İnsansız hava araçlarını yıpratmayalım

Kırka yakın insanın hayatını kaybetmesine neden olan bir durum yaşanıyor. Ve kimi yayın organları “kaçakçı” tanımlaması ile olayı meşrulaştırmaya çalışıyor. Ana muhalefetin kimi açıklamaları ile iktidar partisi MYK toplantısı sonrasında yapılan açıklamalar birbirine oldukça yakın. “Her devlet güvenliğini sağlamak için bunu yapar ama sivillerin ölmesinden dolayı üzgünüz”.
O insanların geçimlerini bu şekilde sağlamak zorunda kalıyor  olmalarından dolayı devletin  hiçbir sorumluluğu bulunmuyor!
Bu konu ile ilgili TBMM’de acil genel görüşme ihtiyacı bile duyulmuyor. Her konuda konuşan içişleri bakanından hiçbir açıklama gelmiyor.
Yaşanan acının ardından gelişen infial ve gösteriler, çoğu televizyon kanalı açısından olayın kendisinden daha fazla eleştirilmeyi hak ediyor.
Karakolda dayak görüntüleri çıktığında güvenlik görevlilerimizi yıpratmama cümlesini kurma ihtiyacı hisseden yaklaşım açısından elbette abartılacak bir şey yok. Terörle mücadele eden hava kuvvetleri mensuplarının moralini bozmadan konuyu tartışmak gerekiyor !
Yargıda vicdanları sızlatan bir kararı eleştirdiğinizde mahkemeleri yıpratma, emekli milletvekili maaşları ya da şike yasalarını eleştirdiğinizde de  meclisi yıpratma ihtimaliniz son derece yüksek.
İnsansız hava araçları şüphesiz devletin sadece manevi şahsiyetinin değil maddi mekanizmalarının da koruması altında kabul edilmelidir.
Kaçakçılıkla geçinen ve zaman zaman örgüt üyelerinin de kullandığı yollardan geçen köylülerden çok var. Ama insansız hava aracı sayımız son derece sınırlı. Konuyu tartışırken hava araçlarını yıpratmama konusunda son derece dikkatli olmak ülkeye olan bağlılığımızın da bir göstergesidir.   
Yazıyı son günlerin popüler tartışması ile bitirelim. Hayatını kaybedenlere “şehit” statüsü tanınması silahlı kuvvetler kriterleri açısından mümkün olabilir mi?
Devletin şefkat eli böyle kazalarda bütün yaraları sarmaya yeter elbette. Gerekli araştırmaların son derece titizlikle yapılıp bir süre sonra sorumluların Ergenekon bağlantılarının gazetelerde yayınlanacağından, ilan edilmiş günah keçilerinden hesap sorulacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır.