26 Aralık 2011 10:37

Son pazartesinin aynasında!

Son pazartesinin aynasında!

Fotoğraf: Envato

Paylaş

2011’in son haftasına girdik. Bir dahaki pazar günü 2012’nin ilk günü olacak.
Ve bugünlerde ülkeyi yönetenlerden ve basındaki “özel görevlendirilmiş gazeteciler” takımından parlak bir 2011 geçirildiğine, Türkiye’ye bir Türkiye, yetmezse iki Türkiye kattıklarına, AKP’nin 10 yıllık devri iktidarında nasıl büyük başarılara imza attıklarına dair nutuklar dinleyeceğiz, makaleler okuyacağız!
Bu koro, ekonomik büyümeden, siyasi başarılardan, diplomatik manevralardan, seçim zaferlerinden dem vurup, AKP’nin “gökten gelen bir parti”, liderinin de “seçilmiş bir piri nurani” olduğuna herkesi inandırmaya çalışacaklar. Ama ülkeyi nasıl büyük sorunlarla karşı karşıya bıraktıklarından, onların “görülmedik başarı”, “büyük zafer” dediklerinin aslında ülkenin büyük sorunlarının daha da büyümesi olduğu ve AKP’nin tek başarısının, bunları, faturayı da halka keserek en fazla ertelemesi olduğu gerçeği gözlerden saklanacaktır.
İşte yılın son ayının sondan ikinci haftası, cunta dönemlerinde bile görülmemiş bir gazeteci operasyonuyla 35 gazetecinin toptan tutuklanmasına sahne olurken, dün gazeteler, Çağdaş Gazeteciler Derneğinin yayımladığı “Utanıyoruz!” açıklamasını haber verdiler. Ve üstelik ÇGD sadece hükümetin uygulamalarından değil hükümete biat etmiş basının gazetecileri üstündeki baskı ve terörüne gönüllü ya da direnmeyerek göz yuman basın ve gazetecilerden de utandığını ilan etti.
Ve o ülkenin “utanılacak” bir ülke haline getirilmesinin sorumlularının yönettiği ülkede insanlar, yılın son pazartesi günü üç davaya birden tanıklık etti!
1- Ahmet Şık ve Nedim Şener’in de yargılandığı odatv davası: Yayınlanmamış kitap taslaklarının bilgisayarlardan silindiği ve birbiriyle yan yana gelmez, gazetecilik faaliyeti içindeki kişilerin bir araya getirilmesiyle oluşturulan dava ibretlik bir dava olarak sürüyor. Ve bu dava şimdi siyasal iktidarın basını özgürlüğünü utanç verici bir biçimde ihlalinin davası olarak sürüyor.
2- Hrant Dink davası: Ermeni kökenli bir gazetecinin, bir aydının katledilmesi davası, birçok ilin emniyet, valilik, jandarmasının cinayetin hazırlanmasından çocuk yaşta bir tetikçiye ceza verilmesine indirgenmesi amacıyla, organize bir biçimde müdahale edilmesiyle, bir skandallar davası olarak da gelişti. Şimdi de bu dava tam onların istediği gibi sonuçlandırılıyor. Ve hükümet, bu siyasi davanın böyle sonuçlanması için idare ve emniyet görevlilerinin soruşturmaya dahil edilmemesi için her yetkiyi kullandı. Böylece Hrant Dink’in öldürülmesi davası, hükümetin, ülkeyi yöneten güçlerin; azınlıklar, aydınlar, muhalifler üstündeki baskı ve terörünün bir prototipi haline dönüştürüldü. Ve muhalif güçlere, “Bizim çizdiğimiz sınırlara uymayanları hem öldürür hem de katillerini koruruz” mesajı verildi. Dolayısıyla bu dava her aydının, her namuslu, vicdan sahibi vatandaşın yüreğini kanatacak bir davaya dönüştü.
3- KCK “ana” davası: Kürt siyasetçilerin, yerel yöneticilerin, sendikacıların hakkında, “silahlı terör örgütü üyesi olduğu” iddiasıyla açılan davanın 30. duruşması vardı dün. Ve bu dava, “Kürt açılımı” iddiasıyla yola çıkan hükümetin “Kürt sorununun çözümü”nün aynasına dönüştü. 5 bin dolayında BDP’linin yargılandığı davaların “anası” olarak sürüp gidiyor. Kürtlere legal alanı yasaklayan ve Kürt siyasetçileri, tutuklama kampanyalarının, iç ve dış operasyonların hedefi yapılmasının, Kürt dilinin bırakalım eğitimini, mahkemede kullanılmasının bile yasak olduğunun gösterilmesi olarak da yürüyor bu dava.
Bu üç dava onların etrafında oluşan ilişkiler ağı göstermektedir ki, AKP Hükümeti, yandaşları, ittifakları Türkiye’yi 12 Eylül cuntasından sonra bir kez daha büyük bir cezaevine döndürmüşlerdir.
2011’den 2012’ye giderken bu gerçek pazartesi günü, ülkemizin, AKP tarafından içine sürüklendiği bir gerçek olarak, bu üç davanın üstünden dünyanın ve ülkemizin gören gözlerinin önüne serilmiştir.
Türkiye’nin getirildiği yere bakınca AKP Hükümetinin demokrasi ve özgürlük anlayışının ne olduğunu anlamak için başka söze gerek var mı?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa