20 Ocak 2012

Yeni anayasa tartışmalarında sergilenen tutum Nasreddin Hoca fıkralarını aratmayacak bir nitelik arz ediyor.  Bugünkü anlayışla yeni anayasa yapılabileceği iddiası, Hoca’nın göle maya çalmasından farksızdır.  Ya tutarsa yaklaşımı ile anayasa yapılamaz.
Hrant Dink davasında olayın arka planı aydınlatılmasın diye elinden geleni yapan sorumlular hem karardan tatmin olmadıklarını söylüyorlar hem de sorumluluğun yargıda olduğunu ifade ediyorlar.
Etkin idari soruşturma mekanizmasını işletmemekte ısrar edenler, bu yetmezmiş gibi olayın gerçekleştiği dönemde İstanbul Emniyet Müdürü olan şahsı Osmaniye Valisi, dönemin Valisini ise önce kamu güvenliği müsteşarı sonra milletvekili yapmıştır. O dönemde Trabzon’da görevli isimler ile ilgili tablo da bundan daha iç açıcı değildir.
Bu manzara karşısında tüyleri ürpermeyen dahası muhtemelen işi abarttığımızı düşünenler yeni anayasa yapılması için yoğun katkı sunuyorlar. İnsan ister istemez sorma ihtiyacı duyuyor. Yeni anayasa ne işe yarayacak ? Anayasalar devletin ödevleri ile yurttaşın haklarının kalıcı biçimde tanımlanması ise mevcut anayasanın işlevselliğini sorgulamadan yenisini yapmak ne anlam ifade edebilir ?
Yasama, yürütme ve yargı erklerinin ayrılması yurttaş haklarını güvence altına alan temel mekanizmalardan birisidir. Türkiye hukuk düzeni içinde anayasada yazılı olmasına rağmen hiçbir gerçekçiliği olmayan güçler ayrılığı, yasama ve yargı aleyhine  işlemektedir.
İktidar gücü hem yasama organını kontrol altında tutmakta hem, yargıyı yönlendirmektedir.
Yargılama sürecinin asıl yönlendiricisi güvenlik bürokrasisidir ve yürütmeye bağlıdır. Yasama organı parti disiplini mekanizması ile tam bir yürütme denetimi altındadır. Oysa yasama organının görevi yürütmeyi denetlemek olmalıdır.
Ben şu ana kadar yasama organı tarafından gerçekleştirilmiş ve  yürütme organının denetimi anlamına gelecek ciddi hiçbir olay hatırlamıyorum.  Bırakın hayatımızı kolaylaştırmayı, özel olarak düşündüğümüzde  bile hatırlayamadığımız bu görev meclisin varlık nedenidir.
Bu görevi yapıp yapamadığı konusunda sorgulamaya tahammülü ve niyeti olmayan bir meclis anayasa yapsa ne olur ?

evrensel.net

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Ülkede 10 milyon kişi 25 bin liranın altında, açlık sınırı civarında bir ücretle çalışıyor.

65 yaş üstü nüfusun yüzde 13’ü geçinebilmek için, inşaat gibi ağır işler de dahil, çalışıyor.

Aile Bakanlığı verilerine göre 3 milyon 690 bin aile sosyal yardımla geçiniyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
MEB’in tarikatlardan sonra Ülkü Ocaklarıyla protokol imzalamasının ardından Ülkü Ocaklarının okullarda düzenlediği etkinliklerin propaganda ve eleman kazanmaya dönüştüğü iddiaları gündeme geldi

Evrensel'i Takip Et