‘En büyük örgüt bizim örgüt, başka büyük yok!’

Sütun sütun, sayfa sayfa yazıp çizersen, bembeyaz tuvallere renk verip canlandırırsan, uyaklı sözcükleri dizeler halinde bir araya getirirsen, sen teröristsin…
Yargılanmana gerek yok, devlet yönetimindeki erk sahipleri sana bu sıfatı yakıştırsınlar, yeter…
Ama al silahı, çek tetiği, vur yazarı ensesinden; çocukluğuna sayarlar…
Azmettiriciysen, yardım ve yatakçılık yaptıysan, silahlı eğitim verdiysen, planlayıp yönlendirdiysen, hiç korkma, yok varsayılan “örgütün” koruyup kollar seni, paçayı sıyırırsın…
Tanrı bile şaşırır gözünün önünde gerçekleşenlerin tersine çevrilmesine, şeytan şapka çıkarır kıvrak ayak oyunlarına…
***
Makale ve röportajlar, resimler ve şiirler seni terörist yapar…
Ekmeğin arasına gizlediğin bıçakla saldırırsan, “meczup” sayılırsın… Yırtarsın…
Yumurta atarsan teröristsin, gençliğin üniversite anfilerinde değil, cezaevlerinde geçer…
Toplumsal bir gösteriye katılırsan, atkını yüzüne sarıp, slogan atar, döviz ve pankart taşırsan, sen tescilli bir teröristsin…
Ama hazır gıdaların çabucak pişirildiği lokantalara bomba bırak, insanlar yaralansın, itibarın artar, sahiplenirler seni, koruma altına alınırsın, işsiz kalmazsın…
***
Toplumdaki en büyük “örgütün” temsilcileri, “Bu uğurda tetiği çeken de çektiren de bizdendir” derler… Seni kahraman olarak anıp, koruyup kollarlar…
Ama sen “örgüt” üyesi sayılmazsın…
Örgütlenme suçu, “sivil toplum kuruluşlarında”, “derneklerde”, “sendikalarda”, “üniversitelerde” aranır…
***
Bunca yanlışın kamuoyunda yarattığı olumsuz algıyı, sürekli propaganda yöntemiyle düzeltme görevi üstlenenler ise; ortadaki hukuksuzluğu, acıları, insan hakkı ihlalini, toplumsal travmayı gidermek için akıl yormuyorlar da “Bütün bunlar hükümetimizi yıpratıyor” diye yanıp yakınıyorlar.
“Siyasi iktidarın itibarını” sarsan, bizzat iktidarın kendi icraatları değilmiş de, asıl “failler” bunları ortaya koyup eleştirenlermiş gibi bir yaklaşım sayesinde; yazarlar, çizerler, gazeteciler, profesörler, öğrenciler cezaevlerinde acı çekiyor…
Onların dertleriyle dertlenirsen, “siyasi iktidarı yıpratmak” suretiyle “terör örgütünün” amacına hizmet etmiş olursun…
“Hükümetin itibarını” koruma ve kollama görevini üstlenirsen, “örgüt ya da cemaat” üyeliğin yok sayılır…
***
Şimdi, Adalet Bakanlığı, yeni bir kanun tasarısı hazırlamış…
Kimlere ne yarar sağlayacağını görüp yaşayacağız…
Ama benim aklıma, Huzurî ile Müdamî arasındaki “dar ayak” karşılaşmadan bir dörtlük geldi:
“Herkes kulak versin bu bir sanattır
Hiç işitilmeyen eski sohbettir
Zâr ağlamak zûr yalandır zîr alttır
Zâr’da zer’de zîr’de zûr’da ma’nâ var”

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et