5 Şubat 2012

“Nasıl bu çizgilere geldiler?​”
“Ne de kolaymış.”
diye düşünüyorlardır.
“Siz isteseniz hilafeti bile getirirsiniz.”
Sözü bunlar için söylenmişti bir çağlarda.
Nelere dil uzatabiliyorlar? Eğitimi de istedikleri duruma getirdiler sanıyorlar...
Başardılar sanıyorlar…
Köy Enstitüleriyle, dengeye özen göstererek Anadolu’nun yirmi bir yerinde yakılan aydınlanma ateşinden iz kalmadı sanıyorlar.
Üniversite devrimini bitirdiklerini, üniversiteleri ele geçirdiklerini sanıyorlar.
Arapçayla nereye varacaklar ki?
Özetle, inanılacak durum mu onların ki?
Bütün bunlara karşı kimseden ses çıkmadığını mı sanıyorlar?
Bir şeyler yapabileceklerinden korktukları kişileri, kurumları kötülemeğe, yürekliliklerini kırmağa çalışıyorlar hep olduğu gibi.
Kimilerine göre 1923 dekinden daha kötü durumdaymışız.    
Ne biliyorlar o günlerdeki durumumuz üzerine?..
“Oldu bitti bu iş!”
der gibi bir görüntü veriyorlar.
Herkesi bilgi sunara (internete) bağımlı kıldıklarını sanıyorlar.
Böylece uyuttuklarını sanıyorlar kimilerini…
Böylece gözden kaçırdıklarını sanıyorlar bir şeyleri…
Çağdaş bir aygıt ancak bu denli kötü kullanılabilir.
Oysa yediden yetmişe bir şeyler yapılması gerektiğini biliyoruz.
Oysa birbirimize güç verdiğimizi, yüreklendirdiğimizi biliyoruz.
Durmadan parçalanmanın değil, durmadan birleşmenin günlerinde olduğumuzu biliyoruz.
Kendimize inançlı, yaratıcı, üretici olmamızın günlerinde olduğumuzu biliyoruz.
Her birimizin üzerine titreyeceğimiz günlerdeyiz.
Her birimizin hepimize gerekli olduğunu bildiğimiz günlerdeyiz.
Sevgisizlik, umutsuzluk üretenlerden uzaktayız.
Kötünün, kötümserliğin üzerimize gelmesine izin veremiyeceğimizi biliyoruz.
Bir adım daha attıklarını düşünenler insanlık gerçeği karşısında yanıldıklarını ne olursa olsun görecekler.
Bütün yeryüzüne egemen olduklarını sananların karşısında bunun böyle olacağını daha önce de birkaç kez kanıtlamadı mı Anadolu?
MAL ÇOBANLARI
NEYE DOKUNSALAR
KİRLİ KARA KANLI
TERLEMEZ ALINLARI
NASIR TUTMAZ ELLERİ
ÜRETEMEZLER
YARATAMAZLAR

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et