Zikirmatik kuşağı
Fotoğraf: Envato
Başbakan Erdoğan’ın geçen ay başında dindar gençlik istediğini söylemesi epeydir bilinen bir gerçeği gözler önüne sermiş oldu. Bu sözlerin ardından başlayan tartışma daha bitmeden dindar gençlik yetiştirmenin ne gibi somut adımlara denk düştüğü de belli olmaya başladı.
AKINCI ANMA ETKİNLİKLERİ
Şubat ayında Türkiye’nin farklı kentlerinde çeşitli anma etkinlikleri düzenlendi. Anılan kişi 23 Şubat 1979’da öldürülen Metin Yüksel’di.
İstanbul Fatih’te açılan fotoğraf sergisi, “Yıldönümünde Metin Yüksel Fotoğraf Sergisi” başlığı ile şöyle duyuruldu:
Türkiye’li Müslümanların sembol isimlerinden Metin Yüksel, şehadetinin 33. yılında Fatih Akıncıları, İsra Kültür Merkezi ve Hay-Der tarafından Fatih Fevzipaşa Caddesinde kurulan Fotoğraf sergisiyle anılıyor.
80 öncesi İslami hareketin öncü isimlerinden Metin Yüksel, sistemim piyonları tarafından 23 Şubat 1979 tarihinde Fatih Camii avlusunda kurulan pusu sonucu vurularak şehid edilmişti.
Aradan geçen 33 yıl boyunca Türkiyeli Müslümanların ismini en çok andığı şehidlerimizden biri olan Metin Yüksel, sadece Fatihli müslümanların değil aynı zamanda bütün Türkiye’li müslümanlar için hayatı örnek alınmış bir şahsiyettir.
Fatih Akıncıları, İsra Kültür Merkezi ve Hay-Der tarafından Fatih Fevzipaşa caddesinde kurulan fotoğraf sergide Metin Yüksel’in değişik zamanlarda çekilmiş fotoğrafları sergilenmektedir. Sergi 26 Şubat Pazar akşamına kadar açık kalacak.
İSLAMCI KAHRAMAN
Metin Yüksel’i anma toplantılarının biri Başbakanın evinin de bulunduğu, AKP’nin kalesi gibi gördüğü Üsküdar’da düzenledi. Belediye başkanının hangi televizyonda belireceğini kitlelere kısa mesaj ile mutlaka duyuran Üsküdar Belediyesi, Metin Yüksel’i anma toplantısı hakkında da cep telefonlarına mesajlar gönderdi.
Gönderilen mesajda şöyle deniyordu: “Merhum Metin Yüksel’in hayatını ve mücadelesini anlatan ‘İlk Düşen Sensin Yola’ anma programı 24 Şubat 2012 Cuma saat 19:00’da Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecektir. Katılımınızı bekleriz. (23 Şubat 2012 Perşembe 19.22) Anma etkinliği önemli olduğu için bu mesaj ertesi gün, yani etkinliğin düzenlendiği cuma günü ikinci kez gönderildi.
ŞEHİT=KAHRAMAN
Bu anmaların elbette bir nedeni olsa gerek. Dindar gençlik yetiştirmek için kahraman modelleri gerekiyor ama böyle örnekler pek yok. Dindar gençliğin gereksinim duyacağı kahraman belki de Metin Yüksel’den yaratılmak isteniyor.
Metin Yüksel bir kahraman yaratma çabası için uygun bir aday. Hem ülkücüler tarafından öldürülmüş, hem de daha önce “Koministlerin” hedefi olmuş. Ama dinci nesile örnek olabilecek bir kahraman olabilmek için “şehitliğe susamış” olması ve “şehitlik çeşmesi” ile bu susuzluğu gidermesi çok önemli. Bu açıdan bakıldığında, Metin Yüksel hakkında www.sehidler.com adresindeki web sitesinde yazılanlar çok anlamlı:
Şehadet bir çağrıdır, tüm nesillere ve çağlara.
Böyle diyordu şehid Metin Yüksel… Çağları aydınlatacak yegane yolun Allah yolunda ölmek olduğunu haykırdı Fatih Camiinin avlusuna akan temiz kanlarıyla. O aşk ehliydi… Şehadete susamışlığı ve kendisinden sonra gelenlere emanet ettiği mücadele bilinci uğruna hayatını verdiği sevdasıydı… İslam coğrafyasındaki olayları çok iyi takip edip, zulüm gören kardeşlerine destek için en önde haykırıyordu hakkı. Şehidlerin ardından imrenerek bakardı hep. “Şehadet inkılabın habercisidir” diyordu. Cihadı kuşanıp, Şehadeti koymuştu dualarının başına.
Darüşşafaka Lisesinin önünde kurşunlandığında Şehadet şerbetinin tadını hissetmişti… Koministlerin silahından çıkan üç kurşun vucuduna isabet etmişti.
Davası için yaptığı faaliyetlerde hiç bir zaman korkmadı, geri durmadı, tereddüt etmedi Metin. Kafirlerin karşısında Uhud Dağı gibi Dimdik ayakta durdu. ... Metin şehadeti arzuluyordu ve bu emeline kavuşmak için çok çalışması gerektiğinin farkındaydı.
BİR ELİNDE KUR'AN
Dindar gençlik yetiştirme konusunda önemli bir soru, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın konuya nasıl baktığı ile ilişkili. Bu konuda somut bir yanıt Bursa Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Ay’dan geldi. Müftü bir gazetecinin sorusuna şöyle yanıt verdi:
Vaktiyle rahmetli Özal, ‘Ben öyle bir gençlik istiyorum ki bir elinde Kur’an olsun, bir elinde bilgisayar olsun’ demişti. Biz öyle bir dinin mensuplarıyız ki Allahu Teala bize dünya hayatında, bu dünyadan her yönüyle istifade ederek yaşamamız için tüm imkanları vermiş. Bilgisayarın ana maddelerini oluşturan unsurlar tabiatta bulunmamış olsaydı biz bunları yapacak ham madde ve fabrika bulamazdık. Ben rahmetli Özal’ın o fikrinin son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Biz Diyanet mensupları bilgisayarı en fazla kullanan kişileriz. Dolayısıyla biz meseleye böyle bakıyoruz. Gençliğimizin elinde, gönlünde, dilinde Kur’an olmasından hiç kimseye hiçbir varlığa zarar gelmez.
Özal, “bir elinde Kur’an, bir elinde bilgisayar” dileğini dile getirdiğinde elbette o günlerin teknolojisine göre konuşuyordu. Günümüzde artık Kur’an’ı bilgisayara indirmiş gençler makbul. Bilgisayara da gerek kalmayabilir çünkü artık daha küçük seçenekler de var.
Örneğin, artık “CEPNUR – Dijital Risale-i Nur” var. Reklamında şunlar yazıyor: “... Hoca’nın sesinden Risale-i Nur Külliyatı’nın tamamı sesli ve görüntülü formatta tam 240 saat. Bir taraftan dinlerken bir taraftan da ekranda okunan sayfaları takip edip okuyabilme imkanı. Sesli ve görüntülü Cevşen. Sesli ve görüntülü Tesbihat. Ezan saati ve Kıble gösterimi. MP3 yükleme ve dinleyebilme özelliği. Video yükleyebilme ve izleyebilme olanağı. Ses kaydı, e-kitap, oyun, fotoğraf yükleyebilme. Arttırılabilir hafıza (2 GB’a kadar). 2 yıl garanti. Aksesuarlar: USB kablo, adaptör, kulaklık, kullanma kılavuzu, Video Converter (Dönüştürücü) CD’si.”
ZİKİRMATİK GELDİ
Dahası da var. İsteyenler, “Zikir Matik – Zikir Sayan Program” kullanabilir. “Ey iman edenler! Allah’ı (c.c.) çokca zikr edin,” yazan duyuruda “Zikir Matik” şöyle anlatılıyor:
Program sayesinde yaptığınız zikirleri (Salavat, tesbih ve benzeri) siz hiç uğraşmadan sayı tutuluyor. Programda 2 adet buton bulunmaktadır Her zikir getirdiğinizde “Getirdim” butonuna tıklıyorsunuz ve zikir sayısı 1 adet artıyor. Bir de “Sil” butonu bulunmaktadır; sayacı sıfırlamak istediğiniz zaman bu butonu kullanabilirsiniz.
Programın bir diğer özelliği ise diyelim 150 adet zikir çektiniz ve elektrikler gitti. Bilgisayar açıldığında tekrar programı açtığınızda sayaç kaldığı yerden devam ediyor. Siz programda sil butonuna basmadığınız sürece sayaçı istediğiniz kadar kapatıp açın, sayaç hep kaldığı yerden devam edecektir. Hayırlara vesile olur inşallah.
ZİKİRMATİK YÜZÜĞÜ
Dahası da var. Artık yüzük veya saat gibi zikirmatikler de var. Renk renk, çeşit çeşit. Bu teknolojiyi Özal görse belki gözleri yaşarırdı. Din, teknoloji ve ticaret bir arada; tam istendiği gibi. Zikirmatik’in yararları gayet çok:
Avucunuzun içinde kimse görmeden tesbihat çekip salavat getirebileceğiniz bu ürün çok pratik ve kullanıcı dostudur. Yüzük şeklinde ve ayarlanabilir kayışı vardır. Parmağınıza takıp kullanabilirsiniz.
Ürünün sayacı 100.000’e kadardır. Tesbihatınızı yarım bırakıp 1-2 saat sonra yeniden çekmeye başlayınca kaldığı yerden devam etmektedir. ... Piyasada benzer bazı ürünler sayarken atlama yapmaktadır. Bu ürün hatasız sayım yapmaktadır.
ZİKİRMATİK OKULLARDA
Zikirmatik reklamlarında belirtilmeyen bir ayrıntı, zikirmatik ile dindar gençlik arasındaki ilişki. Gelen haberlere göre öğrencilerine zikirmatik kullandırmak isteyen ve zikirmatikten yüksek puan toplayan öğrencilere yüksek notlar veren öğretmenler türemiş. Demek ki, zikirmatik geldi, akıl fikir zail oldu.
ZİKİRMATİK KUŞAĞI
Zikirmatik dindar gençlik projesinin ne olduğunu çok iyi yansıtıyor. Olabildiğince erken yaştan bu ülkenin çocuklarına papağanlık dayatılıyor. Sabahtan akşama tekrar üstüne tekrar ile zikirmatik puanlarını toplayacaklar. Bir sonraki kuşak zikirmatik kuşağı olacak.
Daha öncekiler bunu düşünemediler. And-matik yoktu örneğin. Marş-matik de yoktu. And içmek her sabah, İstiklal Marşı ise haftada iki kere dayatılıyordu. Renkli süslü sayaçlar yoktu. Ama artık zikirmatik var. Bu ülkenin çocukları sanki açık bir dayatma olmadan, kendiliklerinden zikirmatik puanları toplayacaklar. Tıkır tıkır, sivil sivil...
Tahminim çok yakında yine en üst makamlardan şöyle bir açıklama gelecek: “Taş atmasınlar, zikirmatik kullansınlar.” Hemen ardından bir açıklama daha gelecek: “Tinerci olacağına zikirci olsun”.
- Neden unutturmak istiyorlar? 22 Aralık 2024 04:15
- Çocuk çocuktur! 08 Aralık 2024 04:29
- Soul Behar Tsalik: Gazze’den çıkın! 01 Aralık 2024 04:30
- Profesör Saibaba ardından 17 Kasım 2024 04:01
- Irkçılığa karşı zırh gerek 03 Kasım 2024 04:03
- Almanya, militarizm ve okullar 20 Ekim 2024 04:15
- Nihon Hidankyo kuruluş bildirgesi 13 Ekim 2024 04:15
- Yuval: Soykırıma ortak olmam 29 Eylül 2024 04:54
- Ordunun kıskacındaki gençler 15 Eylül 2024 04:08
- Nükleer felaket önlenebilir 08 Eylül 2024 04:27
- Nükleer kuyu 01 Eylül 2024 04:25
- Oryan Mueller de reddediyor 25 Ağustos 2024 04:40