Umulmadık
“Kan var bütün kelimelerin altında”
Cemal Süreya
Efkarlanmamak elde değilken de başı dik tutup barışı savunmak bir kat daha zor. Ama, birileri “Sözün bittiği yer” dediği andan beri söylendiği gibi denenmeyen tek yol, barış.
Kafanızda bunlar varken, sosyal medyaya, facebook’a, twitter’a girip de içinizdeki sıkıntının katlanmaması mümkün değil. Bayraktan profil fotoğrafı yapmak, tepkilerin en masumu. Çevrenizde, listenizde, “arkadaş” bildiğiniz onca insanın “intikam” rüzgarına nasıl da kapıldığını görmek, gencecik insanların ölümü yetmiyormuş gibi acı veriyor. Bir anlamda, o da birilerini kaybetmenin acısı. “Operasyon değil katliam” isteyenler, kim bilir kimlerin kışkırttığı sokaktaki bir avuç insan değil, bilgisayarında, telefonunda karşına çıkan tanıdıkların işte.
Sosyal medya tipi politizasyon, henüz tartışmaya başladığımız, daha da çok konuşacağım bir mesele. Sosyal ağları bir araya gelmenin, eylem yapmanın, örgütlenmenin bir yolu olarak kullanmaktan söz etmiyoruz tabii burada. Hayatta olan bitene demokratik tepkiler vermenin klavyenin tuşlarına basılarak halledilmesi biraz kafa karıştırıcı. Oysa bunda, alışık olduğumuzdan farklı da olsa, gerçek olmayan bir yan yok aslında. Neye ne kadar yarar, o daha anlamlı bir tartışma. Ama, gerçekle ilgisi yok anlamında “sanal” mı? Hiç değil. Gerçek olmayan eylemleri facebook üzerinden “etkinlik” ilan edip, oraya katılarak bir tatmin yaşamak ne kadar sağlıklı? İşte orası sorunlu.
Bizim taraftan olunca daha mesafeli yaklaştığımız facebook tipi politizasyon, şovenistler kazanınca işte böyle tokat gibi yüzümüze çarpıyor. “Başka bir şey yapmayıp alt tarafı facebook’ta böyle yazdığıysa aslında faşist değildir” diyecek bir durum yok, “Aslında böyle tatmin oluyor” diye sevinecek halimiz yok. Devletin en tepesinden başlayan, medyayla yayılan “intikam” fırtınasının etkisindeki her insan demek, nefrete, savaşa yaklaşan ve barıştan uzaklaşan bir vicdan daha demek.
Sosyal medyanın bize gösterdiği, elinde bayrakla sokağa çıkan birkaç kişinin, aslında birkaç kişi olmadığı. Yaşananlar karşısında, aklına ilk gelen, ona en iyi öğretilen tepkiyi veren kişilerin gözümüzün önünde olduğunun fotoğrafı orada.
Neyse ki, tek fotoğraf o değil. Tek suçu askere alınmak olan o güzel çocukların ölümüne üzülmek, nefret çığlıkları atanların tekelinde değil, yine bu sanal manzaraya göre. Orası intikam söyleminin mekanlarından biriyse, daha fazla insanın ölmemesini istemenin, daha fazla bombayla, silahla, savaşla olmayacağını konuşmanın da yeri iyi ki.
Şair, “Kan var bütün kelimelerin altında” diye başlayıp şöyle bitiriyor: “Umulmadık bir gün olabilir bugün”. İntikamcılar için öyle olsun da, barış isteyenlerin umduğu gibi günler görelim.
Evrensel'i Takip Et