24 Ocak 2012 09:42

Bir dayanışma komitesi kurulmuş...

Bir dayanışma komitesi kurulmuş...

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bir dayanışma komitesi kurulmuş benim için.
Ne umurum...
İnsanın değeri
(ne demekse o?)
galiba ya hapiste
(o da şanslı ise!)
Ya da ölünce anlaşılır bu ülkede
(o da şanslı ise!)
Asla bir misyon biçmiyorum kendime...
30 yıldır unutulmuş nice değerli insan var cezaevinde...
(komşularım şimdi ve ne mutlu bana!)
Ve 30 yıldır nice genç kalmış ölü var
Yitik bir mezarda...
Benim için bir dayanışma komitesi kurulmuş, benim için
Ne umurum...
Elbette, nankörlük etmeyeyim, teşekkür borçluyum, onlara saygılıyım son derece
Bu tür komiteler, vakıflar falan insanların vicdanını rahatlatır
Bu bir...
Bu komitedekiler “önemli” olmuş olur
Bu iki...
Giremeyenler de hayli üzülür
“Ben niye yokum” diye
Bu üç...
***
Hrant’ın Arkadaşlarının 5 yılın sonunda nasıl bir ruh hali içinde olduğunu hissediyorum.
Onun cenazesinde yürüyen ve yürümeyen yüz binlerin de...
Becersek de keşke o sağ olsaydı aramızda...
Becersem de onu tutup elinden 2006 aralığında benimle birlikte götürseydim bir yerlere, dışarı...
O beni yollarken...
Ben Hrant’ın arkadaşı olmaya hep çalışmış biri olarak,
Onun mazlum, ama onurlu halkına yönelttim sevgimi, vicdanımı.
Benimle dayanışma içinde olanlara teşekkür ederim.
Ama benimle dayanışma içinde olmayın yalnız!
‘Acımasız bir kuşatma altında olan Kürt halkıyla ne kadar dayanışıyorum’ diye sorgulayın kendinizi,
‘Ne kadar seviyoruz onları’ diye düşünün,
O yoksullukları o çaresizlikleri ve cehaletleri ile...
Yalnız ölü olana değil, diri olan, yaşayanı da sevin...
Zor günlerden geçiyoruz.
Dün Deniz bana,
“14 Nisan, 21 Nisandır” dedi
“Bir başka bağlamda...”
Bir halkın onun için çarpan yürekleri beyinleri
2 yıldır dilim dilim koparılıyor kendi halkının bedeninden
Ve saattin tik takları çarpıyor “nihai çözüm” için.
İşte Hrant’ın katilleri serbest şimdi!
Ne kadar haklıydı isyanında
O güzel dans insanı
“Ne yaptık ki 5 yıl” diye sorduğumda
Ve “1915’in son kurbanı O” dediğinde...
Dehşet içinde donakaldı TV ekranı da,
Spikeri de, dinleyenleri de...
Ve zehir döktü yine kimileri de
***
Ve Arat’ın öfkesi yüreğimde
“Kırıp dağıtmak geliyor içimden” diyen
“O mermeri...”
O capcanlı insanı
O hayat dolu insanı pupa yelken Marmara’da balık çeken
O inanılmaz insanı
Çekip aldılar aramızdan
O çocuksu
Ve bazen şaşkın
Dolu dolu gülen insanı
öfkesi ve bazen yanlışı da
asla “sahte” olmayan insanı...
Ama hep kendi olmayı beceren
o yalansız insanı kendimize benzetmeyi becerdik.
Onu soğuk, mermer bir surete çevirdik...
Kandıra Mahpusu

evrensel.net
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa