Mersin II
Fotoğraf: Envato
Son yazımda Mersin’in geçmişini anlattım kısacık…
Eskil çağlarda kent sayılmanın koşullarını da…
Anlattıklarımın ışığında “Mersin’i bu çağın kenti sayabilir miyiz?” sorusunun yanıtını Mersin’liler kendileri verebilirler. Vermelidirler…
(Bu, bütün öteki kentlerimiz için de geçerli…) Bu yanıtın ortaya koyacağı kurumları, devletten önce kendileri gerçekleştirme yoluna girmelidirler bana göre…
Mersin bir Akdeniz kenti…
Toroslardan gelen suların ağızlarındaki ovacıklardan birinin üzerinde…
Bütün Akdeniz kıyılarında, örneğin İtalya’da olduğu gibi, kışın kıyıda, yazın yaylada olmağa çalışılır Mersin’de…
Ayrıca yaylada kışlık kotarılır…
(Bunu “köylülük” sayarlardı kimileri… Braudel adlı bir tarihçi yazdıktan sonra, bütün Akdeniz kentlerinde öyle olduğu anlaşıldı… Örneğin Roma’da da…)
Sıcak, kimi kez çok sıcak bir kent Mersin…
İnsanın yılın en az on ayında dışarıda olabileceği bir yerleşme. Bu yüzden insanları en çok karşılaştıran, merhabalaştıran, birlikte olmalarını sağlayan bir yer.
Usunuzdan geçen meyveyi, sebzeyi size veren bir yer…
Kimi ürünleri tüm Akdenize yetebilir.
Deniz yoluyla bütün Akdeniz kıyılarıyla bağlantı kurulabilecek bir iskele kenti Mersin…
Akdeniz, coşkuyla aklın dengesinin kültürü…
Halikarnas Balıkçısının deyimiyle 6. kıta… Bütün geçmiş uygarlıkların yeşerdiği ortam…
Hava kapalı derken, yağmur derken, birden gökyüzünde mavinin patlayıverdiği bir iklim…
Bedri Rahmi Eyüboğlu’na göre denizi bir tarla…
Hiç umutsuz olunmayacak bir yer…
Dünyaya açılma olanağını veren bir yer… Türkiye’nin en büyük limanı…
Böyle bir coğrafyada ne yapılmak istenir de yapılamaz?
Mersinli, bir Akdenizli olarak,
sıcakkanlı,
barış sever,
dost,
arkadaş canlısı…
Keyfine düşkün…
Bir eli portakalgiller, bir eli balıkgiller…
Bir eli yağda bir eli balda olabilecek insanlar bu kıyının insanları…
Bu günkü kentlerimizin, bu arada Mersin’in de genel özellikleri, daha önce de birçok yazımda ginelediğim gibi, ne yazık ki şunlar:
- eşitsizlik,
- çoğunluk için besin kıtlığı,
- yoksulluk,
- erke (enerji) yetersizliği),
- kirlenmiş su kaynakları,
- toprak kirliliği
- hava kirliliği…
Bütün bunlar insanlarımızın tutumları nedeniyle böyle…
Sürecek bu konu…
- Vedat Günyol/İnsancılık -5- 22 Mart 2020 20:39
- Vedat Günyol/İnsancılık -4- 22 Mart 2020 20:40
- Vedat Günyol/ İnsancılık-3- 15 Mart 2020 19:30
- Vedat Günyol / İnsancılık -2- 09 Mart 2020 00:00
- Vedat Günyol / İnsancılık 02 Mart 2020 00:01
- İçin aydınlığı 24 Şubat 2020 00:00
- Süreklilik 16 Şubat 2020 23:30
- Yetmiş beş yıl sonra soykırım 09 Şubat 2020 22:35
- Yine deprem 02 Şubat 2020 22:30
- 25 Ocak 2020 (Bir gün sonra) 27 Ocak 2020 00:05
- Eğitim eğitim eğitim 19 Ocak 2020 22:47
- 24 Aralık 2019/Bruno Taut'un ölüm yıldönümü 13 Ocak 2020 00:08