Tekinsiz Zamanlar
Fotoğraf: Envato
Sıkıntılı bir dönemden geçiyor ülke. Birbiri peşi sıra yaşanan olayların ardından toplumda ne bayram neşesi ne de geleceğe dönük olumlu bir beklenti var. Düşünen, irdeleyen konuşmaları, yazıları çizileri iktidarın koyduğu çerçeve dışına taşan her bireyin yolu polis ,savcılık sorgulamalarından ve cezaevlerinden geçiyor. Medyaya iktidar çevrelerinden aba altından sopa gösteriliyor. Medya da iktidara yaranma görevini kusursuz sürdürüyor. Haber gizlemede, haber manipüle etmede, halkın bilgileneceği haber ve yazıları sansürlemekte ustalıklarına diyecek yok. TUBA’nın özerkliği bir KHK ile kaldırılıyor. Bilime yapılan bu saygısızlığa TUBA üyeleri bilim insanları topluca istifa ederek tepki gösteriyor ama ana akım medyamız ya görmezden geliyor ya da iç sayfalarda üç beş satırla geçiştiriyor. Doğru ya bilime ne gerek var bu ülkede. Şimdiye dek nasıl sürdürdüysek şimdi de dualarla ,“Bize bir şey olmaz “ nidalarıyla sürdürür gideriz yaşantımızı. İnsanla barışık olmanın erdemini unutur, şiddetle, ölmek öldürmekle kol kola bol ağıtlı, gözyaşlı bir toplum olur giderek dış dünyaya kapatırız kapılarımızı.
Geçen hafta sevgili dostum Ragıp Zarakolu gözaltına alındı, ardından tutuklandı. Bir süre önce de oğlu akademisyen Deniz de tutuklanmıştı. Sütun komşusu olmanın ötesinde 12 martlara, 12 Eylüllere dayanan bir tanışıklığımız var Ragıp’la. Evrensel boyutta aldığı basın özgürlüğü ödüllerini, titiz yayıncılığını kıskandığımı söylemeliyim. Ragıp, etkili ve yetkililere yetmemiş olacak ki bu kez Prof.Dr Büşra Ersanlı’yı da tutukladılar. Gerekçe ders notları. KCK soruşturmasında yüzlerce insan evleri basılarak gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor. Anlaşılan TCK’nın “yargıyı etkileme“ maddesi kimi bakanlara, iktidar yanlısı yazarlara işlemiyor. Onların bu kulvarda gözaltına alınan ve tutuklananları rahatça terörist ilan etmelerinde, suçlamada bulunmalarında herhangi bir sakınca görülmüyor. Masumiyet karinesi ayaklar altına alınıyor ama kimsenin kılı kıpırdamıyor. Anlaşılan AKP iktidarı BDP’yi kuşatarak halktan soyutlamaya, yalnızlığa itmeye yönelik bir politika izliyor. Milli irade sözcüklerini ağızlarından düşürmeyenler BDP’yi TBMM’ye sokan Milli İradeyi ise görmezden geliyorlar.
Tekinsiz zamanlar yaşanıyor ülkede. TCK‘da başta yazım dili olmak üzere iyileştirmeler yapılmadan,TMK’nun 6 ve 7. maddeleri değiştirilmeden,özel yetkili savcılıklar ve mahkemeler kaldırılmadıkça Türkiye’de hukukun üstünlüğüne güven her geçen gün biraz daha azalacaktır. Bakın, uzun tutukluluklar cezaya dönüşmeye başladı. 64 gazetecinin cezaevinde bulunması utancını bakalım daha ne kadar taşıyacağız boynumuzda. Adalet yalnızca bir gruba, bir zümreye değil herkese eşit sunululur çağdaş demokrasilerde. İktidar umarız bunun ayırdına varır. Yok ülkeyi totaliter bir demokrasi (!) ile yönetmek sevdasındaysa iktidar o zaman diyeceğimiz kendi sözleridir: “Hayırlara vesile olsun.”
- Sabah esintileri 20 Kasım 2024 04:25
- Kayıp ülkem 13 Kasım 2024 04:05
- Samimiyetinizi sevsinler! 06 Kasım 2024 04:40
- Umut yaprakları 23 Ekim 2024 03:07
- Anılarda bir gezinti 16 Ekim 2024 04:47
- Çığlık 09 Ekim 2024 04:10
- İçe bakış 25 Eylül 2024 01:47
- Çivisi çıkmış toplumda çocuk olmak 18 Eylül 2024 04:28
- Çıkmaz sokak 11 Eylül 2024 04:44
- Çocuğun gördüğü düştür barış 04 Eylül 2024 04:10
- Orman Siyaseti 21 Ağustos 2024 04:24
- Akıncı ruhlar 14 Ağustos 2024 04:53