Antidemokratik, saldırgan ve savaşçı!
Fotoğraf: Envato
Bir yanda, içeride iktidarına karşı haklarını savunmak, taleplerini elde etme mücadelesi veren tüm kesimlere karşı resmi adı konmamış savaşçı saldırgan bir politika, diğer yanda, yanı başında yer alan ülkelerdeki olaylara, demokrasi”, “insan hakları”, “halkın meşru talepleri”ni savunma maskesi altında müdahale ve “göz dikme”! Bu, içerde demokratik taleplere karşı savaş, dışarıda Amerikan politikalarına payanda ve taşeron olmaya işaret eder.
Bir yanda, ABD ve Batı’nın büyük emperyalist güçleriyle birlikte, Suriye yönetimini yıkarak emperyalist çıkarlara hizmet edecek yeni bir uşak yönetim oluşturma ve böylece İran’a karşı, İran’ı kuşatma harekatında daha ileri mevziler edinerek bölge politikasında Amerikan çıkarlarının bekçiliği üzerinden rant-komisyon, pay; ne denirse, almaya çalışma, diğer yanda bu emperyalist saldırgan politikayı “halkların meşru talepleri”yle ilişkilendirme! Bu, aç gözlü riya politikasıdır; entrikacı ve ikiyüzlüdür. Afganistan’da NATO ordularının saflarında işgale katılmışken, ABD’nin istediği her yere askeri birlik göndermekte tereddüt edilmezken, Suriye’ye karşı “gerekirse” ön açıklamalı savaş naraları yoğunlaştırılmışken, Libya’da ABD-Fransız ordularıyla birlikte ön saflarda savaşılmış ve daha düne dek eteği öpülen Kaddafi’nin barbarca lincine ortaklık edilmişken, Kürecik’te konuşlandırılmış Amerikan, NATO “Füze Kalkanı” sistemiyle, İran, İsrail ve ABD hesabına hedefe konmuşken, “demokrasi”den, “halkların meşru talepleri”nden söz edilmesi, amaç için her yol, yöntem ve aracı mübah sayan o geleneksel riyadan başka bir anlam taşımaz. Politikanız saldırgan olduğu kadar entrikacıdır da!
ABD yönetimi, Suriye’de iktidar değişiminin güç kullanımıyla sağlanmasını size ihale ettiğini gizlemiyor. Dışişleri Bakanı Clinton bunu, “Giderek büyüyen ve şu anda Arap Birliği ve Türkiye’den oluşan bir koro”ya havale ettiklerini söyledi. “Esad gitmeli!” Fetva bu! Ve siz, Obama ve Clinton’la; Sarkozy ve Netanyahu ile “aynı telden” ses vermekle kalmıyor; ihaleye “ucuz asker” olmayı benimsediğinizi ‚cümle aleme’ ilan ediyorsunuz. Esad yönetiminin yıkılması için oluşturulmuş ve uluslararası gerici desteğe sahip “Özgür Suriye Ordusu”nu koltuklayıp güçlendirmek için çaba gösteriyor; ardından da bunu “Halkın meşru taleplerini desteklemek” ile gerekçelendiriyorsunuz. “Makul ve yumuşak başlı devlet başı”, “Hocaefendi”nin fetvasına uygun şekilde “Güçlü ve net bir sesle diyoruz ki halkın meşru talepleri, bizim tarafımızdan destekleniyor. Onlara, toplantılarını ve görüşmelerini hür bir ortamda yapmalarına olanak veriyoruz ve diplomatik bir platform sağlıyoruz” diye de bastıra bastıra ilan ediyorsunuz.
Türkiye’de, “barış ve demokrasi”den söz edenleri, “parasız eğitim” isteyen gençleri, işten atılmalarını protesto eden işçileri, güncellediğiniz Yavuz Selim-IV.Murat taktiklerini reddedenleri, sendikal taleplerde bulunanları, politikalarınızı eleştiren gazeteci ve yazarları, ulusal tüm haklarının tanınması için siyasal, kültürel, diplomatik, silahlı her cephede mücadele eden Kürtler’i zindanlara doldurup, ardından dolanıp, meşru hak ve taleplerden söz ediyorsunuz. Goebbels ve Mc. Charty’nin ruhunu şadetmek size nasip oldu anlaşılan!
Hükümet- polis birlikleri ve savcı-hakim yönetiminin sokaklarda hemen her gün onlarca bazen yüzlerce insanı “avladığı” bir ülkeyi “demokratik standartları” ve “hukukun üstünlüğü” olan bir ülke göstermek için bu “ruh”a sahip olmak gerekir. ABD emperyalizminin stratejik çıkarlarına bağlanmış bölge politikalarını “Dünyada verilebilecek eşsiz bir armağan” olarak süslemek başka türlü mümkün olmazdı. Suriye Müslüman Kardeşler Hareketi’nin Yöneticisi Riyad Şikfa’nın “Türkiye’den gelecek bir müdahaleyi kabul edebilecekleri” yönündeki açıklamasını, “ böyle bir şey”in “şu anda” düşünülmediğini belirtip, ardından “Şu anda süreçte böyle bir gelişme var” diyerek, askeri müdahaleye teşne olunduğunu söylemek için güç ve suçu aynı kimlikte birleştirip bunu hüner saymak gerekir, ki siz bu çapta olduğunuzu Amerika’daki lobilerin “cesaret madalyası”yla gösterdiniz! “Şark yıldızı” “dünya lideri”(!) kaftanı giydirilmiş şekilde, bir savaş komutanı edasında, Suriye yönetimine neredeyse her gün tehdit savurmak için böyle bir “kimlik”e de ihtiyaç var. Ama yine de, sayıları milyonları aşan Iraklı, Afganlı, Filistinli, Lübnanlının katili işgalciler ile birlikte, halkların meşru taleplerinden hâlâ söz etmeniz “garip” oluyor! Bu kadarı ikiyüzlülükten fazla bir şeydir.
A. Gül, 5 Ocak 2011’de, “Yeni bir uluslararası güç dengesinin parametrelerinin oluşumu”ndan söz ederek, “bu dönüşüm süreci”nde “inisiyatif alabilen ülkeler”in “önümüzdeki on yıllarda uluslararası ilişkileri yönlendirecek”lerini belirtmiş ve “küresel, kapsayıcı güç merkezleri”nin yanında yer almanın yararlarına değinmişti. Bu, Türkiye hakim güçlerinin ABD’nin Ortadoğu-Kuzey Afrika-Orta Asya bölgesi(“Genişletilmiş Büyük Ortadoğu”)nde izlemeyi esas aldığı stratejiye bağlılığının bir kez daha ilanıydı. Tüm politikalarınız buna uyarlıdır. İçeride de dışarıda da demokrasi, hak-hukuk, serbest irade, haklara saygı, barış ve dostluk bu politikanın saldırı hedefindedir. Görülen, yaşanan budur. Politikanız, “sıfır sorun”dan söz ettiğiniz zamanlarda da, şimdilerde de özünde aynıdır; iş birlikçi, saldırgan, savaş taşeroncusu, antidemokratik ve özgürlük düşmanı!
Bu gerçek durumu hâlâ görememiş olanlar ile görme zorluğu çekenlerin, ya da gördükleri halde karşı tutum geliştirmeye takat getiremeyenlerin payına düşecek olan ise, “beladan bela beğen!”dir.
- Kaosun geniş mezarlığı 12 Aralık 2024 05:20
- ‘Suriye pastası’ ve duvarların dışına bakmak! 05 Aralık 2024 06:50
- Değişim; nasıl ve hangi yönde? 28 Kasım 2024 06:45
- Kürtçe eğitim Türkiye’yi böler mi? 14 Kasım 2024 04:52
- Bahçeli’nin çağrısı Kürt gerçeğinin neresinde? 07 Kasım 2024 05:41
- Sorun yoksa, telaş niye? 31 Ekim 2024 06:54
- Çürümenin toplumsallığı ve çürüyeni yönetme politikası 24 Ekim 2024 12:47
- İktidarın ekonomi kriterleri 26 Eylül 2024 05:56
- Vicdansızlık! 19 Eylül 2024 05:15
- Derin ve lağımlı bataklık! 12 Eylül 2024 05:58
- Sağın gücü ve işçilerin ‘kör noktası’ 05 Eylül 2024 05:28
- Malazgirt, Bahçeli, HÜDA PAR vs. 29 Ağustos 2024 05:40