Bütün çocukların annesi olmak
Sovyetlere atom bombasının sırlarını vermek yani casusluk suçlamasıyla idamlarına karar verilen Ethel ( 25 Eylül 1915-19 Haziran 1953) ve Julius Rosenberg’in (12 Mayıs 1918-19 Haziran 1953) hücrelerinin arasına bir telefon konmuştu. Bu telefonu açıp suçlu olduklarını itiraf ederlerse, idam durdurulacak, cezaları hafifletilecekti. Telefon etmediler. İdam edildiler. Mahkeme bu karıkoca için kolay karara varmıştı, çünkü ikisi de Komünist Parti üyesiydiler.
Rosenberglerin itirafları için ayrılan telefon, Oktay Rifat’in aynı adlı şiirinde yer alır. Konuşan Ethel Rosenberg’tir. Hem çocuklarını merak eder: “Aman dayanamazsam ne etmeli / Bütün pencereler üstlerine açık/Kimler soyar çocukları kimler örter / Biri on bir yaşında öteki küçük / Ya anne diye bağırırsa uykusunda / Belki korkmuş belki de susamıştır / Geceleri su içmeye alışık / Çorap öyle mi giydirilir don öyle mi bağlanır / Gömleği bir tuhaf sarkıyor arkasında”. Hem de ölümden kurtulmak için yapılacak bir yalan itirafın bütün çocuklara ihanet olduğunu söyler: “Gide gide çoğaldım halkım ben artık/Dağ taş kalabalık kalabalık/Satar mıyım onları onlar da çocuklarım/Ben kadınım çocuklarımla varım/Telefon nafile açmam seni”.
Ethel Greenglas Rosenberg oğullarına, 6 yaşındaki Robert ve 10 yaşındaki Micheal’a , gerçekten bir veda şiiri yazmıştır. Bu şiir dünya görüşüne uygun bir şiirdir: “bir gün ögreneceksiniz evlatlarim,/ögreneceksiniz,? neden kestik sarkimizi yarida,? neden kitabımızı açık bıraktık/isimizi tamamlamadan neden gittik toprak altında uyumaya.../ aglamayin artik evlatlarim, aglamayin./yalanlar ve pislikler neden sarmış dört bir yanı? neden bu gözyaşları, bu zulüm neden?/ ögrenecek bir gün bunu bütün dünya/ yeryüzü gülümseyecek, evlatlarim, gülümseyecek ve sevinçler yeşerecek mezarımızın üstünde/ savaslar sona erecek, dünya mutlu olacak, kardeşliğin ve barışın koynunda. /çalışın evlatlarım, çalışın ve bir anıt dikin;/sevgiye ve sevince bir anit,? insanlık onuruna ve inanca, /sizin adiniza korudugumuz ve çocuklariniz adina!..” Mahkeme boyunca bu çocuklar dönüşümlü olarak aile büyükleri ve yakınları yanında kaldılar. Ana babalarının öldürülüşünden sonra vasileri avukat Manny Bloch onları Şair, Müzisyen Abel ve Anne Meeropol çiftinin korumasına verdi. Daha sonra bu aile onları evlat edindi ve çevrenin dışlama ve tacizinden korumak için onlara soyadlarını da verdiler.
Rosenberglerin oğullarına sahip çıkan aile de komünisttir. İlkokul öğretmeni olan Abel, 1937’de linç edilerek asılan zencilerin fotoğraflarına bir şiir yazmış bu şiir bestelenerek yurttaş hareketinin marşı durumuna gelmiştir: “Güney ağaçlarında garip bir meyve/ Yapraklarında ve köklerinde kan/ Güney esintisinde sallanan siyah ceset/ Kavak ağacına asılı garip meyve”
McCarty döneminin kurbanlarından Rosenberglerin büyük oğulları Michael (Rosenberg) Meeropol, ekonomi profesörü, küçük oğulları Robert (Rosenberg) Meeropol ise antropolog oldu. İki kardeş , ailelerinin suçsuzluğunu kanıtlamak için uğraştı, FBI ve CIA’yi, ailesi ile ilgili dokümanların açıklanması için dava etti. Ulusal komite ile birlikte suçlanan ailelerin çocuklarına yardım eden bir Rosenberg Vakfı kurdular. 1975 yılında birlikte “Biz Sizin Oğullarınızız” adlı bir kitap yazdılar. Bu kitapta ana babalarının mektupları da yer alıyordu:
“ (...)Gene ileride, hayatın yaşamaya değer olduğunu anlayacaksınız. Şunu bilmelisiniz ki, yaşamımızın sonunun yavaş yavaş yaklaştığı şu saatlerde bile, hayatın yaşamaya değer olduğunu inancımız, celladı yenecek büyüklüktedir.
Yaşamlarınız size de, iyi şeylerin kötüler arasında gelişemeyeceğini öğretmelidir; özgürlük ve hayatın yaşamaya değer kılan şeyler, kimi zaman çok pahalıya satın alınır. Lekesiz olduğumuzu unutmayın ve unutmayın ki, uygarlığın, yaşamak için öldürmek gerekmediğini öğrenecek kadar gelişmediğini çok iyi anlamış bulunuyoruz; bayrağı başkalarına teslim ettiğimiz inancıyla içimiz rahat. Bu nedenlerden dolayı sizin de içiniz rahat olmalıdır.” Rosenbergleri suçlayan Ethel’in kardeşi David Greenglas yaklaşık elli yıl sonra kendisiyle yapılan röportajda, mahkemede yalan ifade verdiğini açıkladı. Ethel ile Julius ise “bir çift güvercin havalansa” hatırlanıyorlar.
EVRENSEL'İNMANŞETİ

101 milyarlık gasp
Enflasyonla mücadele adı altında uygulanan Erdoğan-Şimşek programı, enflasyonu düşürmüyor ama ücret ve maaşları acımasızca ezmeye devam ediyor. DİSK-AR’ın araştırmasına göre sadece iki aylık enflasyon nedeniyle işçilerin, memurların ve emeklilerin cebinden en az 101 milyar lira çalındı. “Enflasyonun nedeni ücret zamları” yalanının foyası da açığa çıktı.

Cezasızlık kadın cinayetlerini, istismarı ve şiddeti besliyor

En az yüzde 20’si risk altında

Çayırlı’da yol genişletme çalışması sürüyor

Evrensel'i Takip Et