Terörün finansmanı meselesi
Fotoğraf: Envato
AKP Hükümetinin hedef listesinde sıra Kürt işadamlarına geldi! 26 Ocak’ta Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından savcı ve yargıçların da katıldığı, “Terörünün Finansmanının Önlenmesi İçin İşbirliği” adı altında bir toplantı yapılmıştı. Bu toplantının ardından hazırlanan “Terörün Finansmanını Önleme Yasa Tasarısı” Meclis başkanlığına sunuldu. Bu tasarıya göre, AKP hükümetinin atayacağı memurlardan kurulacak komisyon, “teröre yardım ettiği tespit edilen” iş adamlarının mal varlıklarını dondurabilecek ve hatta bu mal varlıklarına el konulmasına karar verebilecek. Yasa tasarısı öncesi yapılan toplantıya savcı ve yargıçların katılması, KCK operasyonlarının Kürt sermaye çevreleri arasında AKP politikasına mesafeli duran/durmaya çalışan işadamlarını da içine alabileceği kaygılarını arttırıyor. Ama asıl önemlisi AKP’nin yaratacağı baskı ile Bölge’nin bütün sermaye çevrelerini kendi politik platformu içinde tutarak, Bölge’deki dayanaklarını arttırmayı hedeflemesidir. Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu, “tedbir” adı altında yapılan dayatmanın 90’lı yıllarda Çiller döneminde yapılan uygulamaları hatırlattığını ve Kürt sermaye çevrelerinde kaygı uyandırdığını dile getirmektedir. Bilindiği gibi 1994’te Tansu Çiller, ellerinde “PKK’ye yardın eden işadamlarının listesi” olduğunu söylemiş ve bu açıklamanın ardından Savaş Buldan ve arkadaşları JİTEM-Kontrgerilla tarafından katledilmişti.
AKP hükümetinin Kürt sermaye çevrelerine yönelik tehdit ve yaptırımlarının hem ekonomik hem de siyasal sonuçları olacaktır. Birinci olarak bugün Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı 21 ilin ülkedeki toplam yatırımlar içindeki payı 2002-2006 arasındaki verilere göre sadece yüzde 4,4’tür. Bu 21 ilin toplamı bir Bursa etmemektedir. Meclis’e sunulan tasarı yasalaşırsa-ki AKP’nin memurlarının kararı ile istenilen işadamının bütün mal varlıklarına el konulabilecektir- AKP’nin güdümünde olmayan hiçbir işverenin yaşama şansı kalmayacak ve öte yandan kaygılar nedeniyle Bölge’ye yapılacak yatırımlar daha da azalacaktır. Başbakan Erdoğan, Mayıs 2008’de Diyarbakır’da GAP Eylem Planı’nın açıklamış ve bu plana göre 3 milyon 800 bin kişiye iş sağlanacağı vaadini vermişti. Aradan dört yıl geçti ama işsizlik azalmak bir tarafa giderek büyüdü. Yani AKP’nin Bölgeye yatırım vaatleri yalan oldu. Yetmedi, şimdi de devlete rağmen yatırım yapan birkaç sermayedar üzerinde baskı oluşturularak Bölge ekonomisi hepten çökertilmek isteniyor. Çiller, 4 bini aşkın köyü yakıp yıkarak milyonlarca Kürt köylüsünü köyünden sürdü. Erdoğan Çiller’in bıraktığı yerden kentlerin ekonomisini bitirmek; Kürtleri açlıkla terbiye etmek için harekete geçmiş durumdadır.
Bu politikanın siyasal boyutu ise, AKP’nin Kürt sorununu bir “terör sorunu” olarak görmesi ve alınacak önlemlerle sorunu çözme anlayışıyla hareket ettiğini ortaya koymasıdır. Oysa köyleri yakılıp yıkılan, açlık ve yoksullukla boğuşan Kürtler ulusal-demokratik istemlerini kentlerde de kitlesel halk eylemleri ile sürdürmüştür. Devletin son 30 yılda terörle mücadele adı altında harcadığı parayı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, 400 milyar dolar olarak açıkladı. Bu para Kürtlere yatırılmadı; örgütle mücadele adı altında Kürt halkına karşı yürütülen ‘özel savaş’a; devletin askerlerine, tankına, topuna, bombasına harcandı. Eğer bu politika ile sorun çözülseydi bugün AKP’nin ‘özel yetkili savcıları’ her gün Bölge’nin birçok kentinde KCK adı altında operasyonlar yapıyor/yaptırıyor olmazlardı!
Erdoğan’ın “terörün finansmanının engellenmesi” adı altında Kürt sermaye çevrelerini de hedefe koyması, aslında saldırının boyutunu göstermektedir. Erdoğan’ın devamcısı olmakla övündüğü öncellerinden Bayar-Menderes iktidarının kışkırtmalarıyla 1955’te gayrimüslimlere yapılanlar, bugün devlet eliyle Kürt sermaye çevrelerine yapılmak istenmektedir. Demokratikleşme diyerek yola çıkan Erdoğan’ın geldiği yer Çillerleşmek olmuştur! Bölgenin her tarafından çıkan toplu mezarlarla ilgili dosyalara savcılar ‘gizlilik kararı’ aldırıyor; “şehit tabutlarında eroin taşındı” diyenler televizyonlarda boy gösteriyor. Oysa terör de, finansman da orada!
- Emek zulmü meselesi irdelenmelidir 21 Aralık 2024 04:36
- Ortadoğu: Bataklığın kan gölüne dönüştürülmesi 14 Aralık 2024 04:31
- Asgari ücret konusu hafife alınmamalıdır! 07 Aralık 2024 04:50
- Çöküş ivmesi durabilir mi, durdurulabilir mi? 30 Kasım 2024 04:51
- Sistemin sis perdesi: Bütçe tartışmaları 23 Kasım 2024 05:00
- Akılcılığa yöneliş 16 Kasım 2024 04:51
- TÜYAP konuşmaları 09 Kasım 2024 04:25
- Cumhuriyet halk rejimidir, fakat… 02 Kasım 2024 05:08
- Kaos 26 Ekim 2024 03:57
- Kevork Ağabey, müjde, oğlun Nobel aldı! 19 Ekim 2024 04:46
- Siyasi yalan 12 Ekim 2024 05:00
- İktidarın anayasa histerisine şiddetle karşı çıkılmalıdır! 05 Ekim 2024 04:33