Zorunlu GSS can yakacak
Fotoğraf: Envato
Başta enflasyon ve cari açık rakamları olmak üzere, 2011’e ilişkin rakamların beklentilerin üzerinde gelmesi, 2012 yılının pek çok yönden zor geçeceğinin işaretlerini bugünden vermeye başladı.
2012’nin neden zor geçeceğinin ilk işareti, 1 Ocakta başlayan zorunlu Genel Sağlık Sigortası (GSS) ile verildi. “Herkesin sağlık güvencesine kavuşacağı” propagandası ile yürürlüğe giren zorunlu GSS üzerinden sosyal güvenlik kapsamında olmayanlar, Ocak ayı sonuna kadar genel sağlık sigortasına başvurup gelir testine tabi olmazlarsa, SGK tarafından gelirlerine bakılmaksızın, devlete kişi başı 212 TL borçlu olacaklar ve bu borç her ay katlanarak artacak.
2003 yılından bu yana uygulanan “sağlıkta dönüşüm” programı ile sağlık hizmetlerinin kamusal niteliği adım adım ortadan kaldırıldı ve sağlık hakkı piyasa ilişkileri içinde eritilmeye başlandı. Sağlık hizmetlerinin “Pazar değerini” yükseltmek için çeşitli yatırımlar yapıldı, vatandaşı “köprüyü geçene kadar” memnun edecek düzenlemeler hayata geçirildi.
Bugüne kadar sağlıkta dönüşüm uygulamaları üzerinden övünen AKP hükümeti, geçtiğimiz 9 yılda söz konusu “dönüşümün” topluma maliyetinden özellikle bahsetmedi. Oysa geçtiğimiz dokuz yıl içinde hem hasta sayısı hem de kullanılan ilaç sayısı katlanarak arttı. Başka bir ifadeyle söyleyecek olursak, AKP hükümetinin uygulamaları vatandaşları hem daha fazla hasta etti, hem de daha fazla ilaç kullanılmasını teşvik ederek ilaç tekellerini “rüyalarında bile göremeyecekleri” kadar zengin etti.
Yine geçtiğimiz dokuz yıl içinde sosyal güvenlik alanında yaşanan değişiklikler ile 1 Ekim 2008 öncesi ve sonrası işe girenler arasında emeklilik hakları bakımından, SSK ve Bağ-Kur’lularda yüzde 23, Emekli Sandığına bağlı çalışanlarda yüzde 33 net kayıp yaşandı. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi 2002 yılında 5 milyar TL olan sosyal güvenlik açığının 2011 yılı sonu itibariyle en az 10 kat artarak 50 milyar TL’ye yükselmesi bekleniyor.
Sosyal Güvenlik açığının hızlı bir şekilde artmasının önüne geçmek için 9.5 milyon yeşil kartlı ve herhangi bir sosyal güvencesi olmayanlara gelir testi getirilerek herkes zorunlu GSS kapsamına alındı. Hükümetin hesabına göre geliri brüt asgari ücretin üçte biri, yani 295 TL’den az olanlar dışında herkes sağlık hizmetlerinden geliri oranında GSS primi ödeyerek yararlanabilecek. Sosyal güvencesi olmayanlar gelirine göre 35 TL ile 212 TL arasında GSS primi ödemek zorundalar. Sigortalı çalışanların 1 Ocak 2012 itibariyle toplam brüt gelirleri üzerinden ödeyecekleri GSS primlerinin yüzde 7’sini işveren, yüzde 5’ini ise kendileri ödeyecek.
1 Ocak 2012 itibariyle başlayan ve dikkatlerden kaçan bir uygulama daha var. Buna göre ayda 30 günden az, “kısmi süreli” çalışan sigortalılar, (örneğin herhangi bir işyerinde parttaym çalışanlar, gündelik çalışanlar, yevmiyeli çalışanlar, ek ders karşılığı çalışan ücretli öğretmenler vb.) 1 Ocak 2012 tarihinden itibaren, 30 günün altında yatan GSS primlerini 30 güne tamamlamak zorundalar.
Haftada otuz saatten az çalışan herkes, sigortaları eksik yattığı için, sigortasının eksik kalan kısmını ceplerinden ödeyerek GSS primlerini 30 güne tamamlayacaklar. Örneğin sigortası ayda 15 gün yatan bir işçi, kalan 15 günü cebinden tamamlayıp GSS primini 30 gün üzerinden yatırmak zorunda. Aylık sigortaları 30 günden az yatan kısmi süreli çalışanlar eksik kalan süreyi ceplerinden tamamlamazlarsa sağlık hizmetlerinden yararlanamayacaklar. Eksik primlerin yatırılmaması durumunda ödenmeyen primler, SGK tarafından ilgili kişiden faiziyle birlikte tahsil edilecek.
Hükümetin istihdamdaki temel hedefi, esnek istihdamın en yaygın biçimi olan “kısmi süreli çalışma” uygulamalarını arttırmak. Bu şekilde devlet, hem kısmi süreli çalışmayı yaygınlaştırıp işsizlik rakamlarını düşük göstermenin hem de sigorta primlerinin tamamını ödemek yükünden kurtulmanın hesaplarını yapıyor. Diğer alanlarda yaşanacaklar bir tarafa, önümüzdeki dönem sadece sağlık konusu üzerinden yaşanacaklar 2012’nin her yönden çok zor geçeceğini gösteriyor.
- Emekçinin sırtındaki kamçı 16 Ocak 2025 04:35
- Düdüklü tencere ekonomisi 09 Ocak 2025 04:30
- Despotik emek rejiminin karanlık yüzü 31 Aralık 2024 06:45
- 2024 biterken 26 Aralık 2024 06:20
- Asgari ücret neye göre belirlenecek? 19 Aralık 2024 05:56
- Asgari ücret stratejisi 05 Aralık 2024 04:54
- Geçinemeyenler 28 Kasım 2024 04:36
- Asgari ücret tartışmaları 14 Kasım 2024 04:36
- 2025 bütçesi üzerine-3 07 Kasım 2024 04:24
- 2025 Bütçesi üzerine-2 31 Ekim 2024 04:38
- 2025 bütçesi üzerine - 1 24 Ekim 2024 04:38
- Hak mücadeleleri 17 Ekim 2024 03:30