Bir dayanışma komitesi kurulmuş...
Fotoğraf: Envato
Bir dayanışma komitesi kurulmuş benim için.
Ne umurum...
İnsanın değeri
(ne demekse o?)
galiba ya hapiste
(o da şanslı ise!)
Ya da ölünce anlaşılır bu ülkede
(o da şanslı ise!)
Asla bir misyon biçmiyorum kendime...
30 yıldır unutulmuş nice değerli insan var cezaevinde...
(komşularım şimdi ve ne mutlu bana!)
Ve 30 yıldır nice genç kalmış ölü var
Yitik bir mezarda...
Benim için bir dayanışma komitesi kurulmuş, benim için
Ne umurum...
Elbette, nankörlük etmeyeyim, teşekkür borçluyum, onlara saygılıyım son derece
Bu tür komiteler, vakıflar falan insanların vicdanını rahatlatır
Bu bir...
Bu komitedekiler “önemli” olmuş olur
Bu iki...
Giremeyenler de hayli üzülür
“Ben niye yokum” diye
Bu üç...
***
Hrant’ın Arkadaşlarının 5 yılın sonunda nasıl bir ruh hali içinde olduğunu hissediyorum.
Onun cenazesinde yürüyen ve yürümeyen yüz binlerin de...
Becersek de keşke o sağ olsaydı aramızda...
Becersem de onu tutup elinden 2006 aralığında benimle birlikte götürseydim bir yerlere, dışarı...
O beni yollarken...
Ben Hrant’ın arkadaşı olmaya hep çalışmış biri olarak,
Onun mazlum, ama onurlu halkına yönelttim sevgimi, vicdanımı.
Benimle dayanışma içinde olanlara teşekkür ederim.
Ama benimle dayanışma içinde olmayın yalnız!
‘Acımasız bir kuşatma altında olan Kürt halkıyla ne kadar dayanışıyorum’ diye sorgulayın kendinizi,
‘Ne kadar seviyoruz onları’ diye düşünün,
O yoksullukları o çaresizlikleri ve cehaletleri ile...
Yalnız ölü olana değil, diri olan, yaşayanı da sevin...
Zor günlerden geçiyoruz.
Dün Deniz bana,
“14 Nisan, 21 Nisandır” dedi
“Bir başka bağlamda...”
Bir halkın onun için çarpan yürekleri beyinleri
2 yıldır dilim dilim koparılıyor kendi halkının bedeninden
Ve saattin tik takları çarpıyor “nihai çözüm” için.
İşte Hrant’ın katilleri serbest şimdi!
Ne kadar haklıydı isyanında
O güzel dans insanı
“Ne yaptık ki 5 yıl” diye sorduğumda
Ve “1915’in son kurbanı O” dediğinde...
Dehşet içinde donakaldı TV ekranı da,
Spikeri de, dinleyenleri de...
Ve zehir döktü yine kimileri de
***
Ve Arat’ın öfkesi yüreğimde
“Kırıp dağıtmak geliyor içimden” diyen
“O mermeri...”
O capcanlı insanı
O hayat dolu insanı pupa yelken Marmara’da balık çeken
O inanılmaz insanı
Çekip aldılar aramızdan
O çocuksu
Ve bazen şaşkın
Dolu dolu gülen insanı
öfkesi ve bazen yanlışı da
asla “sahte” olmayan insanı...
Ama hep kendi olmayı beceren
o yalansız insanı kendimize benzetmeyi becerdik.
Onu soğuk, mermer bir surete çevirdik...
Kandıra Mahpusu
- Vatansızlığı vatan eylemek 05 Aralık 2023 04:29
- Uzun mesafe koşucusuydu Osman 04 Kasım 2023 03:50
- Kitap yakmanın dayanılmaz ayıbı 02 Temmuz 2023 03:14
- İsveç’in de ATY’si var artık! 05 Mayıs 2023 04:14
- İhsan Doğan (Sinan Oza) ve Niyazi Dalyancı için 11 Nisan 2023 04:00
- Dünya Anadil Günü vesilesiyle 09 Mart 2023 04:15
- Soykırımı tartışmak 19 Ocak 2023 03:19
- Mahmut Baksi anısına 14 Aralık 2022 04:32
- Kendi kutsalına bomba koyan 06 Aralık 2022 04:10
- Yorum yetmez! 28 Kasım 2022 04:00
- Kesişen yollar 15 Kasım 2022 04:16
- Seyfo ya da kılıçtan geçirilmek 08 Kasım 2022 04:10