Kadına yönelik şiddet önleme yasasının TBMM Genel kurulunda kabul edilmesinden saatler önce İstanbul’da Ukraynalı Femen grubu üyesi 4 kadın, Ayasofya Meydanı’nda kadına yönelik şiddeti protesto ettikleri için polisler tarafından kol ve bacaklarından sürüklenerek araçlara bindirildiler. Oysa ne ilginç değil mi şiddeti protesto etmek için gösteri yapan kadınların şiddete maruz kalması!  

İyi de siz Ukraynalı kadınlar, siz nerede gösteri yaptığınızı sanıyorsunuz ki! Siz bilmiyor musunuz bu ülkede kadına bırakın şiddet uygulamayı el bile kaldırılmaz! Sanki bu ülkede sokak ortasında kadın dövülüyormuş gibi, sanki bu ülkede kadınlar sığınma evlerinden özel izinle çıkartılıp ıssız bir yerde başına kurşun sıkılarak öldürülüyormuş gibi, sanki bu ülkede henüz çocuk denilecek yaşta kız çocukları babaları yaşlarında ki adamlarla evlendiriliyormuş gibi, gelmişsiniz canım İstanbul’un orta yerinde kadına yönelik şiddeti protesto ediyorsunuz!

Sanki sadece 2011 yılında bu ülkede en az 160 kadın eşleri, sevgilileri, babaları ve yakınları tarafından öldürülmüş gibi, sanki devlet kendine başvurarak koruma isteyen kadınların yüzde 73’ünü koruyamamış gibi, sanki yine 2011 yılında resmi rakamlara göre en az 610 kadın cinsel tacize maruz kalıp yine en az 179 kadın tecavüze uğramış gibi canım memleketimin orta yerinde kadına şiddeti protesto ediyorsunuz!

Yine sanki bu ülkede Hopa olaylarını protesto etmek için tankın üzerine çıkan kadın göstericinin polisler tarafından kalçası kırılmış gibi, sanki Başbakan da bu olay hakkında görüşlerini belirtirken “O kadın, kız mıdır kadın mıdır” diyerek imalı imalı sözler etmiş gibi, sanki İzmir’de ailesiyle birlikte eğlenmeye gittikleri müzikholde gözaltına alınan Fevziye Cengiz isimli bir kadın karakolda polisler tarafından feci şekilde dövülmüş gibi çıkıp Ukrayna’dan geliyorsunuz ve memleketimizin göz bebeği İstanbul’da ve çırılçıplak soyunarak kadına yönelik şiddeti protesto ediyorsunuz!

Oysa bu ülkede kadını anlatan, kadına ait o kadar güzel söz ve vecizeler vardır ki, bu söz ve vecizelerin olduğu bir ülkede bırakın kadına yönelik şiddet uygulamayı kadına kötü söz bile söylenmez! Oysa siz Ukraynalı kadınlar, siz ne yapıyorsunuz? Sanki bu ülkede “Kadının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin” diye bir söz varmış gibi kalkıp ta memleketinizden bizim memlekete gelerek kadına yönelik şiddeti protesto etmeye çalışıyorsunuz?

İşte görün, görün de şimdi şu yaptıklarınızdan utanın! Sizden sonra TBMM acilen toplandı ve kadına yönelik şiddet önleme yasasını genel kurulda alelacele kabul etti! Buna göre artık, kadına şiddet uygulayan kişiye kelepçe veya bileklik takılarak önlem alınacak:
-Vayy Selami abi, kelepçeleri dörtlemişsin!
-He ya öyle oldu! Sağ olsun devlet baba her birine ayrı ayrı kelepçe taktı!
 Öte yandan devlet, kadın isterse eğer ve hayati tehlikesi de bulunuyorsa kadının kimlik ve diğer bilgi ve belgelerini de değiştirebilecek:
-Hakim bey, kocam beni her gün dövüyor! Lütfen bana yardımcı olun!
-Peki ama neden dövüyor ki kızım! Bir sebebi var mı?
-Var hakim bey, ismimi beğenmiyor!
-İsminiz nedir?
-Yeter!
-Kocanız ne diyor?
-Yetmez!
 Yine eğer devlet, kadına şiddet uygulayan kişinin silahı varsa silahına da el koyabilecek:
-Söyle bakalım evladım, karını bu silahla mı öldürdün?
-Evet sayın hakim, bu silahla öldürdüm!
-Yaz kızım, söz konusu silaha el konulup, geride kalanlara sabır, maktule Allah’tan rahmet dilenmesine karar verilmiştir!  
Ya işte böyle Ukraynalı kadınlar, siz gittikten sonra ülkemizde bunlar oldu! Sadece kadınların binebileceği pembe otobüslerden de bahsetmiyorum bile! İtalyan Sanatçı Pippa Bacca’nin Gebze’de tecavüze uğradıktan sonra öldürülmesini ise es geçiyorum! Siz ne kadar demokratik bir ülkede yaşadığımızı bilmiyorsunuz daha! Bilmiyorsunuz ki bu ülkede her şey serbesttir ama gösteri yapmak yasaktır! Gazete ve televizyonlarda yerlerde sürüklenirken boy boy resimlerinizi gördük! Artık öğrenmişsinizdir!..

evrensel.net

Evrensel'i Takip Et