Romen şairleri ve buluşma
Şöyle bir geriye bakıyorum da, yıllar geçmiş aradan, yayıncılık günlerimden.
Hemen hemen 40 yıl önceydi. Bir matbaada dizilirdi kitaplarım, yayınlayacağım kitaplar. Bir başkasında da basılırdı. Kapakları basan da ayrı bir matbaaydı.
Bir gün “Ze Basımevi”ne gittim, bir kapağı kontrol etmek için. Sahibi Zeki adında bir arkadaştı. Giden gitmez, “Habora,” dedi, “Romanya’dan aradılar seni.” Sonra elindeki kağıda baktı, “Zaharia Stancu’ymuş adı. Romanya Yazarlar Birliği Başkanıymış. Seni sordu,” diye ekledi. Zeki uyanıktı. “Burası onun kapaklarının basıldığı bölüm. Kendisi yayınevinin merkez bürosunda olur,” demiş.
Birden çeşitli tesisleri olan bir yayınevi durumuna gelmiştim… Yıllar sonra Romanya’ya gidişimde, Zaharia Stancu’nun bir süre önce öldüğünü söylediler. Tanışamamıştım. Ama yayınevimin büyüklüğü(!) o çevrede yayılmıştı, çünkü sık sık tesislerimde(!) kaç kişinin çalıştığını sormuşlardı. Bir bilselerdi, yayınevimin her şeyiyle tek başına benim ilgilendiğimi…
Osman Bozkurt’un Şener Aksu’yla birlikte yayına hazırladığı “Çağdaş Romen Şairler Antolojisi”ni okuduğumda, özellikle Zaharia Stancu’nun, şiirini okurken yukarıda anlattıklarım geldi aklıma.
“Çıplak Ayaklar” başlıklı romanını yayınladığım Zaharia Stancu, “Dizime kadardın”, adlı kısa şiirinde şöyle diyor:
“Dizime kadardın, şimdi ise omzuma geliyorsun;
Yarın belki baş başa geleceğiz.
Soluk yapraklarla yılların aktığını göremiyorum,
Amma senin büyümene göre yıllarımı sayıyorum.”
Prof. Dr. Mircea Anghelescu’nun hazırladığı, İusup Nevzat’ın (Nevzat Yusuf Sarıgöl) çevirdiği şiirler, birçok ünlü Romen şairinin. T.Arghezi, İ.Minulescu, V.Voicilescu, E.İsac, T.Tzara, İ.Barbu, L.Blaga, E.Jebeleanu, G.Dumitrescu, M.İvanescu, G.Vieru, M.Sorescu, İ.Mircea ve başkaları.
Komşumuz sayılacak kadar yakın bir ülke, Romanya. Ama edebiyatına, sanatına biraz uzak kalmışız. Bir antolojiyle o uzaklığı biraz kısaltıyoruz sanırım…
Romen şairlerin şiirlerini bitirdiğim gün, Osman Bozkurt’un öykü kitabı, “Buluşma” çıktı postadan.
Dostum Afşar Timuçin, şöyle yazmış O. Bozkurt’un öyküleri üzerine: “Osman Bozkurt’un öyküleri her kesimden insana heyecan ve tat verecek öyküler. Ayrıntıya önem veren ama ayrıntıda yitip gitmeyen bu yazılarda hepimizin ortak yanlarını, dileklerimizi ve kaygılarımızı bulacaksınız…”
Güngör Gençay ağabeyim de şöyle diyor: “Kimi zaman çocuk heyecanlarımla buluşturan, kimi zaman ağlamaklı gülmelere yönelten, kimi zaman da bana insani ürpermeler yaşatan Osman Bozkurt’un öykülerini severek okudum…”
Bu iki ustanın söylediklerinden sonra bana söyleyecek bir şey kalmıyor. Afşar’ın da, Güngör ağabeyin de söylediklerinin altına imzamı koyuyorum. Gerçekten ben de severek, zevkle okudum “Buluşma”yı. Ama Gilles Peress’in “Bosna’ya Elveda” albümünden alıntılanan iki fotoğraftan esinlenerek yazılan “Fotoğraftaki ben miyim?” ve “Çeneni Ben Bağlayacağım”ı farklı düşünceler içinde okudum…
*“Çağdaş Romen Şairler Antolojisi”, Sanat Dükkanı Yayıncılık, İstanbul, 2011
*“Buluşma”, Telos Yayıncılık,
İstanbul, 2010
Abdülmecid ve Berlusconi
Geçen gün, Osmanlı Cumhuriyeti’nde, pardon Türkiye Cumhuriyeti’nde, ölümünün 150. yıldönümünde, AKP’liler sayesinde Abdülmecid anıldı. Melih Aşık, “Tezakir-i Cevdet” başlıklı yazısının giriş bölümünde şöyle diyor:
“Osmanlı’nın resmi tarihçisi Cevdet Paşa’nın yazdığına göre… Abdülmecit’ten sonra tahta geçen kardeşi Abdülaziz, göreve başlarken Rıza Paşa’ya aynen şöyle demiştir:
-Ben birader gibi karı ve oğlan ile eğlenemem.. Beni işe alıştırın…” (Tezakir-i Cevdet, Cilt 2, S. 151)
Abdülmecid’in çok sayıda kadın yanında oğlanlarla da ilgilendiği bu sözlerden anlaşılıyor.
Hünkarın kadın ve ikballerinin sayısı 19, cariyelerinin sayısı 300’e yakındı…” (Milliyet, 20.11.2011)
Abdülmecid 22 yıl iktidarda kalmış. İşte şimdi Berlusconi’ye acıdım. Gariban günde ortalama 5-6 kadınla ilişki kuruyormuş. Ve Abdülmecid’in iktidarda kaldığının yarısı kadar bile İtalyanların başında kalamamış…
Evrensel'i Takip Et