13 Kasım 2011 09:31

‘İyi’ ve ‘kötü’ haberler…

‘İyi’ ve ‘kötü’  haberler…

Fotoğraf: Envato

Paylaş

“Haber televizyonu” denen kanallardan biri... Önce saat başı haberlerinde Van’dan bağlanan muhabir “iyi haber veremiyoruz” diyor.
İkinci depremde iki otel yıkılmıştı. Birinde kurtarma faaliyetine katılanlar ve gazeteciler kalmaktaydı. Kim bilir kaç 7’lik, 8’lik deprem görüp kurtulmuş Japon doktor 5 küsurluk depremden sağ çıkamamıştı. Dokunulsa çökeceği belliyken, çalışmasına göz yumulan otelde sayısı belirsiz insanımız göz göre göre ölüme gönderilmişti. Sonra talepte bulunan Vanlıların üzerlerine bir de insafsızca zehirli gaz sıkılmıştı.
24 saat geçmişti ve haberlere bağlanan muhabir umutsuzca “iyi haber veremiyoruz” demekteydi. Başkalarıyla birlikte gazeteci arkadaşları otel yıkıntısının altındaydı ve umut görünmüyordu.
Ardından Yunanistan’dan bağlanan muhabir, olan-biteni özetledi. Ülkede olan bitenden çok, Papandreou’nun istifasının ardından yeni hükümet kurma çalışmalarını anlatmaktaydı. Ne de olsa memleket demek hükümet demekti! Hükümetsiz memleket mi olurdu?
Hemen ardından bir uzman yorumcuya bağlanıldı. Uzmanımız sırıta sırıta “Yunanistan’dan iyi haberler geliyor” demekteydi. Bir dışişleri bakanlığı kalmıştı; iki büyük parti, PASOK ile Yeni Demokrasi, bu bakanlığın kimin elinde olacağı konusunda anlaşmazlık halindeydiler. Ama bitti, biterdi. Sonuna gelinmişti. Yunanistan hükümetsiz kalmıyordu. “İyi haber”di!
Devam etti uzman. “Daha da iyi haberi” sona saklamıştı: Yeni hükümet Avrupa Birliği’nin, doğru deyişle bu “birlik”in patronlarının “Yunanistan’ın krizden kurtulması için önerileri” ya da “yol göstermelerini” uygulamak üzere kurulmaktaydı. “Dayatmalar” demiyordu uzman yorumcu! Yaşasındı: “Birlik” de kurtuluyordu, piyasa da!
Sanki bir ülkenin burjuvazisi, bir başka ülkeyi krizden kurtarma ve selamete kavuşturma aşkıyla yanıp yıkılırdı! Sanki göstereceği “yol”, yol gösterdiği ülkenin halkının cebine elini atıp kaynaklarına el koyarak kendisini zenginleştirecek yoldan başkası olabilirmiş gibi… Yabancı sermaye, ne kadar “birlik” oluşturulmuş olursa olsun, ancak sömürmez, el koyup talan etmez, kendi çıkarı için bastırmazmış da, dara düşmüş Yunanistan gibi ülkeleri düşünürmüş gibi… Ve hele dara düşmüş ülkelerin halkını!
Ama işte yorumcu, önce, almış olduğu AB dayatması “krizden çıkış önlemleri”ni referanduma götürme kararından zorla vazgeçirilen... Ardından çoğunluğa sahip olmasına rağmen istifa ettirilen Yunan hükümetinin dış baskıyla devrilmesini “iyi haber” sayıyor olmalıydı! Yeni hükümet çünkü, eskisinin, AB patronları Alman ve Fransız sermayesiyle hükümetlerinin bastırmasıyla devrilmesinden sonra gündeme gelmişti. Tamamen “dış mihraklar”ın hükümeti olan Papadimos hükümeti “iyi hükümet”ti uzmana göre!
Papadimos Hükümeti, 12 Eylül faşizminin Bülent Ulusu Hükümeti gibi. Biri faşist, diğeri “demokratik”; ama işlevleri aynı. Özal’ın ekonomiden sorumlu bakan ve başbakan yardımcısı olduğu Ulusu Hükümeti, 24 Ocak Kararları’nı uygulamaya girişmişti hemen. İşçi ücretlerini dondurarak başlamıştı. Teacher ve Reagan’la birlikte Özal’ın şahsında, dünya, neoliberalizmle tanışmıştı. Türkiye o günlerden bugünlere gelmişti.
Şimdi Yunan Merkez Bankası’nın eski başkanı ve AB MB’nın başkan yardımcısı Papadimos’la Yunanistan’ın “nurlu ufuklar”a açılacağını anlatıyor uzman yorumcu. Uluslararası tekellerin maaşlı adamları Özal’la Kemal Derviş’e benzeyen yeni başbakanıyla Yunan hükümetinin uygulayacağı “acı reçeteler”e vurgu yapmaktan da kendini alamıyor. Ama “iyi haber” diyor, ne tür bir uzman olduğunu belli ederek.
“Kemerler sıkılacak” ki borçlar ödenebilsin, Alman ve Fransız bankalarının verdiği krediler heder olmasın. Ücretler düşürülecekmiş... Çalışma yaşamı esnekleştirildikçe esnekleştirilecekmiş, umurunda değil. Sosyal güvenlik kalmayacak... Hastane, okul paralı olacakmış... Balkan ülkelerinde iletişimi elinde tutan Yunan Telekom’u şimdiden Almanların eline geçiyormuş... Yunan turizmi, gözde koylarıyla Alman sermayesinin hizmetine girmekteymiş, dert edinmiyor. Belli, “milliyetçi” değil, küreselleşmeci uzmanımız! “İyi haber” diyor. Bakalım, yerli ve yabancı sermayenin, Özal’lı Ulusu hükümeti gibi, grevleriyle birlikte, Yunan işçi ve emekçilerini ezme girişimleri karşısında ne diyecek?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa