28 Ekim 2011

Bugün Cumhuriyet Bayramı. Yani  cumhurun bayramı. Muhtemelen bütün yurtta olduğu gibi Van’da da coşku ile kutlanacak. Törenlerde kimi kısmi iptal kararları alınsa da en azından günün anlam ve önemine dair bazı seremoniler yapılacak. Cumhuriyetin kazanımlarına dair nutuklar atılacak, cumhuriyetin kimsesizlerin kimsesi olduğu anlatılacak.
Vanlılar bu bayramı çamur içinde karşılayacaklar. Cumhuriyetten en büyük beklentileri başlarını sokacak bir çadır.
Ülkenin her yerinde olduğu gibi Van ahalisi de en zor günlerinde cumhuriyet çadırının çok işe yaramadığı gibi başlarına yıkıldığına şahit oldular.
Sakın sorun cumhuriyette değil onu yönetenlerde, iddiası ile itiraz etmeyin. Bu nasıl bir cumhuriyet ki yönetenler değişse de yönetim biçimi hiç değişmiyor. Nasıl bir şey ki bazıları için temelleri hiç sarsılmıyor ama en küçük doğal afette  büyük çoğunluğun başına yıkılıyor.
Kendisini öylesine güçlü hissediyor ya da zannediyor ki dışarıdan deprem yardımı kabul etmeyi  gururuna yediremiyor. Bütün yaralar sarılacak nakaratı ile yüzüncü yılına doğru hızla ilerliyor. Kendisini yöneten, onun adına söz söyleme yetkisini kendinde görenlerin yüz kere aynı yalanı söylemesine kimse itiraz etmiyor, edemiyor.
Bir ilçe yerle bir oluyor ama orada yıllarca belediye başkanlığı  yapan sonra da milletvekili yapılan şahıs hiçbir hesap vermek zorunda olmuyor. Diğer meslektaşları  gibi o da  dokunulmazlık zırhı ile korunuyor.
Başkaları cumhuriyeti yıkmak kastı ile söz söyledikleri için yargılanıyor ama cumhurun ölümüne sebep olan davranışlarından dolayı milletvekilleri yargılanamıyor, bürokratların yargılanabilmesi için de mahkemeler,  ilgili bakanın ağzına bakıyor. Onun izni ile adım atılabiliyor.
Deprem için toplanan vergilerin akıbeti sorulduğunda “duble yol yapıldı” diye cevap verilebiliyor. Böylesi itiraflar bile kimsenin istifasını ya da görevden alınmasını gerektirmiyor. Dahası üçüncü kez hükümet etme yetkisini kullanan bir başbakan, “yıkma” üzerine kurulu bir çözümü sunduğunda kıyamet kopmuyor. “Yıkım çareyse niye şimdiye kadar yıkmadın , oy için mi ?​” diyen bir muhalif ses çıkmıyor.
İktidar imkanlarına kavuşan çalmaya hevesleniyor,  bu iştahla siyaset yapma arzusu yadırganmıyor. Gün geçtikçe  cumhur da cumhuriyetle birlikte çamura batıyor.

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Ülkede 10 milyon kişi 25 bin liranın altında, açlık sınırı civarında bir ücretle çalışıyor.

65 yaş üstü nüfusun yüzde 13’ü geçinebilmek için, inşaat gibi ağır işler de dahil, çalışıyor.

Aile Bakanlığı verilerine göre 3 milyon 690 bin aile sosyal yardımla geçiniyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
MEB’in tarikatlardan sonra Ülkü Ocaklarıyla protokol imzalamasının ardından Ülkü Ocaklarının okullarda düzenlediği etkinliklerin propaganda ve eleman kazanmaya dönüştüğü iddiaları gündeme geldi

Evrensel'i Takip Et