Konya’ya “Kerpiç Sempozyumu”na katılmak üzere uçacağım.
Azıcık erken gittim alana…
Beklerken, sergende bir dergi ilişti gözüme: TOKİ
Hoppala!
Yükleniciliğe, yönetim şemsiyesi altında soyunanlar şimdi de “reklam” yapıyorlar diye düşündüm.
“Bakalım nasıl yapıyorlar bu işi?​” dedim.
İlk yazıyı okumağa başladım.
“Toplumsal, ekonomik ve kültürel yaşamın bir göstergesi olarak konut” başlığı altındaki yazının altında yazarın adı yok.
Üstelik başlığın altında “Haber: Tarık Öztürk” yazıyor.
Ben tanımıyorum bu adda bir uzmanı… Sanıyorum utanmalıyım…
Okudum…
Daha ilk tümcede başlıyor kimi yanlışlar,
“… 7-8 bin yıl önce Konya yakınlarındaki Çatalhöyük avlular çevresinde kümelenmiş birbirine bitişik, küçük evlerden oluşan bir yerleşmeydi…”
deniyor örneğin. Çatalhöyük, 7-8 bin yıl öncesinden değil, günümüzden 9 bin 400 yıl öncesinden son bilgilere göre…
Evler avlular çerçevesinde değil… Evler arasında, çöplük, ayrıca belki de insanların dışkılaması için kullanılan kimi boşluklar var… Oysa “Avlulu” dendiğinde çok ileri aşamalar dile getirilmiş olur.
Kimi başka önemli yanlışları sıralamak istemiyorum.
Kişi hem üzülüyor, hem de kızıyor…
Önemli olan şu: Yararlanılan kaynak bu konudaki son bilgileri içeriyor mu diye irdelemeden çalakalem yazıp gitmek… Oysa işin doğrusunu söyleyecek olanlar bir telefon uzaklıkta…
Yazı şöyle bitiyor:
“Ev” de zirve; rezidanslar
Binlerce yıl öncesinden günümüze “ev”, çeşitli şekiller aldı. Geçtiğimiz yüzyılın başına kadar müstakil diye nitelendirebileceğimiz evlerin yerini apartmanlar aldı. Apartmanları toplu konut projeleri, siteler takip etti. Bu aşamadan sonra bir başka “ev” formatı karşımıza çıktı 2000’li yıllarda; rezidans. Ülkemizde daha çok İstanbul’da yer alan rezidanslar sadece konut demek değil. Çok yüksek katlı bloklarda yer alan rezidanslar alışveriş merkezini, havuzu, otoparkı, restoranı içinde barındırıyor ve rezidanslarda otel gibi hizmet veriliyor. Saydığımız hizmetleri sunan rezidanslar çok tercih ediliyor. Bunda rahatlık ve konforla birlikte yoğun güvenlik çok etkili. Ayrıca bu yapılarda eviniz için neredeyse hiçbir sorumluluğunuz yok. Evinizin tüm ihtiyaçları sizin için görevliler tarafından karşılanıyor. Rezidansınızın elektrik tesisatında arıza mı var? Size düşen sadece ilgilileri bundan haberdar etmek. Kendi evinizde bir otel müşterisi, bir misafir gibi ağırlanıyorsunuz yani. Bir zamanlar çadırda, kerpiç evlerde barınılan bu topraklarda bugün rezidanslarda yaşanıyor. Ortak kullanımlarda kültür, sanat donanımı var mı? Yok!
Demek ki insanlar yalnızca yiyip içip yatacaklar.
Bilisiz kalacaklar ki kolay yönetilebilsinler.
Kendi evlerinde bile, bir otelde yaşar gibi yaşayacaklar.
Az gelirliler mi bunlar? Orta ya da az gelirlileri kim, kimler düşünecekler. Bu yazıyı yazan kişi, Türkiye insanının yüzde 44’ünün (İstatistik Enstitüsünün verdiği bilgi) kerpiçde yaşadığını bilmiyor mu? 

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et