Yeni bir hadis mi bulundu yoksa!
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in Mekke’de söyledikleri yeni bir tartışmayı başlatacak görünüyor. Tartışmanın “din”le ilgili yanı bizi değil “ulemayı” ilgilendiriyor elbette.
Ama işin din istismarcılığı ya da kadınların istismar edilmesi yanı, başka bir söyleyişle sorunun siyasi boyutu ise herkesi ilgilendirmektedir. Dolayısıyla da biraz sonra tartışacağımız sorun, bu köşenin de konusudur.
Burada sözü ettiğimiz “sorun”, tahmin edileceği gibi, Hacca giden Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in; “Cuma namazı, cenaze namazı ve bayram namazı gibi, bugüne kadar camide, erkekler tarafından kılınan, kadınların kılması caiz olmayan namazların kadınlar tarafından da camiye giderek kılınabileceği” yönündeki açıklamasıdır.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez; “Hazreti Muhammed’in sağlığında kadınlar camiye gidip cuma, bayram ve cenaze namazlarını erkeklerle birlikte kılıyordu. Neden bugün de usulüne uymak şartıyla, kadınlar cuma, bayram ve cenaze namazlarını kılmasınlar” diyor.
Peki, yaklaşık 1500 yıldır bunca ulemanın, teolojistin ya da başkaca ilgili din adamlarının söylemediği bu “gerçek” neden şimdi dile getirilmektedir?
Görmez, Mekke’de, bugüne kadar bilinmeyen “yeni hadis metinleri” mi bulmuştur; yoksa kafasına tuğla mı düşmüştür?
Ya da siyasi bakımdan yararlanacakları bir fırsattır da hacda ve Mekke’de bulunmayı bu açıklama için uygun bir zaman ve mekan durumu olarak kullanmak mı istemiştir Diyanet İşleri Başkanı?
Hükümet erkanının bu açıklamadan haberi var mıdır?
...
Sorular çoğaltılabilir, ama asıl soruya gelmeden bir konu daha var açılması gereken.
Diyanet İşleri Başkanı, kadınların bayram, cuma ve cenaze namazı kılabileceğini söyleyen ilk kişi değil.
27 Aralık 2006’da; Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yunus Vehbi Yavuz, Hazreti Muhammet döneminde Müslüman kadınların sadece bayram, cenaze ve cuma namazlarını değil, sabah ve yatsı namazları dahil 5 vakit namazlarını aynen erkekler gibi camiye giderek kıldıklarını öne sürmüştü. Peygamberden bir nesil sonra İslam öncesi dönemdeki adetlerin tekrar uygulanmaya başladığını öne süren Prof. Yavuz, ‘‘Kadın fitne sebebi sayılmış, bu nedenle kadınların camilere cemaat namazlarına ve cuma namazlarına gitmesi kaldırılmıştır” demişti.
Ama aradan geçen beş yıl içinde hiç bir din adamı ya da Diyanet İşleri Başkanı, Prof. Yavuz’un bu iddiaları karşısında “doğru” ya da “yanlış” dememiş; adeta dilsiz kesilmişler.
Şimdi Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez çıkıp, Mekke’den; “Kadınlar cuma, cenaze ve bayram namazlarını camilerde erkeklerle birlikte kılabilir, Peygamber efendimiz zamanında da böyleydi” diye buyuruyor!
Eğer Prof. Yavuz ve Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in söyledikleri doğruysa; 1500 yıl boyunca nüfusun yarısının camiye gitmesi yasaklanmış ve bu konuda susulmuştur!
Burada iki önemli soru var. Bunlardan birincisi bütün “İslam ulemasına” yönelik: 1500 yıl boyunca bu gerçek neden saklanmış; kadınlar camiden neden dışlanmıştır; İslam’ın Prof. Yavuz’un dediği gibi kadını “fitne sebebi” görmesi doğru mudur?
İkinci önemli soru ise doğrudan günümüz ilahiyatçılarına, en başta da Diyanet İşleri Başkanınadır: 5 yıl önce bir ilahiyatçı bu gerçeği dile getirmiş ama ona da hiç kimse yanıt vermemiş; sessizlikle boğulmuştur. Ama birkaç gün önce hac görevini yerine getiren Diyanet İşleri Başkanı; bu saklanan gerçeği dile getirmiştir!
Peki neden şimdi gündeme getirilmiştir bu gerçek?
Son günlerin tartışmasıyla ifade edersek, her vesileyle; “Gerçeği bilip de söylemeyen dilsiz şeytandır” diye rakiplerini baskı altına almaya çalışan Başbakanın bakışıyla bile söylersek; “Böyle gerçeği bilip de söylemeyen, Diyanet İşleri Başkanından başlayarak, bir “dilsiz şeytan”lar ordusuyla karşı karşıyayız?” sorusu da önemli sorulara eklenmektedir.
Ancak buraya kadar din ve ulema için söylenenler yine de “dinin içinde”dir. Ancak bundan sonrası için işin bir “din istismarcılığı” ve “kadınların sorunlarının istismarcılığına” dönüşmesi elbette işin bizi ilgilendiren yanıdır. Çünkü Diyanet İşleri Başkanının sorunu ortaya atmasının zemin ve zamanı “Camiye alınarak kadınların daha da özgürleşeceği” ve “İslamın özgürleştirici niteliği”ne dair yürütülecek kampanyanın pis kokuları gelmektedir bu girişimden .
Çünkü kadınlara vaatleri konusunda, kadınların özgürleşmesinin tümüyle uzağına düşen AKP Hükümeti, kadını “fitne sebebi” görme anlayışına dayanan durumu değiştirerek, kadının statüsünü yükselttiğini öne sürecektir. Ama bu çağda artık kadını camiye çağırarak özgürleştirmek, tıpkı kadını askere alarak erkekle eşitlediğini iddia eden faşist-militarist odakların demagojileriyle kıyaslanabilirdir.
Ne yazık ki politik ortamdaki gelişmelere bakıldığında; Diyanet İşleri Başkanı Görmez böyle bir kampanya için işaret fişeği fırlatmış görünmektedir.
Hem de; başka ülkelerde de tartışılısın diye olacak, Mekke’den!
GÜNÜNYAZILARI






EVRENSEL'İNMANŞETİ

İktidarın mengenesi öfkeyi durduramıyor
Antep’te polis, mahkeme kararını tanımadı, ekmek mücadelesi veren işçilere müdahale etti. İşçi, siyasetçi, öğrenci, muhalif belediye, basın… Herkes mengenede! Cezaevinde olanların sayısı cezaevi kapasitesini 90 bin aştı. Buna rağmen hükümet daha çok insanı daha uzun süre cezaevinde tutacak yargı paketi hazırladı. Yine de tepki cezalandırılarak durdurulamıyor!
Evrensel'i Takip Et