Bir günün aynasından görünenler
Fotoğraf: Envato
- Türkiye, KKTC ile Kuzey Kıbrıs’ın “kıta sahanlığı”nda petrol ve doğal gaz aramak için anlaşma yaptı. TPAO’nun bir hafta içinde bölgede petrol ve doğal gaz aramaya başlayacağı açıklandı. Herhalde bu, dünyadaki en hızlı petrol arama anlaşmasıdır. Hele bir hafta içinde sondajlara başlanırsa; bu dünyanın en hızlı petrol arama girişimi de olacaktır.
- Başbakan Erdoğan, ABD’den, Kıbrıs Hükümeti’yle Kıbrıs’ın güneyinde doğal gaz ve petrol araması yapan firmaların, Türkiye’deki enerji yatırımları ihalelerine sokulmayacağını açıkladı.
- Türkiye, Erdoğan’ın Obama’yla yaptığı görüşmede varılan anlaşmaya bağlı olarak, Suriye’ye havadan silah sevkiyatına hava sahasını kapattı. Böylece Türkiye, Suriye’ye ABD’nin uyguladığı “silah ambargosu”na resmen de katılmış oldu. Bu önlemlerin devamını, Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’ye dönmesinden sonra, Suriye sınırına giderek, orada açıklayacağı belirtiliyor.
- İsrail savaş uçaklarıyla Türkiye’nin savaş uçaklarının Kıbrıs’ın güneyinde birbirine “radar kilitlenme” uzaklığına kadar yaklaştığı haberleri, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin savaş gemilerinin sayısının artırıldığı ve bölgede “savaş rüzgarları”nın giderek daha çok hissedildiğine dair haberler de artıyor.
- Ankara’nın göbeğinde patlayan bombayı kimin koyduğunu gösteren bir kanıt yok ortada. Ancak, “bombanın PKK tarafından konulduğu”na dair spekülasyonlar gerçekmiş gibi verilmeye devam ediliyor. PKK’nin bu iddiaları reddetmesi ve bombaları koyanları lanetlemesine karşın, suçlamalar sürüyor.
- Bölgede mevzi çatışmaların sürdüğü, PKK’nin polislere ve koruculara yönelik saldırılarının da sürdüğü gelen haberler arasında. Dün iki asker ve iki korucunun bu saldırılarda hayatını kaybettiği haberleri geldi.
- Şırnak ve Cizre’de 55 kişinin KCK örgütlenmesi içinde oldukları iddiasıyla gözaltına alınmasından sonra dün de İzmir’de 30 kişi aynı gerekçeyle gözaltına alındı. Kendi işinde gücünde olan bu vatandaşlar, “KCK üyesi” olma iddiasıyla gözaltına alınmaya devam ederken Cumhurbaşkanı Gül, Almanya’dan, dağda gerilla olup da cinayet işlememiş, baskınlara katılmamış PKK militanlarının gelip teslim olarak ailelerine kavuşmaları çağrısında bulundu!
- BDP, aydınlar, insan hakçıları, ilerici demokrat çevreler; silahların susması, şiddet ortamına son verilmesi için çağrılar yapmaktadır. Ancak bu çağrılar dikkate alınmadığı gibi sermaye basını ve yandaş basın; çatışmalara, hayatlarını yitirenlere ya da kent merkezlerindeki bombalara karşı tepki konmadığından yakınmaktadırlar. Dahası bu çevreler, içerdeki kırsal alanlarda ve kentlerdeki operasyonlara, Kuzey Irak’a yönelik hava operasyonlarını da yetersiz bulup “kara harekatı” çağrıları yapmaktadır. Ve dönüp, “Neden bu çatışmalar oluyor; neden insanlarımız ölüyor?” diye hayıflanmaktadırlar.
Şu açıkça görülmektedir ki; hükümetin hem bölge ülkelerine hem de Kürt sorunu konusunda talepte bulunan güçlere karşı “güç kullanarak” sorunları çözme tutumu vardır. Kürt sorununda bu tutum kendisini daha açıkça ve stratejik bir yönelişe de karşılık gelmektedir. Ve bu gerçek görülmeden olup bitenin anlaşılması mümkün olmamaktadır.
Elbette dünün gelişmeleri sadece siyasi alanda ve Erdoğan “hükümetinin iç ve dış politikasındaki güç gösterisi” üstüne dayalı çıkışlarıyla ilgili değildir.
Önceki gün ABD’de finans sektöründe başlayan “kara çarşamba”, Asya ve Avrupa borsalarına “kara Perşembe” olarak yansıdı. Asya ve Avrupa borsalarında büyük düşüşler yaşandı. ABD’de de üç büyük bankanın birden Moody’s tarafından notunun düşürülmesiyle başlayan sarsıntı, finans sistemini salladı!
Son bir yıl içinde giderek artan bu türden sarsıntılar “2008 krizinin devamı” ve “yeni bir dip” yapma ihtimalini güçlendiği iddialarını desteklemektedir.
Bu gelişmelerin Türkiye’nin merkezine sürüklendiği paylaşım mücadelesini alevlendirmesi ise elbette sürpriz olmayacaktır. AKP Hükümeti’nin bu döneme tüm komşularıyla kavgalı, kendi Kürtleriyle çatışma içinde giriyor olması ise elbette bir handikaptır!
Ve böyle durumlarda “aç gözlülerin”, “fırsattan ganimet çıkarmak” isteyenlerin “Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmaları” en çok rastlanan vakadır!
- ‘Devlet benim’ demek yetmedi; ‘Türkiye benim, İslam benim’ diyor 28 Ağustos 2018 01:00
- Korkak kim, cesur kim; gerçek nerede? 24 Ağustos 2018 01:00
- 'Çocuk istismarı'na karşı mücadele 09 Nisan 2018 01:00
- İfade özgürlüğünün ne ‘alanı’ ne de ‘sınırı’ kaldı! 15 Şubat 2018 00:55
- Doların yükselişinin faturasını kim ödeyecek? 04 Aralık 2016 05:44
- Mücadeleye daha ileri bir bilinçle devam! 23 Kasım 2016 00:59
- Kılıçdaroğlu barışı mı savunuyor çatışmayı mı? 20 Ağustos 2016 00:58
- ‘Muhatap millet’ demek ‘muhatap yok’ demektir! 27 Ocak 2016 01:00
- Haritadan silerek birlik mümkün mü? 11 Kasım 2015 01:00
- Mücadeleyi yenileme zamanı! 07 Kasım 2015 00:56
- Bir kez daha; Birimizin derdi hepimizindir! 06 Kasım 2015 01:00
- ‘Sistem’ dayatıp ‘fiili başkanlığa’ razı etmek! 05 Kasım 2015 01:00