Talan

Libya’da talan başladı. Dünyanın en tatlı petrol kaynakları için anlaşmalar çoktan yapıldı.
Fransız nükleer santrallerinin temel yakıtı Libya uranyumu Fransız depolarına akıyor. Tarihin en büyük ve önemli hazineleri birer birer yok ediliyor. Tıpkı Bağdat’ta, tıpkı Basra’da, tıpkı Babil’de olduğu gibi. Elli yıl, yüz yıl sonra birer birer meydana çıkacaklar batı müzelerinde, tıpkı Efes harabeleri, tıpkı Zeugma mozaikleri gibi.
Meydanları doldurup Kaddafi gitsin diye davul, zurna çalanlar, onu bir boruda kıstırıp tekbir sesleriyle katledenler henüz işin farkına varmış değiller. Ama yakında gerçekle yüz yüze gelecekler.
Önce bedava ev sahibi olma hakları ellerinden alınacak. Kaddafi’nin dağıttığı petrol gelirleri hayal olacak. Bankalar hibe değil, özendikleri batı ülkelerinde olduğu gibi kredi dağıtacak. Önce kredi kartı mağduru olacaklar. Sonra toplumsal çöküş başlayacak. Bir Kaddafi’nin yerini, kimi iş adamı, kimi aşiret reisi, kimi yatırımcı, kimi bankacı kılığına girmiş, işbirlikçi 30, 40 Kaddafi alacak. Yeni Kaddafi’ler basını, televizyonları, orduyu, polisi kendilerini korumak için yeniden şekillendirecekler. Daha önce Kaddafi’yi koruyanlar, yeni Kaddafi’leri koruyacaklar. Dört, beş yılda bir halkın önüne sandık konacak ve yeni Kaddafi’lerden birini seçmesi istenecek. Bunun adına da her ihtimale karşı demokrasi denecek. Suya sabuna dokunmayan kontrollü muhalif çıkışlar halkın buharını almak için ustaca kullanılacak.
Ülkenin zenginlikleri sorunsuz bir şekilde emperyalist orduların korumasındaki sermayenin kasasına aktığından uluslararası gözlemciler seçimlerin gayet demokratik ortamlarda yapıldığına dair makaleler yayınlayacaklar.
Önce birkaç, sonra daha çok dolar milyarderi türeyecek. Yeni Kaddafi’ler zenginliklerini asaletle süslemek istediklerinden batının golf kulüplerine üye olmak için küffar kapılarında besmeleyle sıra bekleyecekler.
Sonra kavga başlayacak. “Aç doyar, aç gözlü doymaz” sloganı ile aşiretler birbirlerinin boğazına sarılacak. Kaddafi gitsin diye sokaktakilere silah dağıtanlar bu kez borç kesesinin ağzını aşiretlere silah akıtmak için açacaklar.
Tüm köşeler talandan pay alanlar tarafından tutulduğundan, demokrasi, özgürlük balonuyla sokaklara sürülenler petrol denizinin üzerinde oturmalarına rağmen petrole muhtaç kalacaklar.
Ve batı, demokrasi götüreceği yalanı ile, talanı sürdürülebilir yapmanın hesabıyla yeni ülkeler aramaya devam edecek.
Ta ki halklar sosyalizmi seçene kadar.