CHP’nin önerisinin önemi!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu dün, CHP’nin “Kürt sorununun çözümü”ne ilişkin önerilerini açıkladı.
Kamuoyuna açıklanan raporun ilk bölümünde sorunun nasıl devasa bir sorun haline gelmiş olduğuna rakamlarla dikkat çekiliyor ve sonra sorunun çözümüne ilişkin Mecliste “Çalışma Grubu” oluşturulması ve ona eklenen bir “12 akil adam”dan oluşacak bir “akil adamlar heyeti” ile sorunun tartışılıp, dört ay içinde bir yol haritası çıkarılması isteniyor.
CHP’nin önerisinin ilk iki maddesi şöyle:
1- Mecliste bir çalışma grubu: TBBM’de bir çalışma grubu oluşturulmalı, Anayasa Komisyonunda olduğu gibi bu çalışma grubuna Mecliste grubu bulunan partiler ikişer üye vermeli ve partiler arasında ortak bir yaklaşım için müzakerelere başlanmalıdır. Hükümetin planları bu grupta tartışılmalı, her parti hükümet planına kendi katkılarını dile getirme imkanı bulmalıdır.
2- Akil adamlar grubu: Çalışma grubuna yardımcı olmak üzere yine her partinin belirleyeceği 3’er kişiden oluşacak bir “akil adamlar grubu” oluşturulmalıdır. Grup hem kendi arasında ortak yaklaşımlar oluşturmalı, hem de Meclis çalışma grubuna danışmanlık görevini yerine getirmelidir.
Kuşkusuz ki sorun bir yandan arkasında 50 bin kişinin yaşamını yitirmesi, Türkiye’nin 30 yılına mal olan bir karartma, kara propaganda ve şiddet dönemi, binlerce faili meçhul, kayıp, binlerce köyün boşaltılması ve yakılması, milyonlarca insan sürülmesi, ... gibi trajik unsurlara sahip. Dahası bugün Kürt sorununun barışçıl çözümü diye basitçe ifade edilen konu; özerklik, ana dilde eğitim hakkının tanınması, Kürtlerin ulusal hak eşitliği; binlerce gerilla, siyasi tutuklu ve hükümlünün “normal yaşama katılması”nın sağlanması, Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşturulması gibi, sıcak politikanın konuları haline gelmiş çok önemli sorunlarla da bağlantılı.
Ancak CHP’nin önerisinin, bütün bu devasa sorunların Meclise taşınması; Meclis zemininin Kürt sorununun  çözümünün bir ayağı olarak devreye girmesine katkı yapabileceği dikkate alındığında, Meclisteki parti grupları tarafından ciddiye alınması önemli görünmektedir. Hele Kürt sorununun bugüne kadar Meclis çatısı altında ya “Sınır ötesi operasyonlara malzeme yapmak” için “gizli görüşme” konusu olarak ya da Kürt siyasi güçlerine “hakaret” etmek üzere getirildiği dikkate alındığında  “Kürt sorununun barışçıl  çözümü için bir çalışma grubu” oluşturulması, şu ya da bu gerekçeyle bir kenara itilmemesi gereken bir önerdir. Çünkü bu vesileyle Mecliste, Kürt  sorunu ve çözüme dair gerçeklerin konuşulması mümkün olacağı gibi kamuoyu açısından da sorunun çözümü açısından hangi partinin hangi çizgide olduğunun anlaşılmasını da kolaylaştıracaktır.
Elbette Mecliste, “Komisyona havale edilen” pek çok başka sorun gibi, “Kürt sorununun çözümü”ne ilişkin kurulan grup da “Kürt sorununun komisyona havale edilmesinin bir dayanağı” olabilir! Böyle bir tehlike vardır. Ancak, grubun çalışmaları kamuoyuna açık bir çalışma olarak yürütülür, Türkiye’nin demokratik kamuoyunun dikkati bu grubun çalışmasının üstünde olur ve Meclisin Kürt sorununa nasıl yaklaştığının bir ölçütü olarak izlenirse, grubun çalışması halkın aydınlatılmasına bir katkı yapacağı gibi, sorunun çözümü için de bir dayanak oluşturabilir.
Burada elbette; “Peki böyle bir grubun oluşturulmasına, bu grubun çalışmalarının kamuoyuna açık olmasına AKP, MHP gibi partiler razı olur mu; CHP önerisinin arkasında ne kadar durur?” gibi sorular olsa da, grubun kurulmuş ama çalıştırılmamış olması, bazı partilerin halktan sakladığı suçlarının olduğu gerçeği burada kendi başına anlamlı olacaktır. Çünkü halk en azından Meclisin sorunun tartışılmasından kaçırıldığını görecek, “Sorunların tek çözüm zemini Meclistir” diye ortalıkta dolaşanların samimiyetini ölçecektir.