Kopuyoruz – koparılıyoruz
Fotoğraf: Envato
Geçen yazımda Sabahattin Eyüboğlu’nun bir sözünü, benim anladığımca aktarmıştım:
“ Halkından kopuk aydın, yaratamaz, yaratıcı olamaz.”
Elbette bu böyle bana göre…
Ama bu gün ayrıca görülen, kendini aydın sananların birbirlerinden kopuk oluşları, hem de yadsınamaz biçimde…
Neden mi?
Her şeyden önce “Öğretim Birliği” yok edildi çünkü.
Kendini aydın sananlar da baktılar kuzu kuzu…
Bu şu demekti:
Birbirine karşıt denebilecek düşüncede iki tür vatandaş yetişmesine yol açıldı. Bir çata dek birlikte gelecekler de ondan sonra mı yollar ayrılacak?
Öyle değil!
Daha baştan ayırmağa çalıştılar, çalışıyorlar…
İki ayrı evrene mi varacak yollar?
Amaç bu değil… Amaçları, bu yolları gene teke indirmek… Ama kendi istedikleri tek yola… Bizi bizden koparıyorlar kısacası…
Orta öğretime bakın…
Yolun biri “Batı” etkisinde… Neredeyse bizim özgün bir kültürümüz olmadığına inandıracaklar çocuklarımızı…
Ansiklopedilere, bilgi sunarla (İnternet’le) sunulan bilgilere bakın… Bize ilişkin, doğru dürüst araştırmaya dayanan bilgi yerine Batının kendi yanlı bilgileriyle tıka basa dolu değil mi?
Dilimizi bile çatallaştırmağa çalışmıyorlar mı?
Öteki yol, imam- hatiplerin yolu…
Tam azıcık aydınlanma yoluna girildi, baskılardan kurtulacaklar derken nerelere geldiler…
Üniversitede dalları kopardılar birbirlerinden…
Hukuk dalının, sağlık dalından bilgisi yok… Bunu da uzmanlaşma sanıyorlar… Batılı üniversiteler “Disiplinler Arası Kürsü” ler kurarlarken bizimkiler durmadan bölünüyorlar.
Mimarları kent tasarım bilgilerinden yoksun yetiştiriyoruz. Kent tasarımcılarını mimarlık bilgilerinden yoksun… Daha doğrusu yetiştirdiğimizi sanıyoruz… İç mimarlar mimarlarla neredeyse yarışmaya kalkışıyorlar.
Peyzaj mimarları da öyle… İşleyim (endüstri) tasarımcıları da öyle…
Bunların eğitimleri de koparıldılar birbirlerinden.
Oysa başka ülkelerde önce mimarlık okunur. Ancak ondan sonra saydığım öteki dallar uzmanlık olarak okunur…
Ayrıca hepsine öğretilen bir takım içinde çalışmayı bilmek…
Bizimkiler neredeyse birbirlerini “rakip” bilecekler…
Oysa, bir kez daha yazayım, takım içinde çalışmayı bilmek zorundalar.
Hepsi, insanca bir ortamı yaratmada mutlu sonuç için, omuz omuza verecekler…
Bir bütün olacaklar…
Bütün konular için bu böyle… Bizi birbirimizden, bütünden kopararak geleceğimizle oynuyorlar.
- Vedat Günyol/İnsancılık -5- 22 Mart 2020 20:39
- Vedat Günyol/İnsancılık -4- 22 Mart 2020 20:40
- Vedat Günyol/ İnsancılık-3- 15 Mart 2020 19:30
- Vedat Günyol / İnsancılık -2- 09 Mart 2020 00:00
- Vedat Günyol / İnsancılık 02 Mart 2020 00:01
- İçin aydınlığı 24 Şubat 2020 00:00
- Süreklilik 16 Şubat 2020 23:30
- Yetmiş beş yıl sonra soykırım 09 Şubat 2020 22:35
- Yine deprem 02 Şubat 2020 22:30
- 25 Ocak 2020 (Bir gün sonra) 27 Ocak 2020 00:05
- Eğitim eğitim eğitim 19 Ocak 2020 22:47
- 24 Aralık 2019/Bruno Taut'un ölüm yıldönümü 13 Ocak 2020 00:08