DİĞER YAZILARI

Zonguldak İline bağlı küçük şirin bir ilçe Devrek. Şimdilerde adı dünya futbolunun ünlü yıldızları arasında kendisine yer bulan Mesut Özil’le anılıyor. Anamal düzeninin bundan 50 yıl önce Türkiye’den Almanya’ya savurduğu işçilere Devrek’ten katılan bir emekçi ailenin çocuğu Mesut. Bugün eriştiği şöhrete tırmanması kolay olmadı. Salt yeteneğine güvenmedi. Çalışkan ve ahlaklı bir sporcu olmanın tüm gereklerini yerine getirdi. Ve bir gün Alman Milli Takımına çağrıldığında kendisini daha da geliştireceğini düşünerek kabul etmekte tereddüt etmedi. Türk Milli Takımını seçmediği için şimdi baba yurdunda ıslıklanıyor. Şovenizmin pençesine düşürülmüş kesimlerce vatan haini muamelesi görüyor. Ne yazık. Bencileyin futbola aşık insanlarsa onun zarif ve zeka içeren oyun biçimini, keyifle ve gurur duyarak seyrediyoruz.  
Şiir dünyamızda önemli bir yer tutan Rüştü Onur’un da yaşadığı yer Devrek. Kısacık ömrüne, adını gürümüzde de yaşatacak dizeler sığdırdı. 1 Aralık 1942’de yaşama veda ettiğinde henüz 22 yaşındaydı. Genç yaşına rağmen yazınımızda iyi bir şair olarak kendine yer bulmayı başarmıştı. Devrekli şair ve gazeteci dostum İbrahim Tığ, Rüştü Onur için derlediği kitabını getirdiğinde içimi sevinçle hüzün karışımı bir duygu kapladı. Rüştü Onur’un şiirlerine yabancı değildim ama doğrusu onu böylesine  geniş tanıtan bir çalışma yoktu elimin altında. Devrekliler değerbilir vefalı insanlar. Rüştü Onur Kültür ve Yaşatma Derneği ünlü ozanın şiirlerini genç kuşaklarla buluşturmak için yıllardır çaba harcıyor. Zaman zaman ilçede edebiyat dostları ile ozanın şiirleri üzerinde söyleşiler yapılıyor. Kitap ve dergiler yayınlanıyor. Bu açıdan Devrek için “Edebiyata, kültüre tutkulu insanların yaşadığı bir ilçe” tanımı yapmak pek de abartı olmaz.
Kitapta Rüştü Onur’un ölümünün ardından yazılmış çok değerli kalemlerden yazılar da yer alıyor. Bu yazılar arasında başta Rüştü Onur’un yakın dostu Salah Birsel olmak üzere Oktay Akbal’dan Nurullah Ataç’a, Oktay Rıfat’tan Behçet Necatigil’e, Cavit Yamaç’tan Ahmet Özer’e dek yazınımızın bir çok usta ismine rastlıyorsunuz. Metinler arasında Behçet Necatigil’in yazısı kadar küçük şiirinden çok etkilendiğimi söylemeliyim: “Bir şair yaşamıştı Zonguldak’ta / Adı Rüştü Onur’du / Bilseydi hatırlanacağını / Ölümden sonra / Memnun olurdu.” Kitapta Rüştü Onur’un kimi edebiyatçılarla yazışmaları, mektupları, şiirleri, gazete yazıları ve öyküleri de geniş biçimde yer alıyor. Gelin şimdi  “Dört Yol Ağzı” adlı şiiri ile  yazıya kısa bir mola verelim:

“Dört yol ağzına oturmuşum
Mektup yazıyorum isteyene.    
İnce belli bir kapatma,
Hovardalığından şikayetçi dostunun.
Sarışın bir kadın,
Mektup bekliyor askerdeki kocasından.
İşçi karısından şikayetçi
Garson patronundan
Ve bütün bu insanların
Derdi bana düşüyor.
Akşam olunca…

Zonguldak ve yöresinde sanata özelde tiyatro ve edebiyata gençlerden büyük ilgi var. Türkiye genelini düşündüğünüzde karamsarlığınızı dağıtacak bir parıltı. Sevindirici elbet. Umarız giderek de kültüre ve kitaba karşı bu ilgi büyür. Devrek’te de Rüştü Onur’un ivmesi ile başlayan yolda edebiyat sevgisi gençleri kucaklamış görünüyor. Yerli ve yabancı yazarların, şairlerin yapıtları okunuyor, üzerinde tartışılıyor. Kim bilir belki de şimdilerde Mesut Özil gibi evrensel bir değerle gururlanan Devrek, yarınlarda edebiyat alanında da bir Evrensel değerini Türkiye’ye armağan ediverir. Neden olmasın?
Rüştü Onur’dan seçtiğim bir başka şiirle sonlayalım yazıyı :

Memnuniyet                                                                                
                                                                                                                                                    
Benden zarar gelmez
Kovandaki arıya
Yuvasındaki kuşa;
Ben kendi halimde yaşarım
Şapkamın altında
Sebepsiz gülüşüm caddelerde
Memnuniyetimden;
Ve bu çılgınlık delicesine
İçimden geliyor
Dilsiz değilim susamam
Öyle ölüler gibi
Bu güzel dünya ortasında.

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et