayı dikkate alarak yapmak zorundadır.
- Yazılı olmayan kurallar 11 Nisan 2015 01:00
- Muhalefetin gücü ve farkındalık 04 Nisan 2015 00:57
- Katırlar da ağlar 28 Mart 2015 01:00
- Halife efendimiz aldatılmış hükümsüzdür 21 Mart 2015 00:52
- Ben aday olmazsam kim olmalı? 14 Mart 2015 01:00
- Erdoğan’ın faizci arkadaşları ? 07 Mart 2015 00:54
- Türkmenistan modeli dururken ne Meksika'sı? 28 Şubat 2015 01:00
- Kavganın büyüğü 21 Şubat 2015 00:52
- En yeni Türkiye 14 Şubat 2015 01:00
- İşlevsiz parlamento, tutarsız başkanlık 07 Şubat 2015 00:52
- Herkes radikal solmuş meğer 31 Ocak 2015 00:53
- Deli deliyi görünce 17 Ocak 2015 01:00