16 Aralık 2011 09:44

Postliberalizm ya da sermayenin faşizmi (6)

Postliberalizm ya da sermayenin faşizmi (6)

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Konuyla ilgili son yazımda, on dokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru da başlayan emperyalistler arası pazar paylaşımı temelli savaşın, sonuç itibariyle bir sıcak savaşı, yani I. Savaş’ı beraberinde getirdiğini, bunun ise ne pazar paylaşımına ve ne de dünya ölçeğinde hegemonik bir gücün ortaya çıkmasına imkan tanımadığını konuya ilişkin bir ara sonuç olarak ifade etmiştim. Ayrıca, bu ara sonucu da, emperyalist ülkeler arasındaki özellikle de iktisadi ve askeri güç dengesi eşitliğine ve İngiltere’nin dünya sistemi içindeki hegemonik gücünün kırılmasında Almanya’nın karşı gücüne bağlamıştım. Ancak, bu sürecin kesintiye uğramasının asıl ve göz ardı edilmemesi gereken nedeninin de, Ekim 1917 Devrimi olduğunu özellikle belirtmiştim. Bu nedenle, vahşi kapitalizm olarak adlandırılan evrede yaşanan iktisadi ve siyasi, sonuç itibariyle de askeri gelişmeler yani sıcak savaş, ele alınan konuya ilişkin sürecin ilk evresi içinde gerçekleşen somut unsurlar niteliğindedir.
Bu evreye ilişkin olarak yapılacak tek cümlelik değerlendirme, emperyalistler arası pazar paylaşımı temelli olarak başlatılan savaşın, söz konusu savaşın taraflarının herhangi birinin ya da birkaçının pazarların ele geçirilmesi çerçevesinde sonuç elde etmesine imkan tanımaksızın sonlanmış ve bu paylaşımın bir başka bahara kalmış olmasıdır.
1880’li yıllarda başlayan kapitalizmin iktisadi krizinin gelişimi kısaca ele almaya çalışılan çizgide sürmüştür. Tabii ki tesadüfi değil ama kapitalizmin yirminci yüzyılın başındaki iktisadi krizi de, birinci evrede meydana gelen gelişmelerin beraberinde getirdikleri üzerine bina edilerek, daha şiddetli bir dozda kendisini göstermiştir.
Birinci evreden sonra savaş yıkımının beraberinde getirdiği koşulları göğüslemeye çalışan Kıta Avrupası, söz konusu savaşın yarattığı başarısızlığın beraberinde getirdiği gelişmelerin ve 1929 yılında A.B.D.’de başlayan Büyük Depresyon’un etkisi altına girmiştir. Daha açıkçası, I. Savaş sonrasında Kıta Avrupasının yaraları, 1920’lerden itibaren tüm Avrupa’ya yönelik ABD’den yapılan sermaye ihracıyla sarılmaya çalışılmış, iktisadi faaliyetler kısmi de olsa bir canlanma içine girmiştir. I. departmanın, II. departmana yani üretim malları üreten sektör üretiminin, tüketim malları üreten sektörün talebine olan ihtiyacı bir süreliğine de olsa azalma evresine girmiştir. Ancak, son olarak belirtilen bu gelişme, orta sınıfların yoksullaşmasını, işçiler arasında işsizliğin özellikle de teknolojik işsizliğin ortaya çıkarak tüketim malları talebinin azalmasını beraberinde getirmiştir. Bu ise iktisadi faaliyetlerin sürdürülebilirliğini etkileyen bir unsur olmuştur. Üretim ve istihdam hızla azalarak iktisadi kriz ortamını yaratmıştır.
İlk evrede emperyalistler arası paylaşımın başarısızlığı sonrasında, yeni gerçekleşen sınıf dengesini içinde barındıran kapitalizmde en fazla etkilenenler orta sınıf olmuş ve yeni süreçte Alman ve İtalyan faşizmine verilen en önemli destek de söz konusu gruptan gelmiştir. Bu grup ise nüfusun kimi diğer gruplarından destek bulmuştur. Bir başka deyişle, 1929 Büyük Depresyonu’yla birlikte yaşanmaya başlayan bu yeni süreçte kapitalizmin çelişkileri giderek yoğunlaşmış ve emperyalist yayılmanın kullanılmasıyla üstesinden gelinemeyecek iç çelişkilerini ve krizini ortaya çıkarmıştır.  Alman ve İtalyan faşizmleri de tam da bu koşullarda yeşermiştir. Kısaca, faşizm, sonlanmamış ve özellikle de yeniden ve tamamlanmak istenen paylaşım savaşları söz konusu olduğunda emperyalizmin bir diğer yüzü olmaktadır.
Bu çerçevede, faşizm, kapitalistler tarafından, yaşandığı ülkedeki işçi sınıfının ve yaşandığı ülkenin dışındaki kapitalistlere karşı oldukça önemli bir güç yani müttefik olarak görülür. Bu nedenle de, kapitalistlerin faşizmle beraberliği güçlü bir devleti yeniden inşa etmek için, işçi sınıfına karşı, onu komuta etmeye ve boyunduruk altına almaya ve de diğer emperyalistlerin aleyhine olacak bir biçimde hakim olduğu alanı yaygınlaştırma umudu ve hedefi içinde gelişir.
Sonuç itibariyle, bu ikinci evreyle birlikte kapitalizm yaşadığı iktisadi krizi aşmada bu sefer de işi daha ileriye götürerek sorunu faşizm üzerinden çözmeye girişmiştir.
Selam ola.

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa