08 Ekim 2011 09:46

Anayasayı bu meclis hazırlayabilir mi?

Anayasayı bu meclis hazırlayabilir mi?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

TBMMde partiler yeni anayasa taslağı hazırlama yöntemi üzerine görüşmektedir. Ancak bu meclisin hazırlayacağı anayasa taslağının nasıl bir şey olacağı meçhul. Her birimizin gönlünde makbul bir anayasa hayali vardır. Onu ümid ederek meclisin anayasa çalışmalarını destekleyebiliriz. Sonra büyük bir hüsrana uğramak da mümkündür.
7 Ekimde Cumhuriyet gazetesinde Mümtaz Soysal yazısında, yasa değişikliğiyle yargı bağımsızlığını temin etmek ve uzun tutukluluk sürelerini kısaltmak mümkün iken, bunu anayasayı değiştirerek düzeltmeğe ne gerek var diye soruyor. Soysal’ın ilgilendiği meselenin Ergenekon sanıklarının maruz kaldığı muamele olduğu tahmin edilir. Fakat sorduğu soru “TBMM, mevcut yasalardaki antidemokratik unsurları yasama ile düzeltmesi mümkün iken bunu yapmıyor ise, demokratik hakları mevcut anyasadan daha çok teminat altına alacak yeni bir anayasa neden hazırlasın?” diye sorulduğunda anlam kazanıyor.
Yeni anayasadan bencileyin birçoklarının beklediği, hem demokratik hakları daha açık tanımlayıp daha kuvvetli teminat altına alması, hem de hiçbir etnik renk taşımamasıdır. Yeni anayasa Türkiye Cumhuriyetini, Anadolu’da ve Doğu Trakya’da yerli halkların ve tarih boyunca buraya göçerek yerleşmiş halkların bugünkü torunları olan, ortak bir coğrafyası, tarihi olan ahalinin birlikte yaşama iradesiyle kurduğu devlet olarak tanımlamalıdır. Ve metinde etnik bir sıfata yer vermemelidir. Resmi dilin ne olduğu, yönetimde pratik bir iletişim meselesi olarak görülmeli; yasa ile düzenlenmelidir. Yeni anayasanın Türkçe yazılmış olması kendiliğinden resmi dile karinedir.
Bu meclis böyle bir anayasa taslağı hazırlayabilir mi? Gazete haberlerine göre hükümet 5 Ekim günü Ankara’da “Bağımsızlıklarının 20. Yılında Türk Cumhuriyetleri” toplantısı düzenledi. Toplantıda Cumhurbaşkanı ve Dış İşleri Bakanı konuşma yaptı. Orta Asya’da Altay dilleri konuşulan devletleri “Türk cumhuriyeti” diye nitelemekteki garabet üzerinde durmayalım. Önemli olan, Türkiye’de, şu siyasî dönemeçte, AKPye mensup devlet ricalinin Türkiye’yi Türk cumhuriyeti veya Türkî cumhuriyet diye nitelemesidir. Orta Asya’daki devletlerle ilişkileri geliştirmek için, Anadolu Türkçesinin ora dilleriyle akrabalığı, kültürel benzerlikler zikredilebilir. Ama yeni anayasa taslağı hazırlayacak heyette ağırlığın Türkiye Cumhuriyetini Türk cumhuriyeti diye niteleyen zihniyette olması, hiç hayra alâmet değildir.
Mehmet Bekaroğlu bir makalesinde yeni anayasa taslağı hazırlama ve onaylama yöntemi içeren ayrıntılı, esaslı bir plan önerdi. Önerisinde genel seçimle bir kurucu meclis seçilmektedir. Seçimde dar bölge usulü uygulanmaktadır. Yani her seçim bölgesinden kurucu meclise bir kişi seçilecektir. Parti adayları ve bağımsız adaylar seçilmek için kişisel kampanya yürütecektir. Bu suretle seçmen parti listelerinden birine oy vermek yerine, bölgesinde beğendiği güvendiği adaya oy verecektir. Böyle seçilecek bir meclisin temsil niteliği elbette şimdikinden çok daha yüksek olur. Planda gayet makul bir süreç takvimi ve anayasa onaylanma kıstasları da tespit edilmişti.
Mevcut meclisin hazırlayacağı anayasa taslağında sosyal hakların, kamu menfaati kavramının korunmayacağı, bilakis özel mülkiyeti daha çok koruyacağı kesin. Bu bileşimiyle meclisin hazırlayacağı taslağın burjuva demokratik haklarda dahi bir iyileştirme sağlayabileceği çok şüpheli. Anadolu’da bütün etnik ve dinî grupların birlikte kardeşçe yaşama iradesini ifade eden bir taslak çıkması daha da zor görünüyor.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa